Hıncal Uluç'tan Bayülgen'e şok çıkış: Sen de mi Okan Brütüs!

Ünlü showman Okan Bayülgen, geçtiğimiz günlerde sevgilisi Selin Atasoy'la görüntülenince küplere bindi. Habercilere ağır hakaretlerde bulunan şovmen, "Kendinize şerefli bir meslek seçin" diye bağırdı.

Şirin Ediger'den boşandıktan sonra adli tıp uzmanı Sevil Atasoy'un kızı Selin Atasoy'la beraberlik yaşayan Okan Bayülgen, sevgilisiyle Asmalımescit'teki The House adlı mekânda yemek yedi. Sevgilisini arka kapıdan gönderen şovmen, çıkışta Selin Atasoy'la ilgili sorulara maruz kalınca açtı ağızını yumdu gözünü. Habercilere 'Ne hakla insanlara özel hayatlarıyla ilgili soru soruyorsunuz' şeklinde çıkışan Bayülgen, 'Kendinize şerefli bir meslek seçin' dedi.

Bayülgen'in bu çıkışına en büyük tepki ise Hıncal Uluç'tan geldi. Sabah yazarı, bugün köşesinde, "Okan Bayülgen dostum" dediği ünlü showman için sert sözler sarfederken, magazin muhabirlerine arka çıktı.

İşte Hıncal Uluç'un köşesinde, kendine özgü noktalama işaretleriyle yazdığı yazıdan çarpıcı bölümler:

"Talk şovlarında sorduğu sorularla hem sorulanı, hem dinleyeni çıldırtan, bu yüzden de müthiş reytingler alan Okan Bayülgen dostum, sevgilisiyle beraberken karşısına çıkan ve sorular soran magazin muhabirlerini "Sen kim oluyorsun?. Ne hakla insanlara özel hayatlarıyla ilgili sorular soruyorsun" diye bağırıp çağırmış..

Üzüldüm. Okan'a üzüldüm. Çünkü o da medyanın içinden. Yani bizden biri.. Hem de işi gücü soru sormak olan biri..

Okan bilmez mi ki, "Ünlülerin özel yaşamı haberdir."

Çünkü merak edilen her şey haberdir. Ünlülerin özel yaşamı da haberdir, dolayısıyla.

Sormadan yazar, magazin muhabiri kardeşim, fırça yer.. "İnsan bir sorar" diye.. Sorunca fırça yer.. Ne yapacak peki?. Aç mı, işsiz mi kalacak?.

Bak kardeşim Okan, kimseye işini öğretmeye kalkma..
Herkes kendi işine baksın. Bu arada, bir hakkının ihlal edildiğine inanıyorsan, o zaman da hukuk yolları açık.. Buyur!..

Paparazzilik, dünyanın en zor mesleğidir. Geceleri sabaha kadar, kar, tipi, dolu demeden tir tir titreyerek o tek resim için beklemektir mesela.. İtilip kakılmayı, hakarete, hatta saldırıya uğramayı göze almaktır.

Sanatçı duyarlığı içindeki kişi, çektiği resimlerle ününe ün katan, popülaritesini, yani iş imkanlarını ve fiyatını arttıran paparazziye yardımcı olmalıdır, fırçalamak yerine..

Yanına bir kadını alıp, ülkenin en paparazzi yuvası yerine giden, resminin çekileceğini bilir. Belki de onun için gider hatta..

Hattanın hattası, şunu iyi bilir..
"Bu resmi basmayın. Bu haberi yazmayın" dedi mi, muhabiri tahrik eder, o resmin ve haberin tüm gazetelerde çıkmasını garanti eder, aslında..
Ben tam sayfa özel haber yaptıranları bilirim.. "Arabam falanca kulübün önünde. İçinde şoförüm var. Sen arabamı izle.. Ben tekneden inip o arabaya gideceğim.Peşime düş.. Bir yerde kızı öpeceğim. Haber sadece sende olur, resimleriyle" diyenleri yaşadım..

Paparazziler ve ünlüler, birbirlerine muhtaç insanlardır. İkisinin de ünlü olması, birbirlerine bağlıdır.

Ünlü kardeşlerim.. O cefakar meslektaşlarım karşınıza çıkınca, gülümseyin. Şakalaşın.. Yardımcı olun.. Daha çok sevilir, daha ünlü olursunuz!.

İyi düşün Okan!.. "Sen kim oluyorsun yahu" diye bağırmasan, o haber bütün gazeteleri sarar mıydı?.