HSYK'dan Adil Öksüz açıklaması: Tutanaklar savcılık dosyasına konmamış
HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, HSYK'nın en deneyimli müfettişinin, Adil Öksüz'ün serbest kalmasının araştırılması için görevlendirildiğini açıkladı.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, 'darbenin karakutusu' olarak adlandırılan ve 'FETÖ'nün 'hava kuvvetleri imamı' olduğu iddia edilen ilahiyatçı Prof. Adil Öksüz hakkında, "“İlk bilgilere göre, tutanaklar savcılık dosyasına konmamış. Örgüt dayanışması, kusur, ihmal araştırılıyor” dedi. Milliyet'ten Tolga Şardan'a konuşan HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, HSYK'nın en deneyimli müfettişinin, Adil Öksüz'ün serbest kalmasının araştırılması için görevlendirildiğini açıkladı.
"Tarihin önünde bir imtihan verdiğimizin farkındayız" diyen Yılmaz, "Toplumun, iktidarıyla muhalefetiyle tüm kesimlerin bize olan güvendiğinin farkında olan üyelerimiz buna göre davranıyor. 3-5 yıl içinde yargının tüm yaralarını saracağına inanıyoruz" ifadesini kullandı.
Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
"Adil Öksüz olayında ‘örgüt dayanışması, kasıt, ihmal var mı?’ araştırıyoruz. En deneyimli müfettişimizi verdik. Kamuoyuna yansıyan tutanakları müfettiş buldu. İlk bilgilere göre tutanaklar Öksüz’ün savcılık dosyasına konmamış. Cihazın bulunmasıyla ilgili farklı ifadeler var. GPRS cihazının niteliğini araştırıyoruz.
"Bir tek HSYK sürecin farkındaydı"
17-25 Aralık sürecinin bir tek HSYK farkındaydı. Elindeki disiplin araştırması dosyaları, farkındalığı yaratmıştı. Kurul, elinden gelen gayreti gösterdi, ama kamuyounda ses bulamadı. Artık komplo ve kumpas dönemi bitti. Tarihten aldığımız dersle yargı kumpasın içinde yer almayacak. 15 Temmuz’a kadar bizde anlatmak da başarılı olamadık. Hükümet karşıtlığı üzerinden HSYK’ya karşı itibarsızlaştırma vardı. 15 Temmuz sonrasında herkes tehlikeyi gördü.
"Bu kişileri kürsüde tutmak mümkün değildi"
HSYK olarak 15 Temmuz öncesinde 88 hâkim ve savcıyı açığa aldık, 15’ni meslekten ihraç ettik. İlk anda HSYK’ya larşı itibarsızlaştırma algısı yapılmaya başlandı. 15 Temmuz öncesinde hukukçular arasındaki hâkim görüş, “mahkumiyet kararı olmadan örgütün kriminal hale getirilemeyeceği” şeklindeydi. 15 Temmuz’da örgütün tüm çıplaklığıyla silahlı terör örgütü olduğu tartışmasız delillerle ortaya çıkınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hâkim savcılar hakkında CMK 161/6 hükmüne göre resen soruşturma başlattı. Bize isimlerin bildirilmesiyle 2 bin 740 hâkim ve savcı açığa alındı. Bu kişileri haklarındaki iddia nedeniyle kürsüde tutmak mümkün değildi.
"3-5 yıl içinde yargının
tüm yaralarını saracağına inanıyoruz"
Tarihin önünde bir imtihan verdiğimizin farkındayız. Toplumun, iktidarıyla muhalefetiyle tüm kesimlerin bize olan güvendiğinin farkında olan üyelerimiz buna göre davranıyor. 3-5 yıl içinde yargının tüm yaralarını saracağına inanıyoruz. Amacımız yargıyı tekrar ayağa kaldırmak. Tarafsızlığı tesis etmek.
İtiraz komisyonu: İhraç kararlarına ilişkin 10 gün içinde yaniden inceleme talebi hakkı var. 2 bin 500’e yakın itiraz dilekçesi geldi. HSYK, hiç bir isime takılmadan sadece delillere bakarak çalışma yapıyor. HSYK’nın tüm üyeleri vicdanlarıyla hareket ediyor. 35 kişilik inceleme komisyonu kurduk. Deliller somutlaştırıldıktan sonra kurul üyelerine sunuluyor ve 17 kişi tüm delilleri tartışıyoruz.
