Hıncal Uluç "reklam oyunları"na kızdı, RTÜK'e patladı: Aldığınız maaş haram olsun!
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, çok izlenen dizilerin reklam oyununa "dur" demeyen, diyemeyen RTÜK'ü adeta bombardımana tuttu.
Sabah Gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç'u çok izlenen dizilerin reklam oyunu küplere bindirdi.
Dizilerin bu reklam oyunlarıyla milleti 'eşek kere eşek' yerine koyduklarını yazan Uluç, RTÜK'ün bu duruma sessiz kalmasına da isyan etti.
İşte Uluç'un bugünkü köşe yazısından "Ey RTÜK!.. Sen nesin?. Ne işe yararsın?.." başlıklı ilgili bölüm:
Yani milletin vergilerinden aldığınız, sizi beyler gibi yaşatan bütün paralar son kuruşuna kadar haram olsun..
Siz ne sorumsuz, kaygısız, siz ne gamsız, umursamaz, aldırmaz kurumsunuz yahu?. Dünya batsa geminiz batmaz, pupa yelken Gökova'da dolanır keyif çatarsınız?.
Yahu sizin sorumluluğunuzda olan televizyonların hemen hepsi milleti eşek, hayır, Eşşek, o da yetmez, Eşek kere Eşek yerine koyuyor.. Gazeteler yazmadık eleştiri şikâyet bırakmıyor, size kim bilir kaç milyon bireysel şikâyet geliyor, yahu bir tekiniz, içinizde biriniz çıkıp "Ayıp oluyor, bir şeyler yapalım artık" demiyorsunuz..
Aciz misiniz, ya da daha kötüsü, kanallar sizi ve kurallarınızı hiçe sayıp, millete resmen, alenen işkence ediyorlar, siz kör, sağır ve dilsiz Üç Maymunları oynuyorsunuz. Kanallar sizin koyduğunuz kuralları piçe çeviriyor ve aldırmıyorsunuz..
İnsanda biraz utanma olur yahu?.
İnsan kendine bir sorar yahu?.
"Ben kimim. yetkilerim ne?.
Ben burdayken kanallar nasıl ülkeyi dağ başına çevirip bildiklerini yapıyorlar" der be!.
Sert mi konuşuyor, sert mi yazıyorum?.
İnanın hak ettiğinizin yanında bu eleştiri dili hafif kalır..
Hakaret ettiğimi düşünüyorsanız hemen mahkemeye gidin ve milletin paralarını sırt üstü oturup, nasıl alayı vala ile yediğinizi orada kanıtlayayım da ipliğinizi hukuk önünde pazara çıkarayım..
O mahkemeye milyonlarca şahit getirebilirim biliyorsunuz..
Dün Yüksel Aytuğ kardeşim yazdı, utanması olan insanın tüylerini ürperten bir örnek vererek..
Kanal, dizi, yayın önemli değil..
Hepsi ayni çünkü.. Yüksel hepsini adıyla yazmış, ben gerek görmüyorum..
Adam ezeli düşmanını kıstırmış, tabancasını doğrultmuş "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor.
Parmak tetikte..
Çekecek.. Tamam..
Tam o anda yayın kesiliyor.. 15 dakika reklam.. Sonra dizi başlıyor..
Ayni sahneyi tekrar ederek.. "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor eli tetikte olan adam..
Ve ayni yerde yayın bir daha kesiliyor.
Bir dakika dizinin bir sonraki bölümünün tanıtımı giriyor. Sonra ayni sahneye üçüncü defa dönüyoruz.
Eli tetikte adam "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor ve son jenerik akmaya başlarken "31. Bölümün sonu" yazıyor..
Ayni sahneyi üç kez tekrar ederek ve "Yeni 10 saniye bile eklemeyerek" tam 31 dakika reklam yayınlamanın adı ne RTÜK?.
Bu milleti "Eşek kere eşek" yerine koymak değilse nedir?.
Sadece milleti değil, sizi de tabii!..
Bu kadar pervasız, bu kadar gamsız, hepsinden önemlisi "Seni, yani RTÜK'ü, yani Devleti bu kadar umursamaz olma cesaretini nerden alıyor bu adamlar?.
Çünkü sizin öyle Sfenks gibi oturacağınızdan eminler::
Niye eminler?.
Hele bir düşünün, bu rezilliğe hepinizin göz yumacağından niye eminler?.
***
Utanmaz, rezil bir açıklama yaptı içinizden biri, bir ara..
"Efendim biz iyi yönetmelik yaptık ama, açıklarını buluyorlar.." Yahu elini tutan mı var?. Yenisini yap, deliklerini tıka.
Adamların bulmasına gerek yok ki.. Sen zaten süzgeç gibi yönetmelik yapmışsın..
Baksana el oğlu nasıl yönetmelik yapmış da deldirmiyor?. Baksana ha?. Araştırsana..
Hayır.. Onu da yapmıyor, utanmadan, sıkılmadan susup oturuyorsunuz..
Kaldı ki, yapsanız ne olacak?.
Şu maç canlı yayınları üzerine reklam tanıtım bindirmeyi savaşa savaşa yasaklattım size.. Altı ay sürdü.. Bu yıl gene yukardan aşağı tanıtımlar, soldan sağa reklamlar, spikerin maçı bırakıp, maçtan sonra başlayacak dizinin reklamını yapmaya başlaması..
Kuralınızın ömrü üç gün sürdü, kör müsünüz, sağır mı?.
Bir doğrulun be!. Bir kalkın, elinizi masaya vurun be!.
