Hulusi Akar’dan Yunanistan ile müttefiklik vurgusu! ‘Heyeti Ankara’ya beklediğimizi dile getirdik…’
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada Yunanistan ile diyalog vurgusu yaptı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından, Türkiye-Yunanistan ilişkileri hakkında açıklama yaptı.
Akar, “Olumlu görüşmeler oluyor, olumlu çalışmalar yapılıyor… İki kez heyetlerimiz Atina’ya gitti. Yunanistan’ın heyeti bir kez Türkiye’ye geldi. Dördüncüsü için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediğimizi de dile getirdik. Önümüzdeki günlerde bu tür diyalogların başlamasını bekliyoruz” dedi.
ABD’den F-16 savaş uçağı tedariki sürecinin devam ettiğini belirten Akar, “F-16'ları almakla birlikte iş birliği ve dayanışmamızın hem bölgesel hem de küresel barış ve güvenliğe de önemli katkılar sağlanacağını hepimiz görüyoruz” diye konuştu.
Milli Savunma Bakanlığı’ndan konuya ilişkin bugün yapılan açıklamaya göre Akar, şunları söyledi:
“UKRAYNA’DA KÖTÜLEŞEN BİR İNSANİ DURUM VAR”
“Şu anda Ukrayna konusunda yaptığımız çalışmalardan birisi de Sayın Cumhurbaşkanımızın, ilgili bakanların, bizlerin yaptığı şey, bir an önce ateşkesin sağlanması. Bu konuda tarafların, barışçıl yol ve yöntemlerin bulunması konusunda çalışmalarını artırması. Çünkü orada gerçekten kötüleşen bir insani durum var. Bu duruma bir an önce son verilmesi konusundaki girişimlerimizi sürdürüyoruz. Diplomasinin önünün açılmasının da önemli olduğunu bu toplantılar sırasında gündeme getirdik.
Türkiye olarak terörle mücadele konusunda ciddi bir çabamız ve gayretimiz olduğu ve bunun da ne anlama geldiğini ayrıntılı bir şekilde muhataplarımıza izah etme fırsatı bulduk. Türkiye olarak, terörle mücadele konusunda dostlarımızdan, müttefiklerimizden anlayış, destek beklediğimizi, konunun objektif şekilde değerlendirilmesi gerektiğini de toplantıda gündeme getirdik.
“TÜRKİYE’YE YÖNELİK İHRACAT SINIRLAMALARI MÜTTEFİKLİK İLE UYUMLU DEĞİL”
Maalesef bazı müttefiklerimiz tarafından Türkiye’ye karşı uygulanan ihracat listelerinde birtakım sınırlamalar var. Bunların da hem mevcut durumla hem müttefiklik ile hiç uyumlu olmadığını, çünkü Türkiye'nin NATO için yapması gereken önemli görevler olduğunu, bu görevler için de malzemeye ihtiyacı olduğunu, bu tür tahditlerle mevcut sistemin idamesinin çok zor olacağını, bunların gözden geçirilmesi gerektiğini muhataplarımıza dile getirdik. Böyle bir uygulamanın müttefiklik ruhuna uygun olmadığını da dikkatlerine sunduk.
Biz, tabii ki NATO'nun güçlenmesini, kuvvetlenmesini, genişlemesini istiyoruz. NATO'nun bu açık kapı politikası ile bizim hiçbir şekilde bir sıkıntımız olmadığını ve fakat, diğer taraftan bizim hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi gerektiğini de gündeme getirdik. NATO, bir güvenlik örgütü. Dolayısıyla NATO güvenliği sağlarken en büyük mücadele alanlarından biri de terörizm. Terörizm şu anda tüm ülkeler için ciddi bir problem. Bu manada birden fazla terör örgütü ile mücadele eden tek ülke Türkiye. Bunun anlaşılması, görülmesi gerektiğini; bu konuda yaptıklarımızın farkındalığının artırılması gerektiğini muhataplarımıza söyledik.
“İSVEÇ VE FİNLANDİYA’DAKİ DURUMU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
Orada yazılan, imza altına alınan taahhütler var, İsveç ve Finlandiya tarafından. Bunların yerine getirilmesini kendilerine ifade ediyoruz. Bu mutabakatın bir sonuç değil bir başlangıç olduğuna da dikkate sunduk. Bunlar tamamlandıktan sonra nihai kararı da TBMM verecek. Geçen hafta Türkiye’de heyetler arası toplantı yapıldı. Biz de orada elimizden geldiğince İsveç ve Finlandiya'ya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda İsveç ve Finlandiya'daki durumu da yakından takip ediyoruz. Hâlâ bu ülkelerde maalesef birtakım provokatif eylemlerin, görüntülerin devam ettiğini üzülerek görüyoruz. Bu manada hem İsveç hem Finlandiya'nın somut adımlar atmasını da bekliyoruz.
