Hrant Dink cinayetinin kilit ismi darbe girişiminden gözaltında!
Hrant Dink cinayeti sırasında yüzbaşı olan ve olay yerindeki jandarmalarla telefon trafiği belirlenerek cinayetteki kilit rolü ortaya çıkarılan Albay M.D., darbe girişiminin ardından Ankara’da gözaltına alındı.
Aljazeera Türk'ten Selahattin Günday'ın haberine göre cuntacıların darbe girişinin ardından başlatılan operasyonlarda kritik bir ismi daha gözaltına alındı. O isim Hrant Dink cinayetinde kilit rol oynadığı çok önceden belirlenmiş olan M.D. Dink cinayetinin işlendiği dönemde İstanbul’da görevli yüzbaşı olan M.D, 15 Temmuz darbe girişiminde Gülen yapılanması ile birlikte hareket ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Ankara’da görev yapan ve uzunca bir süredir Albay rütbesinde bulunan M.D polis ekiplerince gözaltına alındı.
KİLİT İSİM M.D.
Dink cinayetinin en önemli şüphelilerinden olan M.D’nin cinayetle bağlantısı telefon kayıtları ile ortaya çıkmıştı. Hrant Dink’in öldürüldüğü yerde jandarmaların olduğunu tespit eden savcılık, bu kişilerin isimlerini ve telefonlarını tespit etmiş, Dink cinayetiyle bağlantılı bu jandarmaların telefon trafiğinin merkezinde M.D isimli bu jandarma yüzbaşının olduğunu belirlemişti. ??Cinayet öncesi ve sonrasında Trabzon ve İstanbul Jandarma İstihbaratı arasında koordinasyon sağlayan kişi olduğu bilgisi soruşturma makamlarında mevcut.
Bu iddianın kaynağı ise yine bölgedeki HTS (cep telefonu) kayıtları... ??M.D.’nin, cinayet mahallinde bulunduğu belirlenen jandarma istihbaratçılarıyla cinayet öncesinde olağanüstü yoğunlaşan bir telefon trafiği tespit edilmişti. ??Hrant Dink’in Bakırköy’deki evine giden Trabzon jandarma istihbaratına bağlı personeli İstanbul’da karşılayan kişinin de Jandarma Yüzbaşı M.D. olduğu anlaşılmıştı.
Bu tespitlere rağmen şu ana kadar M.D hakkında Dink cinayeti ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştı. Savcılık da Dink cinayetindeki ‘Jandarma bağlantısı’nı dosyadan ayırmıştı.
Jandarmayla ilgili bilgi ve belgeler savcı Gökalp Kökçü'nün iddianamesinde yer almadı, Faruk Sarı, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç, Ali Fuat Yılmazer, Sabri Uzun, Ramazan Akyürek gibi polis müdürleri hakkında açılan davada jandarmaya yer verilmedi. ‘Jandarma bağlantısı' ile ilgili bölümler, polis müdürlerinin yargılandığı bu dosyadan 15 Ekim 2015 tarihinde ayrıldı. Dosyanın ayrılması soruşturma dışı tutulduğu anlamına gelmiyor, ancak şüpheli jandarma subayları ve öteki personelle ilgili veriler iddianameye de girmedi.
SORUŞTURMA UZUN SÜRE SAVCISIZ KALDI
Soruşturmayı son sekiz yılda en ileri aşamaya taşıyan Cumhuriyet savcısı Gökalp Kökçü Ocak ayı başında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı ile bu dosyadan alınmıştı. Bu durum, adliyedeki ‘görev değişikliği’ kapsamında gerçekleşmişti. Ocak 2016'dan beri de Hrant Dink dosyası terör bürodan sorumlu başsavcı vekilliğinde bekledi. Sonra soruşturmanın başsavcı vekili tarafından yürütüleceği açıklandı.
