HINCAL ULUÇ ''HIRKA''YA SAHİP ÇIKTI, SİYAD'A ÇAKTI!
Sabah yazarı Hıncal Uluç, yıllık geleneksel Siyad ödül töreni eleştiri yazılarına bir yenisini ekledi...
İşte Sabah yazarı Hıncal Uluç’un o yazısı...
Kösaba ödülüne hırka bile çok
"Kösaba Ödülü de ne" diyorsunuz, biliyorum.. Benim taktığım ad.. Kimsenin umurunda olmayan ödüllere böyle diyeceğim artık..
Alanın, verenin umurunda değil. Halkın hiç değil, ödüllerimiz var.. Öyle doğan, ya da yanlış uygulamalarla o hale gelen..
Sinema’da Siyad, Tiyatro’da Afife ödülleri türün en ünlü örnekleri.. Ve de son yıllarda halktan iyice kopuk hale gelen Altın Portakal, ne yazık ki..
Kösaba, "Körler, sağırlar, birbirini ağırlar" sözünün kısaltmasından türetilmiş bir sözcük..
Sinema Yazarları Derneği, hem de 44’üncü yılında, (Bayağı geleneksel yani, artık adının ve itibarının göklerde olması gerek) ödül dağıttı.. Kimsenin haberi olmadı. Kimse merak etmedi. Kimse öncesinden konuşmadı, tartışmadı.. Töreni naklen yayınlayacak bir televizyon bile bulunmadı. Bedava yayına gönüllü çıkmadı, yığınla kanalı olan ülkede.. Reytingi sıfır olaya niye naklen yayın arabası gönderip masrafa girsin ki insanlar..
Türk sinema eleştirmenlerinin, Türk filmleri üzerindeki oylaması kimsenin umurunda değilken, 86 Hollywood eleştirmeninin oyları ile belirlenen Altın Küre ödülleri, nerdeyse bir aydır ülkemiz gündeminde.. Geceyi hem de gece yarısı saat 2’de başlayan geceyi 3 kanal nakletti. Binlerce insan uykusuz kalıp izledi. Ertesi sabah iş günü olduğu halde..,
Neden?.
İşte en basit sebep..
"Nazan Kesal, Ayberk Pekcan, Asiye Dinçay, Ercan Kesal.."
Bu isimleri daha önce kaç kez duydunuz?.. Sokakta görseniz tanır mısınız?.
Bunlar Kösaba Ödüllerini alan "En İyi Oyuncu"lar..
Bir de şunlara bakın..
"George Clooney, Meryl Streep, Christopher Plummer, Woody Allen.."
Bunlar da Altın Küre’yi kaldıranlar.. Adı yabancı gelen var mı?.
Efendim, Türk filmleri seyredilmiyor..
Yalan!..
Bu ülkede on yıldır seyirci rekorları, fark atarak Türk filmlerinde.. "Türk filmleri olmasa sinemacılar iflas edecek" diye haber yazanlar, gene bu sinema yazarları..
Ama benim burunlarından kıl aldırmayan Sinema Eleştirmenlerimiz halkın sevdiği, beğendiği, izlediği filmlere oy verir mi hiç?.
Bu yılın Siyad Ödülleri’ne bakın.. Konusuz film, Bir Zamanlar Anadoluda’da hemen her dalda herkes aday oldu. Bir kişi hariç.. Yılmaz Erdoğan..
Geçen yıl o harika Cem Yılmaz’ı görmezden gelen Siyadcılar, bu yıl Yılmaz Erdoğan’a oy mu verir?.
Türk sinema eleştirmenlerinin George Clooney’yi, oyuncu ve yönetmen olarak adamdan sayacağına inanıyor musunuz?.
Cannes’a özel ve çok şık smokinle giden Nuri Bilge Ceylan, ödüle boğulacağını adı gibi bildiği Siyad gecesine rezil bir hırka ile katılmış.. Dün bütün gazeteler onunla doluydu..
Çok bile hırka, Kösaba için.. Nuri Bilge geceye peştemalla gelmediyse şükretsinler..
Böyle ödüle, böyle kılık..
***
Antalya Belediye Başkanı Prof. Mustafa Akaydın dostum..
Sana oy veren halkın paraları ile İstanbul’dan gelen yüzlerce insanı beş yıldızlı otellerde ve galalarda ağırlamanın ötesine geçmeyen festivalden vaz geç. Onu düzenleyen herkesi kapıya koy.. Altın Portakal’da, o festival için özel çekilmiş, kimsenin izlemediği filmleri değil, tam tersine o yıl içinde mutlak vizyona girmiş filmleri yarıştır ve halkın sevdiklerine oy vermekten utanmayan kişilerden de bir jüri yap..