Eşlerin dosyaları: İhraç olan ve aynı zamanda eş olan hâkim ve savcılarla ilgili farklı çalışıyoruz. Eşlerin dosyalarının ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Çalışmalar isimler üzerinden müstakil yapılıyor. Her hâkim ve savcı için ayrı delil dosyası hazırlıyoruz. Tek mağduriyet olsun istemiyoruz. Terör üyeleri dışında hiç kimsenin zarar görmesini istemiyoruz.
Üç amaç: 2014’te göreve başladığıumızda HSYK’nın kamuoyuna deklare ettiği 3 amacı vardı: 1. Yargıdaki güven noksanlığının tamamlanması ve yagının ayağa kaldırılması. 2. Yargı yoluyla haksızlık yapan yargı görevlilerinin hakkında gereğinin yapılması. 3. Yargıdaki liyakatı yeniden ihya etmek.
Diğer cemaat ve yapılar: Yargının bu tür tartışmalardan uzak olması gerekiyor. Yargıyı, liyakatlı ve adalete sahip çıkacak hale getirmek istiyoruz. Türk yargısının geleneksel terbiyesine güveniyoruz. Bunu inşa edeceğiz.
Komisyon itirazları değerlendirecek
Haklarında yapılan araştırmalardan dolayı FETÖ’yle bağlantıları olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen hakim ve savcılar, kararın Resmi gazete’de yayımlanmasıyla birlikte 10 gün içinde ihraçlara itiraz etme hakkına sahipler.
İlk aşamada ihraç edilen 3 bin 390 hakim ve savcıdan 2 bin 500’ü, HSYK’ya itiraz dilekçesi gönderip haklarındaki kararın yeniden değerlendirilmesini talep etti. Bu taleplerin değerlendirilmesi çerçevesinde, HSYK bünyesinde görevli tetkik hakimlerinden oluşan 35 kişilik komisyon oluşturuldu. Bu komisyon, HSYK Genel Kurulu’nca haklarında ihraç kararı verilen hakim ve savcıların başvurularını yeniden inceleyecek. Başvuru sahibi hakim ve savcıların, haklarındaki kararlara esas olan FETÖ bağlantıları ve faaliyetleri kapsamında daha önce müfettişlerce hazırlanan raporların üzerindeki tespitleri daha detaylı araştırıp değerlendirecek olan komisyon, hazırladığı sonuç raporlarını yeniden genel kurulda görüşülmek üzere HSYK’ya sunacak. HSYK Genel Kurulu hazırlanan raporları değerlendirmeye alıp başvuru sahibi hakim ve savcılarla ilgili son kararını verecek.
"Tarihin önünde bir imtihan verdiğimizin farkındayız" diyen Yılmaz, "Toplumun, iktidarıyla muhalefetiyle tüm kesimlerin bize olan güvendiğinin farkında olan üyelerimiz buna göre davranıyor. 3-5 yıl içinde yargının tüm yaralarını saracağına inanıyoruz" ifadesini kullandı.
Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
"Adil Öksüz olayında ‘örgüt dayanışması, kasıt, ihmal var mı?’ araştırıyoruz. En deneyimli müfettişimizi verdik. Kamuoyuna yansıyan tutanakları müfettiş buldu. İlk bilgilere göre tutanaklar Öksüz’ün savcılık dosyasına konmamış. Cihazın bulunmasıyla ilgili farklı ifadeler var. GPRS cihazının niteliğini araştırıyoruz.
"Bir tek HSYK sürecin farkındaydı"
17-25 Aralık sürecinin bir tek HSYK farkındaydı. Elindeki disiplin araştırması dosyaları, farkındalığı yaratmıştı. Kurul, elinden gelen gayreti gösterdi, ama kamuyounda ses bulamadı. Artık komplo ve kumpas dönemi bitti. Tarihten aldığımız dersle yargı kumpasın içinde yer almayacak. 15 Temmuz’a kadar bizde anlatmak da başarılı olamadık. Hükümet karşıtlığı üzerinden HSYK’ya karşı itibarsızlaştırma vardı. 15 Temmuz sonrasında herkes tehlikeyi gördü.
