"HİÇBİR PERSONELİN BENİ VE TGRT'Yİ ZOR DURUMA SOKMAYA HAKKI YOK!.." MEHMET SOYSAL'DAN AÇIKLAMA!..

TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal 2010 Avrupa Kültür Başkenti resmi açılışında sunuculuk yapması nedeniyle kanalın ekran yüzü Ayla Çetinkaya'nın işten çıkartılmasının ardındaki gerekçeleri nasıl açıkladı?

İşte TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal'ın TGRT HABER'DE 'İSTANBUL 2010' KRİZİ!..RESMİ AÇILIŞ HANGİ SPİKERİN BAŞINI YEDİ?(MEDYARADAR/ÖZEL) haberimizle ilgili gönderdiği açıklama...


Sevgili Medya Radar yöneticileri;


1-TGRT Haber spikeri Ayla Çetinkaya ile yaptığınız haber öncelikle doğru bilgilerden oluşmuyor...
2-Öyle herkesin tek taraflı gönderdiği bilgiler sitenizde haber haline getirilmesi ise gazetecilik ilkeleriyle bağdaşmıyor, biz yazalım sonra itiraz edilir anlayışı ile habercilik yapılması medya bu hale getirdi ne yazık ki...
3-Herkese bir telefon kadar yakınız, isteyene gerekli cevapları veririz...
Spiker Ayla Çetinkaya arkadaşımız yaklaşık bir ay önce şifahi olarak tarafıma bu durumu ilettiğinde, haber spikerlerinin anons spikerliği yapamayacağını ve hiç kimsenin de yapmadığını, on bir yıl boyunca da bu hususta hiç bir haber spikerine izin vermediğimi kendisine ifade ettim... Çünkü Kültür Başkenti 2010 projesine yüzün üzerinde ajans ve şirket proje teklif ediyor ve organizasyon şirketleri bu projeleri onaylandıktan sonra bunları gerçekleştiriyor... Belirli bütçeleri var vs... Çünkü Başbakanlığın resmi bir talebi olsaydı bize resmi bir yazı gelir veya resmi bir yetkili bizi şifahi olarak arar ve bu durumdan haberdar ederdi... Kendisine böyle dış projelerde haber spikerlerinin yeralamayacağını ilettik...
4-Ayla hanım ise bütün bunlara rağmen bu projeyi organize eden yetkililerle gidip görüşmelerini yapmış, yaparken de bu görüşlerimizi iletmediği gibi, izin aldığına dair bilgi vermiş...
5-Projenin gerçekleşmesine bir gün kala yeniden şifahi olarak sundu, yine hayır dedim. Yazılı mail atarak izin istedi, yine uygun değildir cevabını verdik... Çünkü kurum ile spiker arasında imzalanan sarı basın kart mukavelesinde çok açık bir madde vardır, kurumun yazılı izni olmadan gazeteci başka işler yapamaz, başka yerlerde yazı yazamaz...
Ve kendisinin de imzası var bu sözleşmede...
Projenin bir gün öncesi söz konusu yetkili beni aradı, kendisine bu durumu ve yaşananları anlattım telefonda... Yetkili arkadaş da bu durumdan haberdar olmadıklarını ve Ayla hanımın kendilerine bu durumu iletmediğini belirtti... Ve bu hususta yardım edip edemeyeceğimi sordu, kendisine elbette dedim... Ve telefonu kapattıktan sonra şu anda çalışmayan yediye yakın sunucu ismi ve telefon numaralarını hazırladım...
Kendisi aramadı...
Ardından cuma akşamı Ayla hanım telefonla beni arayıp; Mehmet Bey ben daha önce bu arkadaşlara evet dediğim için vazgeçemeyeceğini, sizde ne gerekiyorsa yapınız diyerek görüşmeyi noktaladı...
6-Cumartesi sabah İnsan Kaynakları mukaveleyi ve ilgili maddeyi göstermesine rağmen, kendisi projenin deneme çekimlerine katıldı...
7-Burada yapılan şeyin yanlışlığı, o tören ve ilgili kurum olan Başbakanlık değildir... Ve kurumumuzun, devletin hiçbir kurumuna karşı bir tavır alması ise asla söz konusu değildir... Nitekim o törenleri gün boyu canlı yayınladık... Ve tüm konuşmacıları, sayın cumhurbaşkanı ve sayın başbakanın konuşmalarını da canlı yayınladığımız gibi İstanbul'un yedi yerinde yapılan törenleri de canlı yayınladık, Ankara dahil...
8-Burada etik olmayan, şifahi ve yazılı olarak hayır denilmesine rağmen, karşı tarafa bizden habersiz evet diyerek bizleri kurumlarla karşı karşıya getirmesi ve fiili durum oluşturmasıdır...
9-Hiçbir personelin kurumları ve onların yöneticilerini zor duruma sokmaya hakkı yoktur...
10-Nitekim Ayla hanım gidip o gecenin anons sunuculuğunu gerçekleştirmiştir... Ve kurumu ve yöneticilerini böylesine emri vaki ve fiili durum ile karşı karşıya getirmesinin yanlışlığından dolayı kendisiyle çalışılamayacağını belirtmişizdir...
Bütün durum bundan ibarettir...
Bizim ne kendisinin kişiliği, ne çalışması ve ne de mesleki kariyeri ile ilgili söylediğimiz bir şey yoktur.
11-Son olarak söylemek istedigim şudur, 11 yıldan beri bu görevde iken çalışıp da başka kanallara giden personel sayısı yüzlercedir... Şunu gördüm, burada sıfırdan başlayıp sekiz yıl çalıştıktan sonra, kurumun tüm yatırımlarına rağmen, bir bakıyorsunuz odama geliyor, ben başka bir kanalda iş buldum, transfer oluyorum, diyerek helallik alıp gidiyorlar... O zaman bu olay sitelerde TGRT Haber bir yüzünü, çalışanını, ya da deneyimli birini daha kaybetti deniliyor... Yani personelin istediği zaman gitme, transfer olma hakkı var... Ama kurumun veya yöneticinin bir personeli kuralların dışına çıktığı ya da performansından yeterli verim alınamadığı zaman gönderme hakkı yok, bu çifte standart anlayışı doğru bir bakış açısı değildir...
Açıklamayı tarafınıza bildirir,kesintisiz yayınlanmasını bekler, saygılarımı sunarım...


Mehmet Soysal
TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni