Hilal Kaplan'ın bu yazısı çok konuşulacak: Bu zorbalığı savunan soysuz köpektir; Havlayın şimdi!
Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, bugünkü yazısında Reza Zarrab üzerinden hükümeti hedef alan ABD'yi ve destekçisi medyayı çok sert sözlerle eleştirdi.
ABD'nin son dönemde Türkiye'ye yönelik politikaları tartışma konusu oldu. Zarrab davası bardağı taşıran son damlaydı. Eleştiri oklarının hedefindeki ülkeye en sert tepki, Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'dan geldi.
"HAVLAYIN ŞİMDİ"
ABD'nin bugüne kadar tartışılan kararlarını bir bir sıralayan yazar, yazısını "Bu zorbalığı meşru bulan, tanıyan, ona boyun eğen ve onu yayanlar şerefsizdir, satılmıştır, soysuz köpektir. Havlayın şimdi!" diyerek tamamladı. İşte Kaplan'ın "ABD'nin köpekleri" başlıklı o yazısı:
"KOYDUĞUM YAPTIRIMLARA HARFİYEN UYACAKSIN"
"Yüzyıllardır sınır komşun olan İran'la ticaretini benim şartlarım ve bilgim dahilinde yapacaksın. Ta 11.000 kilometre öteden koyduğum yaptırımlara harfiyen uyacaksın. Yoksa işte böyle psikolojik savaş uygular, ülkendeki köpeklerimi havlatır, ekonomini yıpratırım.
Hava savunma sistemini bana sormadan almayacaksın. Gerçi bana sordun ama Patriotları vermedik. Patronu olduğum NATO da ihtiyacın olduğu vakit Patriotlarını geri çekti. Kilis'e roketler düşse de, halkın ölse de umrumda olmaz. Çin'den füze almayacaksın. Rusya'dan S-400 almayacaksın. Alırsan NATO'dan çıkartır, uluslararası arenada yalnızlaştırırım. Köpeklerimden söz etmiş miydim; onları daha da fena havlatırım.
"YPG'Yİ DÜZENLİ ORDUYA ÇEVİRİRİM"
Sınırındaki DEAŞ belasına müdahale edersen, kendim girerken aklıma hiç gelmeyen Suriye'nin egemenlik haklarından bahsederim. Burnunun dibinde YPG'yi eğitip donatır, düzenli orduya çeviririm. Askerlerime bile onların armasından taktırırım. Gıkını çıkarmayacaksın. İncirlik'i açık tutmaya devam edeceksin ki YPG'ye istediğim gibi hava koruması vereyim. Ama öte yandan Türkiye'nin DEAŞ'ı desteklediği propagandasını da alttan alta yayarım. Köpeklerim de propaganda yapmakta çok marifetlidir zaten. "YPG'ye silah vermeyeceğiz" diyen turuncu kafalıyı da çok takma, Amerika'yı kararları seçilenlerin aldığı bir demokrasi mi sanmıştın?
"FETULLAH'I VERMEM"
Fetullah'ı vermem. Aramızdaki iade anlaşmasının 8. maddesine göre en azından gözaltına almam lazım ama anlaşmalara uymak zorunda olduğumu nerden çıkardın? Sen önce olağanüstü hali kaldır, terör sevicileri serbest bırak bakalım. Ayrıca kendi vatandaşın olsa dahi, eğer bana çalışıyorsa kimseyi tutuklayamazsın. Gözaltına almayı düşündüğün an da bana haber vereceksin.
ABD'nin şimdiye dek bizimle kurduğu diyalog böyle. Bu zorbalığı meşru bulan, tanıyan, ona boyun eğen ve onu yayanlar şerefsizdir, satılmıştır, soysuz köpektir. Havlayın şimdi!"
"HAVLAYIN ŞİMDİ"
ABD'nin bugüne kadar tartışılan kararlarını bir bir sıralayan yazar, yazısını "Bu zorbalığı meşru bulan, tanıyan, ona boyun eğen ve onu yayanlar şerefsizdir, satılmıştır, soysuz köpektir. Havlayın şimdi!" diyerek tamamladı. İşte Kaplan'ın "ABD'nin köpekleri" başlıklı o yazısı:
"KOYDUĞUM YAPTIRIMLARA HARFİYEN UYACAKSIN"
"Yüzyıllardır sınır komşun olan İran'la ticaretini benim şartlarım ve bilgim dahilinde yapacaksın. Ta 11.000 kilometre öteden koyduğum yaptırımlara harfiyen uyacaksın. Yoksa işte böyle psikolojik savaş uygular, ülkendeki köpeklerimi havlatır, ekonomini yıpratırım.
Hava savunma sistemini bana sormadan almayacaksın. Gerçi bana sordun ama Patriotları vermedik. Patronu olduğum NATO da ihtiyacın olduğu vakit Patriotlarını geri çekti. Kilis'e roketler düşse de, halkın ölse de umrumda olmaz. Çin'den füze almayacaksın. Rusya'dan S-400 almayacaksın. Alırsan NATO'dan çıkartır, uluslararası arenada yalnızlaştırırım. Köpeklerimden söz etmiş miydim; onları daha da fena havlatırım.
"YPG'Yİ DÜZENLİ ORDUYA ÇEVİRİRİM"
Sınırındaki DEAŞ belasına müdahale edersen, kendim girerken aklıma hiç gelmeyen Suriye'nin egemenlik haklarından bahsederim. Burnunun dibinde YPG'yi eğitip donatır, düzenli orduya çeviririm. Askerlerime bile onların armasından taktırırım. Gıkını çıkarmayacaksın. İncirlik'i açık tutmaya devam edeceksin ki YPG'ye istediğim gibi hava koruması vereyim. Ama öte yandan Türkiye'nin DEAŞ'ı desteklediği propagandasını da alttan alta yayarım. Köpeklerim de propaganda yapmakta çok marifetlidir zaten. "YPG'ye silah vermeyeceğiz" diyen turuncu kafalıyı da çok takma, Amerika'yı kararları seçilenlerin aldığı bir demokrasi mi sanmıştın?
"FETULLAH'I VERMEM"
Fetullah'ı vermem. Aramızdaki iade anlaşmasının 8. maddesine göre en azından gözaltına almam lazım ama anlaşmalara uymak zorunda olduğumu nerden çıkardın? Sen önce olağanüstü hali kaldır, terör sevicileri serbest bırak bakalım. Ayrıca kendi vatandaşın olsa dahi, eğer bana çalışıyorsa kimseyi tutuklayamazsın. Gözaltına almayı düşündüğün an da bana haber vereceksin.
ABD'nin şimdiye dek bizimle kurduğu diyalog böyle. Bu zorbalığı meşru bulan, tanıyan, ona boyun eğen ve onu yayanlar şerefsizdir, satılmıştır, soysuz köpektir. Havlayın şimdi!"