HÜDA PAR'dan hadsiz sözler! 'Kemalizm PKK gibi...'

Kemalizm'i hedef alan açıklamalarıyla gündeme gelen, HÜDA PAR'da bu kez Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun sözleri gündem oldu. Cumhuriyet'i ve Atatürk devrimlerini hedef alan Yapıcıoğlu, Kemalizm hakkında "Onlar da PKK gibi kendilerini lağvetseler" ifadelerini kullandı.

AKP listelerinden Meclis’e giren HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda sarf ettiği, “Kürt meselesinin sebebi Kemalizm’dir, çözümü de İslam’dadır. Siz, bize çözümün zehri olan Kemalizmi öneriyorsunuz, bize bu zehri yutturmaya çalışıyorsunuz. Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız” ifadeleri tepkilere neden olmuştu.

HÜDA PAR’ın Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir’e, Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in tartışmaya neden olan “Kemalizm zehirdir, biz bu zehri yutmayacağız” sözleri sorulmuştu. Dinç, “Kemalizm illeti bu memleketten çıkartılmadığı müddetçe ya da toplum bundan kurtarılmadığı müddetçe bizim birlik ve beraberliği muhafaza etmemiz imkansızdır” demişti.

"PKK GİBİ KENDİLERİNİ LAĞVETSELER…"

HÜDA PAR’dan laikliği ve Kemalizm’i hedef alan açıklamalar peş peşe gelirken Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu da konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yapıcıoğlu, “Kürt meselesinin de ana kaynağının Kemalizm olduğunu söylediniz. Türkiye’deki kronikleşen sorunların çözümünde Kemalizm ne kadar aktör olabilir?” sorusu üzerine şunları söyledi:

“Sıfır, sıfır, evet yani. Bugün yaşadığımız sorunların kahir ekseriyetinin temelinde bu zihniyet yatmaktadır. Tek tipçi, dayatmacı, tepeden inmeci, ‘halka rağmen halk için’ anlayışıyla halkın bütün değerlerine savaş açan ve baştan başa kültürüyle, tarihiyle, kılık kıyafetiyle, her şeyiyle bir milleti tabiri caizse tarih sahnesinden silip yeni bir ulus oluşturma iddiasıyla olmadık zulümlerin altına imza atan bir zihniyet sorunun kaynağı iken nasıl çözüm olabilir?

Şöyle bir çözüm olabilir. O zihniyet sahipleri bütün bütün o zihniyeti terk etsedir ya da onlar da PKK gibi kendilerini lağvetseler. Artık bunun da dönemi geçti. Nasıl silahın dönemi geçti, silah sözüm değildir deyip ‘Evet biz fark ettik, biz günahlarımızdan tövbe ettik, bu zihniyet çözüm değil’ deyip kendi kendini dağıtsalar, lağvetseler bir daha da o dediğim gibi dayatmacı, tepeden inmeci, buyurgan söylemleri ağızlarına almayacaklarına dair nasuh bir tövbeyle tövbe etseler. O zaman belki memleketin sorunlarının çözümüne bir katkı sunmuş olabilirler. Başka da hiçbir katkısı olmaz.”