HEM TV ELEŞTİRMENİ HEM TV PROGRAMCISI OLMAK ETİK MİDİR?
Ünlü TV eleştirmeni ve Burada Laf Çok'un mimarı Mesut Yar, CNN Türk ekranında Enver Aysever'in sorularını yanıtladı.
İlginç diyalogların yaşandığı programa Enver Aysever’in dobra soruları damga vurdu. Yar’ın hem TV eleştirmenliği yapması hem de TV’de program yapmasını sorgulayan Enver Aysever, çarpıcı yanıtlar aldı.
Hem televizyonda program yapıyorsun hem de televizyonda program yapıyorsun, bu bir sorun değil mi?
Bu büyük bir sorun. Bir sonradan televizyon eleştirmeni olanlar var, bir de televizyonu çok iyi bildikten sonra eleştirmen olanlar vardır. Ben televizyonu çok iyi bilip de eleştirmen olanlardanım. Televizyonculuğumun 15. yılında eleştirmenliğe başladım. Mutfağı, ışığı, sesi, kurguyu, yönetmeni bilmek zorundasın. Adil dağıtmak zorundasın. Eğer kendine de çuvaldızı batırıyorsan bu durum etik bir durumdur. O nedenle benimki etik bir durum. Ben kendi köşemde de kendimi eleştirdiğim kadar kimseyi eleştirmedim ayrıca...
Benim için çok övücü bir yazı yazdın. Sevdiğin için mi yazdın, CNN Türk’te olduğum için mi o yazıyı yazdın?
Umrumda değil CNN Türk’te olman. İyi müdavimlerim bilir, Posta gazetesindeki bir çok yazımda kendi yayın grubumun bünyesindeki kanalları da kıyasıya eleştiririm. Bence iyi bir şey yapıyorsun. Televizyon röportajcılığı eskiyen ve yenilenmeyen bir şey. 32. Gün ve Arena gibi işler çıkmadı. Bir kaç iş çıktı onlardan birini yaptın ve ben bunu yazarım...
Saba Tümer transfer oldu ve onun yerine sen geldin. Saba Tümer kahkahalar atan ve bu yüzden hayranları olan bir televizyoncuydu. Onun yerine siyasal kimliği de olan haberci bir adam olarak ekrana çıkarken zorlandın mı?
Gece bir saatte güzel bir kadın izlemek ve onun kahkahalarıyla kendini de bir yere koymak hoş bir şey. Burada Laf Çok’u diğerlerinden ayıran tek şey samimiyet. İçimde bir madenci var ve o madenci bir insanın içindeki madenden anlıyor. Herkesin gülmeye ve kendini anlatmaya ihtiyacı var. Bugüne kadar yapılan talk show’larda konuklar vitrin olarak kullanıldı. Kimse onun ne dediği ile ne anlattığı ile ilgilenmedi. Nasıl anlattığı ile ilgilendi.
Hem televizyonda program yapıyorsun hem de televizyonda program yapıyorsun, bu bir sorun değil mi?
Bu büyük bir sorun. Bir sonradan televizyon eleştirmeni olanlar var, bir de televizyonu çok iyi bildikten sonra eleştirmen olanlar vardır. Ben televizyonu çok iyi bilip de eleştirmen olanlardanım. Televizyonculuğumun 15. yılında eleştirmenliğe başladım. Mutfağı, ışığı, sesi, kurguyu, yönetmeni bilmek zorundasın. Adil dağıtmak zorundasın. Eğer kendine de çuvaldızı batırıyorsan bu durum etik bir durumdur. O nedenle benimki etik bir durum. Ben kendi köşemde de kendimi eleştirdiğim kadar kimseyi eleştirmedim ayrıca...
Benim için çok övücü bir yazı yazdın. Sevdiğin için mi yazdın, CNN Türk’te olduğum için mi o yazıyı yazdın?
Umrumda değil CNN Türk’te olman. İyi müdavimlerim bilir, Posta gazetesindeki bir çok yazımda kendi yayın grubumun bünyesindeki kanalları da kıyasıya eleştiririm. Bence iyi bir şey yapıyorsun. Televizyon röportajcılığı eskiyen ve yenilenmeyen bir şey. 32. Gün ve Arena gibi işler çıkmadı. Bir kaç iş çıktı onlardan birini yaptın ve ben bunu yazarım...
Saba Tümer transfer oldu ve onun yerine sen geldin. Saba Tümer kahkahalar atan ve bu yüzden hayranları olan bir televizyoncuydu. Onun yerine siyasal kimliği de olan haberci bir adam olarak ekrana çıkarken zorlandın mı?
Gece bir saatte güzel bir kadın izlemek ve onun kahkahalarıyla kendini de bir yere koymak hoş bir şey. Burada Laf Çok’u diğerlerinden ayıran tek şey samimiyet. İçimde bir madenci var ve o madenci bir insanın içindeki madenden anlıyor. Herkesin gülmeye ve kendini anlatmaya ihtiyacı var. Bugüne kadar yapılan talk show’larda konuklar vitrin olarak kullanıldı. Kimse onun ne dediği ile ne anlattığı ile ilgilenmedi. Nasıl anlattığı ile ilgilendi.