HINCAL ULUÇ'TAN MUSTAFA MUTLU'YA AĞABEY TAVSİYESİ: NEDEN SEN ÇIKTIN ORTAYA!.. SANA AĞABEY TAVSİYESİ SAKIN TETİKÇİLİK YAPMA!
Tayfun Devecioğlu'na "Bu yarı çıplak yaralı kız, senin kız kardeşin olsa, o resim gazeteye girer miydi" diye sordum.Sen nerdense çıktın ortaya. Yapma Mustafa.Kendine yazık etme.. Bu Ağabey öğüdüm!.. Sakın tetikçilik yapma!.
Hıncal Uluç fiyat düşüren VATAN'ı eleştirince Tayfun Devecioğlu yanıt vermişti. Mustafa Mutlu da ikili arasındaki polemiğe katılınca Uluç, "Seni zafer Mutlu'ya ben tavsiye ettim. Kendine yazık etme!" dedi.
İŞTE O YAZI!
Sevgili Mustafa,
HAKKIMDA kaleme aldığın, ucuz, çirkin, bilinen beylik yalanları katmerleyerek yazdığın yazıyı üzülerek okudum. (20 aralık Çarşamba Vatan/ İnternete girerseniz siz de okuyabilirsiniz, sevgili okurlar..) Kendi adıma değil, senin için üzüldüm..
Genç kuşağın en yetenekli, en önü açık kalemlerinden birisin. Kısa zamanda hem de ne ustalarla dolu Vatan'ın en okunan yazarlarının arasına girmeyi başardın. Vatan'ı alınca ilk okuduklarımdansın ve de hep okuduklarımdansın..
Sendeki cevheri ilk keşfedenlerdenim. Zafer Mutlu beni çok onurlandıran transfer teklifini yaptığında, ona gelemeyeceğimi söylerken seni tavsiye etmiştim. Ben kabul etsem, sen o köşede olur muydun bilmem. Zafer'in kararında ne derece etkim var, onu da bilmem.
Bildiğim, ülkenin en okunan yazarları arasında olmanı önleyecek tek kişinin sen, kendin olduğun..
Sevgili Mustafa,
Bir yazarı yok edecek, sıfırlayacak, hayatını karartacak şey, "Tetikçi" damgasını yemektir. Sakın, ama sakın ha, kalemini, başkalarının kullanmasına izin verme. Sedat Simavi'nin sözü tam da senin için geçerli.
Kimselere yaranmaya ihtiyacın yok. Kimsenin emrine girmeye de..
Bugünlerde Genel Yayın Müdürlerine yönelik sorular ve eleştirilere, bazı "Genç / Yeni" gönüllülerin (!) yanıt vermesi moda oldu. Sakın kaptırma..
Ben çok sevdiğim Vatan'ın ucuzlamasına öfke duyanlardanım. Bu ucuzluk sadece fiyatında olmadı. Yayın kalitesinde de bir düşme havası sezdim, Vatan'ı eskilerin Harman gazetesi gibi yapan fotoğraflara üzüldüm ve Yayın Müdürün Tayfun Devecioğlu'na "Bu yarı çıplak yaralı kız, senin kız kardeşin olsa, o resim gazeteye girer miydi" diye sordum..
Sen nerdense çıktın ortaya..
Çıkma.. Başkalarının çekmeye cesaret edemedikleri tabancaya sen sarılma.. Başkalarının kavgalarına balıklama atlama.. O kurşunlar sonunda döner seni vurur Mustafa.. Seni vurur, benim tozumu bile almazken..
Böyle kurşunlarla yara alsaydım, 50 yıldır ayakta kalır mıydım?. 50 yıl sonra, Vatan dahil her büyük gazeteden ısrarla istenen adam olur muydum?.
Yapma Mustafa.. Kendine yazık etme.. Bu sana en büyük ağabey öğüdüm!.. Yapma!.. Sakın bir daha tetikçilik yapma!.
Hıncal Uluç /SABAH
İŞTE O YAZI!
Sevgili Mustafa,
HAKKIMDA kaleme aldığın, ucuz, çirkin, bilinen beylik yalanları katmerleyerek yazdığın yazıyı üzülerek okudum. (20 aralık Çarşamba Vatan/ İnternete girerseniz siz de okuyabilirsiniz, sevgili okurlar..) Kendi adıma değil, senin için üzüldüm..
Genç kuşağın en yetenekli, en önü açık kalemlerinden birisin. Kısa zamanda hem de ne ustalarla dolu Vatan'ın en okunan yazarlarının arasına girmeyi başardın. Vatan'ı alınca ilk okuduklarımdansın ve de hep okuduklarımdansın..
Sendeki cevheri ilk keşfedenlerdenim. Zafer Mutlu beni çok onurlandıran transfer teklifini yaptığında, ona gelemeyeceğimi söylerken seni tavsiye etmiştim. Ben kabul etsem, sen o köşede olur muydun bilmem. Zafer'in kararında ne derece etkim var, onu da bilmem.
Bildiğim, ülkenin en okunan yazarları arasında olmanı önleyecek tek kişinin sen, kendin olduğun..
Sevgili Mustafa,
Bir yazarı yok edecek, sıfırlayacak, hayatını karartacak şey, "Tetikçi" damgasını yemektir. Sakın, ama sakın ha, kalemini, başkalarının kullanmasına izin verme. Sedat Simavi'nin sözü tam da senin için geçerli.
Kimselere yaranmaya ihtiyacın yok. Kimsenin emrine girmeye de..
Bugünlerde Genel Yayın Müdürlerine yönelik sorular ve eleştirilere, bazı "Genç / Yeni" gönüllülerin (!) yanıt vermesi moda oldu. Sakın kaptırma..
Ben çok sevdiğim Vatan'ın ucuzlamasına öfke duyanlardanım. Bu ucuzluk sadece fiyatında olmadı. Yayın kalitesinde de bir düşme havası sezdim, Vatan'ı eskilerin Harman gazetesi gibi yapan fotoğraflara üzüldüm ve Yayın Müdürün Tayfun Devecioğlu'na "Bu yarı çıplak yaralı kız, senin kız kardeşin olsa, o resim gazeteye girer miydi" diye sordum..
Sen nerdense çıktın ortaya..
Çıkma.. Başkalarının çekmeye cesaret edemedikleri tabancaya sen sarılma.. Başkalarının kavgalarına balıklama atlama.. O kurşunlar sonunda döner seni vurur Mustafa.. Seni vurur, benim tozumu bile almazken..
Böyle kurşunlarla yara alsaydım, 50 yıldır ayakta kalır mıydım?. 50 yıl sonra, Vatan dahil her büyük gazeteden ısrarla istenen adam olur muydum?.
Yapma Mustafa.. Kendine yazık etme.. Bu sana en büyük ağabey öğüdüm!.. Yapma!.. Sakın bir daha tetikçilik yapma!.
Hıncal Uluç /SABAH