Bir "Ey millet, seninle alay etmelerine son.. Biz burdayız" deyin be!.
Diyebilirseniz tabii!.
Dizilerin bu reklam oyunlarıyla milleti 'eşek kere eşek' yerine koyduklarını yazan Uluç, RTÜK'ün bu duruma sessiz kalmasına da isyan etti.
İşte Uluç'un bugünkü köşe yazısından "Ey RTÜK!.. Sen nesin?. Ne işe yararsın?.." başlıklı ilgili bölüm:
Yani milletin vergilerinden aldığınız, sizi beyler gibi yaşatan bütün paralar son kuruşuna kadar haram olsun..
Siz ne sorumsuz, kaygısız, siz ne gamsız, umursamaz, aldırmaz kurumsunuz yahu?. Dünya batsa geminiz batmaz, pupa yelken Gökova'da dolanır keyif çatarsınız?.
Yahu sizin sorumluluğunuzda olan televizyonların hemen hepsi milleti eşek, hayır, Eşşek, o da yetmez, Eşek kere Eşek yerine koyuyor.. Gazeteler yazmadık eleştiri şikâyet bırakmıyor, size kim bilir kaç milyon bireysel şikâyet geliyor, yahu bir tekiniz, içinizde biriniz çıkıp "Ayıp oluyor, bir şeyler yapalım artık" demiyorsunuz..
Aciz misiniz, ya da daha kötüsü, kanallar sizi ve kurallarınızı hiçe sayıp, millete resmen, alenen işkence ediyorlar, siz kör, sağır ve dilsiz Üç Maymunları oynuyorsunuz. Kanallar sizin koyduğunuz kuralları piçe çeviriyor ve aldırmıyorsunuz..
İnsanda biraz utanma olur yahu?.
İnsan kendine bir sorar yahu?.
"Ben kimim. yetkilerim ne?.
Ben burdayken kanallar nasıl ülkeyi dağ başına çevirip bildiklerini yapıyorlar" der be!.
Sert mi konuşuyor, sert mi yazıyorum?.
İnanın hak ettiğinizin yanında bu eleştiri dili hafif kalır..
Hakaret ettiğimi düşünüyorsanız hemen mahkemeye gidin ve milletin paralarını sırt üstü oturup, nasıl alayı vala ile yediğinizi orada kanıtlayayım da ipliğinizi hukuk önünde pazara çıkarayım..
O mahkemeye milyonlarca şahit getirebilirim biliyorsunuz..
Dün Yüksel Aytuğ kardeşim yazdı, utanması olan insanın tüylerini ürperten bir örnek vererek..
Kanal, dizi, yayın önemli değil..
Hepsi ayni çünkü.. Yüksel hepsini adıyla yazmış, ben gerek görmüyorum..
Adam ezeli düşmanını kıstırmış, tabancasını doğrultmuş "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor.
Parmak tetikte..
Çekecek.. Tamam..
Tam o anda yayın kesiliyor.. 15 dakika reklam.. Sonra dizi başlıyor..
Ayni sahneyi tekrar ederek.. "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor eli tetikte olan adam..
Ve ayni yerde yayın bir daha kesiliyor.
Bir dakika dizinin bir sonraki bölümünün tanıtımı giriyor. Sonra ayni sahneye üçüncü defa dönüyoruz.
Eli tetikte adam "Söyle bakalım şimdi seni benim elimden kim kurtaracak" diyor ve son jenerik akmaya başlarken "31. Bölümün sonu" yazıyor..
Ayni sahneyi üç kez tekrar ederek ve "Yeni 10 saniye bile eklemeyerek" tam 31 dakika reklam yayınlamanın adı ne RTÜK?.
Bu milleti "Eşek kere eşek" yerine koymak değilse nedir?.
Sadece milleti değil, sizi de tabii!..
Bu kadar pervasız, bu kadar gamsız, hepsinden önemlisi "Seni, yani RTÜK'ü, yani Devleti bu kadar umursamaz olma cesaretini nerden alıyor bu adamlar?.
Çünkü sizin öyle Sfenks gibi oturacağınızdan eminler::
Niye eminler?.
Hele bir düşünün, bu rezilliğe hepinizin göz yumacağından niye eminler?.
***
Utanmaz, rezil bir açıklama yaptı içinizden biri, bir ara..
"Efendim biz iyi yönetmelik yaptık ama, açıklarını buluyorlar.." Yahu elini tutan mı var?. Yenisini yap, deliklerini tıka.
Adamların bulmasına gerek yok ki.. Sen zaten süzgeç gibi yönetmelik yapmışsın..
Baksana el oğlu nasıl yönetmelik yapmış da deldirmiyor?. Baksana ha?. Araştırsana..
Hayır.. Onu da yapmıyor, utanmadan, sıkılmadan susup oturuyorsunuz..
Kaldı ki, yapsanız ne olacak?.
Şu maç canlı yayınları üzerine reklam tanıtım bindirmeyi savaşa savaşa yasaklattım size.. Altı ay sürdü.. Bu yıl gene yukardan aşağı tanıtımlar, soldan sağa reklamlar, spikerin maçı bırakıp, maçtan sonra başlayacak dizinin reklamını yapmaya başlaması..
Kuralınızın ömrü üç gün sürdü, kör müsünüz, sağır mı?.
Bir doğrulun be!. Bir kalkın, elinizi masaya vurun be!.
Bir "Ey millet, seninle alay etmelerine son.. Biz burdayız" deyin be!.
Diyebilirseniz tabii!.