''HİÇ DEĞİLSE 'VİCDANSIZ' OLURLAR, HİÇ DEĞİLSE KOMİK OLMAZLARDI!''

İktidar yanlısı kalemler, önce “geçiştirme”, “görmezden gelme”, “geçip gitmesini bekleme” yöntemini denediler.

Biraz toparlandılar

“İMAMIN Ordusu” adlı kitap, daha yayınlanmadan toplatıldı ya...

İktidar yanlısı kalemler, önce “geçiştirme”, “görmezden gelme”, “geçip gitmesini bekleme” yöntemini denediler.
Ama baktılar ki olmuyor.
Devreye hemen hepimizin artık aşina olduğu o “müthiş pervasızlık” girdi.
* * *
Mesela şunu söylediler:
“Böyle şeyler ilk defa olmuyor ki kardeşim. Cumhuriyet’in ilk döneminde Kazım Karabekir’in kitabı da basılmadan toplatılmıştı”.
Gerçi böyle diyerek...
Bugünün ortamını, “zulüm dönemi” diye lanetledikleri o “tek parti dönemi” ile eşdeğer tutmuş oldular ama neyse...
“Argümansız kaldım anne” olayıdır bu...
Allah kimseyi “argümansız” bırakmasın. Amin.
* * *
Başka? Başka ne söylediler?
- Mesela “Ne yani? Kitabın kutsallığı mı olur kardeşim? Kitaplar da suç işler” dediler.
- Mesela “Savcılar ipuçlarını bağlaya bağlaya ilerlemekteler” dediler.
- Mesela “Basılmamış kitap, kitap değildir” dediler.
- Mesela “Bekleyelim bakalım ne çıkacak?” dediler.
- Mesela “Ufak tefek hukuki hatalar” dediler.
Böyle dediler ve ben hepsini midemdeki ekşimeyi bastırmakta zorlanarak okudum.
* * *
Keşke geçiştirselerdi.
Keşke geçip gitmesini bekleselerdi.
Keşke görmezden gelselerdi.
Hiç olmazsa sadece “vicdansız” olurlar, hiç değilse gülünç duruma düşmezlerdi.

Ergenekon’a koz veriliyormuş

MEMLEKETTE bir kitap...
Daha basılmadan toplatılıyor.
Bilgisayarlardan siliniyor.
“Bu kitabı elinde bulunduranlar terörist sayılacaktır, bu böyle biline” diye racon kesiliyor.
Yayınevi basılıyor.
Kitabın yazarı hapislere atılıyor.
Yani...
Bırakın ultra demokratı, iddialı liberali, mangalda kül bırakmayan özgürlükçüyü falan, sıradan bir demokratı, kendi halinde bir liberali, fazla duyarlı olmayan bir özgürlükçüyü bile çileden çıkaracak türde olaylar oluyor.
Fakat...
“Bizim ileri demokrat”ın hayıflandığı tek konu şu:
“Eyvah! Ergenekon’a koz verildi”.
Analiz yapmıyor, sanki bitirim kahvesinde “maça kızı” oynuyor mübarek.

Ahmet HAKAN / HÜRRİYET