HER YAZININ ALTINA O KELİMEYİ YAZIYORLAR! KEMALİSTLER AHMET HAKAN'I KIZDIRDI!

Kemalistlerin Bekir Coşkun gibi köşe yazarlarının beğenilen yazılarının altına düştükleri hangi mesajı Ahmet Hakan yakışıksız buldu?

Facebook ve Twitter gibi sosyal medya alanlarında, Bekir Coşkun gibi köşe yazarlarının beğenilen yazılarını paylaşıp, yazının altına da "anlayana..." gibi mesajlar bırakan Kemalistler Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'ı kızdırdı.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un yazılarını örnek veren Hakan, yazdan beri süregelen bu modanın "yakışıksız" olduğunu vurgularken bir gün kendisinin yazılarını da yapılması halinde kendisini "bedbaht" hissedeceğini vurguladı.

İşte Hakan'ın Hürriyet'teki o yazısı

Ta yazdan beri tam gaz sürüyor bu moda.

Bilhassa Kemalist zaviyeden olaylara bakan köşe yazarlarının taşı gediğine oturttuğu düşünülen yazıları sanal âleme taşınıyor, ardından da "anlayana..." deniliyor.

Sadece "anlayana" yazılıp bırakılmıyor, sonuna mutlaka özenle "üç nokta" da yerleştiriliyor.

BEKİR COŞKUN ÖRNEĞİ
Bir örnek üzerinden gidelim:

Mesela Bekir Coşkun "19 Mayıs nerenize battı?" diye bir yazı mı yazdı?

O yazı hemen sanal âlemde paylaşılıyor, sonuna da "anlayana..." sözcüğü yerleştiriliyor.

Yani...

Bir tür "bu durumları yalnız bizim gibiler anlar" vurgusu...

Bir tür "sizin bu işlere kafanız basmaz" tafrası...

Bir tür "biz anladık ama siz anlamazsınız" bencilliği...

Bir tür "şüphesiz biz haklıyız" kibri...

LAF ÇAKMALARIN ARDINDAN GELİYOR
Laf ebeliğinden öteye gitmeyen cümlelerin, cüretkâr ama pek de yakışık almayan çıkışların, çarpıcı olduğu sanılan kıyaslamaların, zekice olup olmadıklarına bakılmaksızın her türlü laf çakmaların ardından geliyor "anlayana..." sözcüğü...

Demek isteniyor ki: Duygulanmıyorsan, hele de itiraz ediyorsan mutlaka anlamadığındandır...

Demek isteniyor ki: Anlamıyorsan ya domuzluğundan anlamıyorsundur ya da aptallığından...

Demek isteniyor ki: Bunu ancak bizim gettonun duygu seline kapılarak anlayabilirsin, kapılmazsan sen sağ ben selamet...

Demek isteniyor ki: Bize bizimkilerin bu tür yazıları yeter.

Demek isteniyor ki: Biz "anlayanlar cemaati"ndeniz, anlamayanlara da sonuna kadar kapalıyız.

Demek isteniyor ki: Bizim bir kafa konforumuz vardır, konforumuza maydanoz olma, turp sıkma.

BENİM YAZILARIMI DA YAPILIRSA..
Olmaz ya...

Eğer bir gün benim herhangi bir yazımın altına "anlayana..." diye bir sözcük yerleştirilirse...

Kendimi çok ama çok bedbaht hissedeceğim.

Çünkü ben "anlayana..." değil, "anlamayana..." seslendiğimi düşünüyor ve bundan da kendime müthiş bir gurur çıkarıyorum.