Yoksa, sokağa atılan o paraların hesabını bir gün soranlar çıkar..
Kösaba ödülüne hırka bile çok
"Kösaba Ödülü de ne" diyorsunuz, biliyorum.. Benim taktığım ad.. Kimsenin umurunda olmayan ödüllere böyle diyeceğim artık..
Alanın, verenin umurunda değil. Halkın hiç değil, ödüllerimiz var.. Öyle doğan, ya da yanlış uygulamalarla o hale gelen..
Sinema’da Siyad, Tiyatro’da Afife ödülleri türün en ünlü örnekleri.. Ve de son yıllarda halktan iyice kopuk hale gelen Altın Portakal, ne yazık ki..
Kösaba, "Körler, sağırlar, birbirini ağırlar" sözünün kısaltmasından türetilmiş bir sözcük..
Sinema Yazarları Derneği, hem de 44’üncü yılında, (Bayağı geleneksel yani, artık adının ve itibarının göklerde olması gerek) ödül dağıttı.. Kimsenin haberi olmadı. Kimse merak etmedi. Kimse öncesinden konuşmadı, tartışmadı.. Töreni naklen yayınlayacak bir televizyon bile bulunmadı. Bedava yayına gönüllü çıkmadı, yığınla kanalı olan ülkede.. Reytingi sıfır olaya niye naklen yayın arabası gönderip masrafa girsin ki insanlar..
Türk sinema eleştirmenlerinin, Türk filmleri üzerindeki oylaması kimsenin umurunda değilken, 86 Hollywood eleştirmeninin oyları ile belirlenen Altın Küre ödülleri, nerdeyse bir aydır ülkemiz gündeminde.. Geceyi hem de gece yarısı saat 2’de başlayan geceyi 3 kanal nakletti. Binlerce insan uykusuz kalıp izledi. Ertesi sabah iş günü olduğu halde..,
Neden?.
İşte en basit sebep..
"Nazan Kesal, Ayberk Pekcan, Asiye Dinçay, Ercan Kesal.."
Bu isimleri daha önce kaç kez duydunuz?.. Sokakta görseniz tanır mısınız?.
Bunlar Kösaba Ödüllerini alan "En İyi Oyuncu"lar..
Bir de şunlara bakın..
"George Clooney, Meryl Streep, Christopher Plummer, Woody Allen.."
Bunlar da Altın Küre’yi kaldıranlar.. Adı yabancı gelen var mı?.
Efendim, Türk filmleri seyredilmiyor..
Yalan!..
Bu ülkede on yıldır seyirci rekorları, fark atarak Türk filmlerinde.. "Türk filmleri olmasa sinemacılar iflas edecek" diye haber yazanlar, gene bu sinema yazarları..
Ama benim burunlarından kıl aldırmayan Sinema Eleştirmenlerimiz halkın sevdiği, beğendiği, izlediği filmlere oy verir mi hiç?.
Bu yılın Siyad Ödülleri’ne bakın.. Konusuz film, Bir Zamanlar Anadoluda’da hemen her dalda herkes aday oldu. Bir kişi hariç.. Yılmaz Erdoğan..
Geçen yıl o harika Cem Yılmaz’ı görmezden gelen Siyadcılar, bu yıl Yılmaz Erdoğan’a oy mu verir?.
Türk sinema eleştirmenlerinin George Clooney’yi, oyuncu ve yönetmen olarak adamdan sayacağına inanıyor musunuz?.
Cannes’a özel ve çok şık smokinle giden Nuri Bilge Ceylan, ödüle boğulacağını adı gibi bildiği Siyad gecesine rezil bir hırka ile katılmış.. Dün bütün gazeteler onunla doluydu..
Çok bile hırka, Kösaba için.. Nuri Bilge geceye peştemalla gelmediyse şükretsinler..
Böyle ödüle, böyle kılık..
***
Antalya Belediye Başkanı Prof. Mustafa Akaydın dostum..
Sana oy veren halkın paraları ile İstanbul’dan gelen yüzlerce insanı beş yıldızlı otellerde ve galalarda ağırlamanın ötesine geçmeyen festivalden vaz geç. Onu düzenleyen herkesi kapıya koy.. Altın Portakal’da, o festival için özel çekilmiş, kimsenin izlemediği filmleri değil, tam tersine o yıl içinde mutlak vizyona girmiş filmleri yarıştır ve halkın sevdiklerine oy vermekten utanmayan kişilerden de bir jüri yap..
Yoksa, sokağa atılan o paraların hesabını bir gün soranlar çıkar..