Hidayet Karaca'nın eşi konuştu: Çayımızı çorbamızı içenler...

Silivri'de 348 gündür tutuklu bulunan gazeteci Hidayet Karaca'nın eşi ve oğlu, Özgür Düşünce Gazetesi'ne konuştu.

Tahşiyeciler soruşturmasında kumpas iddiasıyla Silivri Cezaevi'nde yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın eşi Şule Karaca, "Biz bunları evlerimizde ağırladık, bizi çok yakından tanıyorlardı, ya bizi bir de tanımasalardı o zaman ne olurdu, onu merak ediyorum. Çayımızı çorbamızı içen her gün bizimle beraber olan insanlar bize bu zulümleri yapıyor" dedi.

Silivri'de 348 gündür tutuklu bulunan gazeteci Hidayet Karaca'nın eşi ve oğlu, Özgür Düşünce Gazetesi'ne konuştu.

Şule Karaca, “Gazetecileri, gazeteleri ve TV kanlarını terör örgütü kapsamında değerlendiriyorlar çünkü kalemi en büyük silah olarak görüyorlar, o yüzden bizleri terör örgütü ilan ettiler” dedi.

Çok yakın ilişkilerde oldukları insanlar tarafından ihanete uğradıklarını öne süren Şule Karaca, “Daha düne kadar evimize girmiş, oturmuş, kalmış, bizimle hemdem olmuş insanlar arasında siyasi iradenin üst düzey isimleri de vardı. ‘Hidayet Bey Tek Türkiye olduğu gün misafir kabul bile kabul etmiyoruz, ülke gündemini oradan takip ediyoruz' diyenleri biliyorum. Hidayet Bey 5 sene önce yayınlanmış dizideki replikten dolayı tutuklandı. O insanların hiçbiri ses çıkarmadı” diye konuştu.

Şule Karaca şöyle devam etti:

“Biz bunları evlerimizde ağırladık, bizi çok yakından tanıyorlardı, ya bizi bir de tanımasalardı o zaman ne olurdu, onu merak ediyorum. Çayımızı çorbamızı içen her gün bizimle beraber olan insanalar bize bu zulümleri yapıyor. Şimdi susarlarsa bunlar ne zaman konuşacak. Sessiz kalanları hiçbir şekilde affetmeyeceğim. Allah'tan başka dayanabileceğimiz bir şey yok. Kanun yok, hukuk işlemiyor, kimi kime şikayet edeceğiz. Eninde sonunda her şey düzelecek ama inşallah daha büyük hasarlar olmadan atlatılır bu süreç. Bu kadar insan işsiz kaldı, canımız yanıyor ama kimse duymuyor.”

"14 Aralık'ta hukuk rafa kalktı"

Türkiye'nin demokrasi özgürlük ve hukuk adına mesafeler kat etmesi gerektiği bir dönemde karanlık bir çağa doğru son sürat ilerlediğini söyleyen Sıdkı Karaca, “14 Aralık günü hukuk rafa kalktı, adeta demokratik ilkelerden vazgeçildi hatta ve hatta hukukun kafasına balyoz indirildiği bir gün. O gün bir gazeteci, bir medya patronu terör örgütü yöneticiliğinden hiçbir somut delil olmamasına rağmen tutuklandı. Ve maalesef 348 gündür kendisi Silivri cezaevinde tahliye kararı olmasına rağmen rehin olarak tutuluyor” dedi.

Samanyolu grubunun uydudan indirilmesini eleştiren Sıdkı Karaca, “Devlet erkânı tarafından takdirle karşılanmış, bir çok devlet başkanını bünyesinde misafir etmiş, yayın konuğu almış Türkiye'nin en büyük medya gruplarından birisi karartıldı” diye konuştu.

Sıdkı Karaca, “Hukuk öğrencisiyim, Anayasa'nın 28. maddesine göre basın hürdür sansür edilemez. Ama bugün Anayasanın da ihlal edildiğine şahit oluyoruz” değerlendirmesinde bulundu.