HRANT DİNK CİNAYETİNİ GÖRDÜM!...TANIK GAZETECİ OLAY YERİNDEN NASIL KAÇTIĞINI YAZDI!..
Hrant Dink´e yapılan saldırının görgü tanıkları arasında bir gazetecinin de bulunduğu ortaya çıktı. Tuna Kiremitçi "Ben şahidim" başlıklı yazısında olay yerinden nasıl kaçtığını anlattı.
Dün öğleden sonra Şişli´deydim...
Yağmur yerini şaşkın bir güneşe bırakmıştı. "Şu havaya bak" dedi taksici: "Sanki biraz önce yağmur yağmadı."
Üç el silah sesi duyduk. Önce biri, sonra diğer ikisi. Üstelik çok yakından gelmişti.
Sesin geldiği yerde bir kargaşa... Şaşkınlık içinde koşturan insanlar, telefona sarılmış haber vermeye çalışanlar ve yerde yatan, yüzünü göremediğim bir adam...
"Vurdular!" dedi şoför arkadaş: "Vurdular garibanı..."
"Görebildin mi?" dedim. "Kahverengi pantolonlu biri düştü yere" dedi, heyecanla: "Biri de koşarak uzaklaştı."
"Güpegündüz" dedim. "Evet" dedi: "Hem de sokak ortasında."
Kalabalık sarmıştı yerde yatanı. Görebilmek için durmuş olduğumuzdan, arkamıza bir araba kuyruğu birikmişti. Korna sesleri duyulmaya başladı.
DEVAM ET DEDİM
"Ne yapalım?" dedi şoför arkadaş. "Devam et..." dedim: "Ne yapabiliriz ki?" Taksim"e doğru yol almaya başladık. Artık çıt çıkmıyordu ikimizden de. Kapattığı radyoyu bir daha açmamıştı.
Kardeşimle buluştum. "Gözümüzün önünde bir adam vurdular" dedim. "Yapma..." dedi... Biletleri alıp bir kahveye oturduk. Telefon çaldı. Karım ağlıyordu: "Şişli´de Hrant Dink´i vurmuşlar..." O zaman anladım ki bir şahittim ben. Hrant´ın öldürülüşünün şahidi.
Yağmur yerini şaşkın bir güneşe bırakmıştı. "Şu havaya bak" dedi taksici: "Sanki biraz önce yağmur yağmadı."
Üç el silah sesi duyduk. Önce biri, sonra diğer ikisi. Üstelik çok yakından gelmişti.
Sesin geldiği yerde bir kargaşa... Şaşkınlık içinde koşturan insanlar, telefona sarılmış haber vermeye çalışanlar ve yerde yatan, yüzünü göremediğim bir adam...
"Vurdular!" dedi şoför arkadaş: "Vurdular garibanı..."
"Görebildin mi?" dedim. "Kahverengi pantolonlu biri düştü yere" dedi, heyecanla: "Biri de koşarak uzaklaştı."
"Güpegündüz" dedim. "Evet" dedi: "Hem de sokak ortasında."
Kalabalık sarmıştı yerde yatanı. Görebilmek için durmuş olduğumuzdan, arkamıza bir araba kuyruğu birikmişti. Korna sesleri duyulmaya başladı.
DEVAM ET DEDİM
"Ne yapalım?" dedi şoför arkadaş. "Devam et..." dedim: "Ne yapabiliriz ki?" Taksim"e doğru yol almaya başladık. Artık çıt çıkmıyordu ikimizden de. Kapattığı radyoyu bir daha açmamıştı.
Kardeşimle buluştum. "Gözümüzün önünde bir adam vurdular" dedim. "Yapma..." dedi... Biletleri alıp bir kahveye oturduk. Telefon çaldı. Karım ağlıyordu: "Şişli´de Hrant Dink´i vurmuşlar..." O zaman anladım ki bir şahittim ben. Hrant´ın öldürülüşünün şahidi.