"HINCAL ULUÇ, GÜNERİ CIVAOĞLU, SERDAR TURGUT VE BEN HEPİMİZ ...!" REHA MUHTAR'DAN İLGİNÇ YAZI!..

Reha Muhtar "Kimse maval okumasın" diyerek kimlere seslendi? İsmini açıkladığı yazarların hangi ortak özelliğini yazdı?

ANKARALILAR ATATÜRK’ÜN GUSTOSUNUN İZİNDEDİRLER...

Pazar günü Sabah’ın Pazar ekinde inanılmaz keyifli bir haber-araştırma vardı...

“İstanbul gecelerinin Ankaralı patronları” başlığıyla...

Burcu Aldinç isimli arkadaş, Lucca’dan, Biber Bar’a, My Pavyon’dan, Dükkan’a, Sushico’dan, Mangerie’ye, Topaz’dan Big Chefs’e kadar İstanbul’daki bütün “in” mekanların sahiplerinin ve işletmecilerinin Ankaralı olduğunu çıkartarak onlarla röportajlar yapmış...

Asılnda bu mekanların dışında Mia Mensa, Ortaköy’deki Caz Bar gibi bir sürü trendi mekan Ankaralılar tarafından işletiliyor...

***

Ankaralılar İstanbul eğlence hayatını yönetiyorlar...

Herkes buna şaşırıyor...

Oysa bunda şaşıracak bir şey yok...

Cumhuriyet Türkiye’sinin Ankara’sı, “Atatürk’ün gustosundaki insanları yetiştirme, Batı’ya açık, onun kültürüyle haşır neşir, sinema, tiyatro, bale, yazı, çizi, Parisien, İtalyan, Amerikan mekanları seven, kısaca Batı’ya yüzü dönük, Batılı bir insan prototipi” öngörür...

Bugünlerde pek revaçta değil ama, Mustafa Kemal’in “başkenti”dir Ankara...

Onun Batı’ya dönük, onun bir parçası olan yaşam tarzının, Cumhuriyet Türkiye’sinde şekillendirilmeye çalışıldığı ilk kenttir Ankara...

***

Ankara’dan çıkan insanların Gaziantep’ten çıkan Antep kebapçısından, Adana’dan gelen Adana sofrasından, Diyarbakır tavacısından, Karadeniz pidecisinden farkı buradadır...

Elbette Ankaralı İstanbul’a gelip Ankara’nın özgün lezzeti olan “Ankara tavası” yapmayacaktır...

Ankara Cumhuriyet Türkiye’sinin Batılı insan yetiştirme projesinin başkentidir ve her şeyiyle Atatürk’ün bir projesidir...

Eğlence sektörü yalnız değil bu konuda...

Bakın Türk medyasında sadece siyaset değil “sinema, tiyatro, müzik, edebiyat” tüm türleri içinde barındıracak biçimde yazan yaşam ve gusto yazarlarına...

Hıncal Uluç, Güneri Cıvaoğlu, Serdar Turgut ben, hepimizin esas olarak yetiştiriliş kodlarında Ankara bulunur...

İstanbul benim için doğduğum ve yazları geçirdiğim bir kenttir, bütün bir gençlik yıllarında...

Oysa Ankara eğitimimi aldığım, kişiliğimin kodlarının belirlendiği, Atatürk’ün arzuladığı Batılı bir Cumhuriyet’in genetik kodlarının iliklerime işlendiği bir Başkent...

Kabul ve itiraf etmeliyim ki, Hıncal Uluç’ta da Güneri Cıvaoğlu’nda da, Serdar Turgut’ta da bu genetik kodları aynen fark ediyorum ben...

Atatürk’ün yaratmak istediği kuşakları “Yerli malı haftasından ibaret saymak ve onları dünyadan tecrit olmuş bir yalnızlığa mahkum etmek” Atatürk’e ve o kuşaklara ne büyük bir haksızlıktır...

Atatürk’ün Ankaralı prototipi, Avrupa’yla bütünleşmiş, çağdaş, eğitimli, kültürlü ve geniş perspektifli bir Cumhuriyetçi profilidir...

Kimse bana maval okumasın!..

Reha Muhtar/Vatan