İDDİANAME: GÜLEN YAPILANMASI CİNAYETİ BİLİYORDU
Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Engin Dinç gibi polis müdürlerinin sanık olduğu kamu görevlileri ile ilgili hazırlanan Dink iddianamesinde, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar'ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen "Silahlı Terör Örgütü'nün" yöneticilerinden olduğu belirtildi. İddianamede ‘Gülen Örgütünün’ cinayetten önce bütün detayları bildiği ancak işlenmesini beklediği ifade edildi. Dink cinayeti 'yol verilen cinayet' olarak tanımlanmıştı.
'ARAÇ SUÇ’
İddianamede, "Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Hrant Dink'in mutlak sûretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi 'Ogün' ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir" ifadeleri kullanılmıştı.
KİLİT İSİM M.D.
Dink cinayetinin en önemli şüphelilerinden olan M.D’nin cinayetle bağlantısı telefon kayıtları ile ortaya çıkmıştı. Hrant Dink’in öldürüldüğü yerde jandarmaların olduğunu tespit eden savcılık, bu kişilerin isimlerini ve telefonlarını tespit etmiş, Dink cinayetiyle bağlantılı bu jandarmaların telefon trafiğinin merkezinde M.D isimli bu jandarma yüzbaşının olduğunu belirlemişti. ??Cinayet öncesi ve sonrasında Trabzon ve İstanbul Jandarma İstihbaratı arasında koordinasyon sağlayan kişi olduğu bilgisi soruşturma makamlarında mevcut.
Bu iddianın kaynağı ise yine bölgedeki HTS (cep telefonu) kayıtları... ??M.D.’nin, cinayet mahallinde bulunduğu belirlenen jandarma istihbaratçılarıyla cinayet öncesinde olağanüstü yoğunlaşan bir telefon trafiği tespit edilmişti. ??Hrant Dink’in Bakırköy’deki evine giden Trabzon jandarma istihbaratına bağlı personeli İstanbul’da karşılayan kişinin de Jandarma Yüzbaşı M.D. olduğu anlaşılmıştı.
Bu tespitlere rağmen şu ana kadar M.D hakkında Dink cinayeti ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştı. Savcılık da Dink cinayetindeki ‘Jandarma bağlantısı’nı dosyadan ayırmıştı.
Jandarmayla ilgili bilgi ve belgeler savcı Gökalp Kökçü'nün iddianamesinde yer almadı, Faruk Sarı, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç, Ali Fuat Yılmazer, Sabri Uzun, Ramazan Akyürek gibi polis müdürleri hakkında açılan davada jandarmaya yer verilmedi. ‘Jandarma bağlantısı' ile ilgili bölümler, polis müdürlerinin yargılandığı bu dosyadan 15 Ekim 2015 tarihinde ayrıldı. Dosyanın ayrılması soruşturma dışı tutulduğu anlamına gelmiyor, ancak şüpheli jandarma subayları ve öteki personelle ilgili veriler iddianameye de girmedi.
SORUŞTURMA UZUN SÜRE SAVCISIZ KALDI
Soruşturmayı son sekiz yılda en ileri aşamaya taşıyan Cumhuriyet savcısı Gökalp Kökçü Ocak ayı başında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı ile bu dosyadan alınmıştı. Bu durum, adliyedeki ‘görev değişikliği’ kapsamında gerçekleşmişti. Ocak 2016'dan beri de Hrant Dink dosyası terör bürodan sorumlu başsavcı vekilliğinde bekledi. Sonra soruşturmanın başsavcı vekili tarafından yürütüleceği açıklandı.
İDDİANAME: GÜLEN YAPILANMASI CİNAYETİ BİLİYORDU
Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Engin Dinç gibi polis müdürlerinin sanık olduğu kamu görevlileri ile ilgili hazırlanan Dink iddianamesinde, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar'ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen "Silahlı Terör Örgütü'nün" yöneticilerinden olduğu belirtildi. İddianamede ‘Gülen Örgütünün’ cinayetten önce bütün detayları bildiği ancak işlenmesini beklediği ifade edildi. Dink cinayeti 'yol verilen cinayet' olarak tanımlanmıştı.
'ARAÇ SUÇ’
İddianamede, "Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Hrant Dink'in mutlak sûretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi 'Ogün' ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir" ifadeleri kullanılmıştı.