HERKES ÖPÜCÜĞÜ KONUŞUYOR AMA GÖZDEN KAÇAN ÖNEMLİ BİR AYRINTI VAR!
O ayrıntıyı hangi köşe yazarı yakaladı?
Dün, sabah gazeteleri açınca, baktım her yerde Şahan Gökbakar-Ayşe Özyılmazel tatilde haberi...
Gazeteler teknede kim var, kimin arasında ne var sorusuna cevap aramışlar, ama önemli bir noktayı atlamışlar.
O önemli nokta ‘Gölge Başkan’ olarak beni yakından alakâdar ediyor.
Şahan’ın teknesine çekili Amerikan bayrağını gördünüz mü?..
Vergiden yırtmak için bir sürü adamın yaptığını Şahan da yapmış.
TV 8’de Zıbın ve Zoka’yı yaparken fark ettiğim, gözlem gücüne saygı duyduğum bir adama yakıştıramadım bu davranışı.
Üç sene önce olsa bu davranışı eleştirmezdim.
Zira, o dönemde vergiler teknelerin motor gücüne ve yaşına dayanarak alınıyor, anlı şanlı zenginler bile aynı yolu izliyordu.
Düşünün, o dönem 30 bin civarındaki yatın sadece 4 bini Türk bayrağı taşıyordu.
Oysa geçen sene vergi sistemi değişti, teknelerin boyuna göre vergi alınmaya başlahdı.
‘Ne fark etti?’ derseniz, Kuruçeşme, Bebek ve Tarabya koylarında demirli yatlara bakarak ‘Türk bayrağı sayısı yüzde 50 civarında arttı’ diyebilirim.
‘Yeter mi ?’ derseniz, yetmez. Ferretti, SeaRay, Swan gibi markalara avuç değil kucak dolusu para dökebilenlerin, birkaç bin liralık yükümlülüklerini yerine getirmemek için böyle bir yol izlemesi canımı acıtıyor.
Neyse, çok uzatmayacağım, popülizm yapmayacağım, ama yat sahibi arkadaşlar zengin oldukları bu ülkenin kaynaklarını tekrar bir düşünseler diyorum.
Sonra da ödemekten kaçındıkları birkaç bin liranın bırakın Doğu Anadolu’yu İstanbul’un fakir ilçelerindeki herhangi bir okulun bulamadığı para olduğunu hatırlamalarını diliyorum...
Özay ŞENDİR / STAR
Gazeteler teknede kim var, kimin arasında ne var sorusuna cevap aramışlar, ama önemli bir noktayı atlamışlar.
O önemli nokta ‘Gölge Başkan’ olarak beni yakından alakâdar ediyor.
Şahan’ın teknesine çekili Amerikan bayrağını gördünüz mü?..
Vergiden yırtmak için bir sürü adamın yaptığını Şahan da yapmış.
TV 8’de Zıbın ve Zoka’yı yaparken fark ettiğim, gözlem gücüne saygı duyduğum bir adama yakıştıramadım bu davranışı.
Üç sene önce olsa bu davranışı eleştirmezdim.
Zira, o dönemde vergiler teknelerin motor gücüne ve yaşına dayanarak alınıyor, anlı şanlı zenginler bile aynı yolu izliyordu.
Düşünün, o dönem 30 bin civarındaki yatın sadece 4 bini Türk bayrağı taşıyordu.
Oysa geçen sene vergi sistemi değişti, teknelerin boyuna göre vergi alınmaya başlahdı.
‘Ne fark etti?’ derseniz, Kuruçeşme, Bebek ve Tarabya koylarında demirli yatlara bakarak ‘Türk bayrağı sayısı yüzde 50 civarında arttı’ diyebilirim.
‘Yeter mi ?’ derseniz, yetmez. Ferretti, SeaRay, Swan gibi markalara avuç değil kucak dolusu para dökebilenlerin, birkaç bin liralık yükümlülüklerini yerine getirmemek için böyle bir yol izlemesi canımı acıtıyor.
Neyse, çok uzatmayacağım, popülizm yapmayacağım, ama yat sahibi arkadaşlar zengin oldukları bu ülkenin kaynaklarını tekrar bir düşünseler diyorum.
Sonra da ödemekten kaçındıkları birkaç bin liranın bırakın Doğu Anadolu’yu İstanbul’un fakir ilçelerindeki herhangi bir okulun bulamadığı para olduğunu hatırlamalarını diliyorum...
Özay ŞENDİR / STAR