"Bu kişileri kürsüde tutmak mümkün değildi"
HSYK olarak 15 Temmuz öncesinde 88 hâkim ve savcıyı açığa aldık, 15’ni meslekten ihraç ettik. İlk anda HSYK’ya larşı itibarsızlaştırma algısı yapılmaya başlandı. 15 Temmuz öncesinde hukukçular arasındaki hâkim görüş, “mahkumiyet kararı olmadan örgütün kriminal hale getirilemeyeceği” şeklindeydi. 15 Temmuz’da örgütün tüm çıplaklığıyla silahlı terör örgütü olduğu tartışmasız delillerle ortaya çıkınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, hâkim savcılar hakkında CMK 161/6 hükmüne göre resen soruşturma başlattı. Bize isimlerin bildirilmesiyle 2 bin 740 hâkim ve savcı açığa alındı. Bu kişileri haklarındaki iddia nedeniyle kürsüde tutmak mümkün değildi.
"3-5 yıl içinde yargının
tüm yaralarını saracağına inanıyoruz"
Tarihin önünde bir imtihan verdiğimizin farkındayız. Toplumun, iktidarıyla muhalefetiyle tüm kesimlerin bize olan güvendiğinin farkında olan üyelerimiz buna göre davranıyor. 3-5 yıl içinde yargının tüm yaralarını saracağına inanıyoruz. Amacımız yargıyı tekrar ayağa kaldırmak. Tarafsızlığı tesis etmek.
İtiraz komisyonu: İhraç kararlarına ilişkin 10 gün içinde yaniden inceleme talebi hakkı var. 2 bin 500’e yakın itiraz dilekçesi geldi. HSYK, hiç bir isime takılmadan sadece delillere bakarak çalışma yapıyor. HSYK’nın tüm üyeleri vicdanlarıyla hareket ediyor. 35 kişilik inceleme komisyonu kurduk. Deliller somutlaştırıldıktan sonra kurul üyelerine sunuluyor ve 17 kişi tüm delilleri tartışıyoruz.
Eşlerin dosyaları: İhraç olan ve aynı zamanda eş olan hâkim ve savcılarla ilgili farklı çalışıyoruz. Eşlerin dosyalarının ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Çalışmalar isimler üzerinden müstakil yapılıyor. Her hâkim ve savcı için ayrı delil dosyası hazırlıyoruz. Tek mağduriyet olsun istemiyoruz. Terör üyeleri dışında hiç kimsenin zarar görmesini istemiyoruz.
Üç amaç: 2014’te göreve başladığıumızda HSYK’nın kamuoyuna deklare ettiği 3 amacı vardı: 1. Yargıdaki güven noksanlığının tamamlanması ve yagının ayağa kaldırılması. 2. Yargı yoluyla haksızlık yapan yargı görevlilerinin hakkında gereğinin yapılması. 3. Yargıdaki liyakatı yeniden ihya etmek.
Diğer cemaat ve yapılar: Yargının bu tür tartışmalardan uzak olması gerekiyor. Yargıyı, liyakatlı ve adalete sahip çıkacak hale getirmek istiyoruz. Türk yargısının geleneksel terbiyesine güveniyoruz. Bunu inşa edeceğiz.
Komisyon itirazları değerlendirecek
Haklarında yapılan araştırmalardan dolayı FETÖ’yle bağlantıları olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen hakim ve savcılar, kararın Resmi gazete’de yayımlanmasıyla birlikte 10 gün içinde ihraçlara itiraz etme hakkına sahipler.
İlk aşamada ihraç edilen 3 bin 390 hakim ve savcıdan 2 bin 500’ü, HSYK’ya itiraz dilekçesi gönderip haklarındaki kararın yeniden değerlendirilmesini talep etti. Bu taleplerin değerlendirilmesi çerçevesinde, HSYK bünyesinde görevli tetkik hakimlerinden oluşan 35 kişilik komisyon oluşturuldu. Bu komisyon, HSYK Genel Kurulu’nca haklarında ihraç kararı verilen hakim ve savcıların başvurularını yeniden inceleyecek. Başvuru sahibi hakim ve savcıların, haklarındaki kararlara esas olan FETÖ bağlantıları ve faaliyetleri kapsamında daha önce müfettişlerce hazırlanan raporların üzerindeki tespitleri daha detaylı araştırıp değerlendirecek olan komisyon, hazırladığı sonuç raporlarını yeniden genel kurulda görüşülmek üzere HSYK’ya sunacak. HSYK Genel Kurulu hazırlanan raporları değerlendirmeye alıp başvuru sahibi hakim ve savcılarla ilgili son kararını verecek.