“DÖRT BÖLGENİN İLHAKINA KARŞI OLDUĞUMUZU NET OLARAK ORTAYA KOYDUK”
Biz, Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne önem veriyoruz; bunu destekliyoruz. Son olarak yapılan dört bölgenin ilhakına karşı olduğumuzu da açık ve net bir şekilde ortaya koyduk. 2014'ten beri biz, bu kararımızı, politikamızı sürdürüyoruz. Biz, hiçbir şekilde Kırım'ın da ilhakını kabul etmedik.
Ben diyorum ki ‘2014’te bazıları neredeydi?’ Bu konuda Türkiye'nin açık ve net politikasını herkesin çok iyi anlaması lazım.
Ne Karadeniz'den dışarı ne Karadeniz'in içine herhangi bir savaş gemisinin girmesine müsaade etmedik, etmiyoruz. Orası bir mücadele alanı olmaktan çıktı, onu engelledik. Dolayısıyla şu an Karadeniz’in sükuneti de Karadeniz'in sakin olması, Türkiye'nin ayrı bir başarısı.
Geçtiğimiz günlerde, Rusya Savunma Bakanı Sayın Şoygu ile bir görüşmemiz oldu. Benzer şeyleri konuştuk. Bir an önce ateşkesin sağlanması konusunda ve bunun da Sayın Şoygu tarafından da aynı şekilde algılandığını, ateşkes konusunda yaklaşımlarının bizim yaklaşımımıza benzer olduğunu da büyük bir memnuniyetle müşahede ettik.
“YUNANİSTAN İLE SIKINTILARIMIZIN DİYALOG İLE ÇÖZÜLEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİK”
Yunanistan ile münasebetlerimiz malum. Bazı sıkıntılarımız, sorunlarımız var. Bu konuda yaptığım çalışmalar sırasında, bu sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde, iyi komşuluk çerçevesinde, barışçıl yol ve yöntemlerle diyalog ile çözülebileceğini söyledik… Kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için karşılıklı görüşmemiz lazım. Bunun için de iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası ilişkiler esastır, müttefiklik ruhu esastır. Çünkü biz, aynı zamanda NATO içinde iki müttefik ülkeyiz. Dolayısıyla problemlerimizi kendimizin çözmesi lazım. Bunun için diyalog, bizim için olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor.
“YUNANİSTAN HEYETİNİ ANKARA’YA BEKLEDİĞİMİZİ DİLE GETİRDİK”
Olumlu görüşmeler oluyor, olumlu çalışmalar yapılıyor. Bu şekliyle önümüzdeki dönemde bu çalışmanın başlayabileceğini değerlendiriyoruz. İki kez heyetlerimiz Atina’ya gitti. Yunanistan’ın heyeti bir kez Türkiye’ye geldi. Dördüncüsü için Yunanistan heyetini Ankara’ya beklediğimizi de dile getirdik. Önümüzdeki günlerde bu tür diyalogların başlamasını bekliyoruz, umuyoruz.
Türkiye, kesinlikle hiç kimse için tehdit değil; dostları, müttefikleri için tehdit değil. Güvenli, güçlü ve etkin bir müttefikiz. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım. Temennimiz; Ege'nin, Doğu Akdeniz'in bir dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil bir şekilde paylaşılması, huzurlu, güvenli bir ortamın ortaya çıkması.
“F-16 SORUNUNUN, ABD İLE TEMASI SÜRDÜREREK ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYORUZ”
F-16’ların tedarik ve modernizasyon bölümü var. Bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Basına da bunlarla ilgili çeşitli gelişmeler yansıyor. MSB olarak, ABD Savunma Bakanlığı ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu ana kadar dört heyetler arası toplantı yapıldı. Temaslarımız devam ediyor. Bu toplantılarla bunun, stratejik ortağımız, müttefikimiz ABD ile temasımızı sürdürerek çözülmesini bekliyoruz. Bu konuda ABD Savunma Bakanlığı’nın, Pentagon’un, bizim çalışmalarımızı desteklediğine dair açıklamaları var. Bunun da çözülmesiyle ilişkilerimizin daha da iyi bir aşamaya geçeceğini değerlendiriyoruz. F-16'ları almakla birlikte iş birliği ve dayanışmamızın hem bölgesel hem de küresel barış ve güvenliğe de önemli katkılar sağlanacağını hepimiz görüyoruz.
Bizim güçlü hava kuvvetlerine sahip olmamız, doğal bir şekilde NATO’nun da güçlü olmasını getiriyor. Bu manada, bizim de güçlenmemiz bakımından bu F-16 sorunun çözülmesi gerektiğini de tekrar tekrar dile getiriyoruz. Bunun bir an önce, planlandığı şekilde, olumlu bir şekilde sonuçlandırılmasına gayret gösteriyoruz. Ancak elbette alternatifler mevcut.”