HDP TBMM Grup Toplantısı
- HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay:- "Eğer Türkiye, Afrin'deki Kürt halkına elini uzatırsa kıyamet kopmaz, tam tersine saray yıkılır, sarayda kıyamet kopar, saray kendi iktidarını kaybedebilir"- "AKP, Erdoğan rejimi ve onunla işbirliği yapan Devlet Bahçeli, aslında bu ülkedeki demokratikleşme...
TBMM (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, "Eğer Türkiye, Afrin'deki Kürt halkına elini uzatırsa kıyamet kopmaz, tam tersine saray yıkılır, sarayda kıyamet kopar, saray kendi iktidarını kaybedebilir." dedi.
Kemalbay, partisinin TBMM Grup Toplantısında, 11 yıl önce Hrant Dink'in cinayete kurban gittiğini anımsatarak, bu tip siyasi cinayetlerin faillerinin ortaya çıkartıldığını ve hesaplaşıldığını bugüne kadar görmediklerini belirtti.
Serpil Kemalbay, "Türkiye halklarının özgürlük, demokrasi, birlikte yaşam özlemlerine yapılan bu tip suikastlar, cinayetler bizlerin, mutlaka aydınlatılması için mücadelesini yükseltmemiz ve yüzleşmemiz gereken konular." ifadesini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile tutuklanmasının ardından 435 gün sonra, yargılandığı davanın duruşmasında görüşebildiklerini aktaran Kemalbay, Demirtaş'ın yarın da Ankara'da görülecek duruşmalarının olduğunu ve kendisinin yanında olacaklarını bildirdi.
HDP'li milletvekillerine yönelik soruşturma ve fezlekelere ilişkin eleştirilerde de bulunan Kemalbay, geçen hafta 24 yıl sonra Leyla Zana'nın milletvekilliğinin bir kez daha düşürüldüğünü söyledi.
Kemalbay, "Aynı zihniyet, anlayış yine kendini tekrar ediyor. O gün Leyla Zana'ya bu hukuksuzluğu, adaletsizliği, haksızlığı yapanlar, halkın iradesini yok sayanlar, bugün aynı şekilde AKP, Erdoğan, Bahçeli ittifakında vücut bularak kendisini sürdürmeye çalışıyor." iddiasında bulundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na yönelik de linç kampanyası başlatıldığını ve bunu kınadığını belirten Kemalbay, Kaftancıoğlu'na görevinde başarılar diledi.
Kaftancıoğlu'nun hedef gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Kemalbay, şöyle devam etti:
"Bütün bu telaşenin sebebi, sürdürülmekte olan OHAL, KHK rejimine yönelen tepkilerin bir araya gelme ihtimalidir, birlikte bir mücadelenin bu faşizm sürecini sonlandırması, faşizmi durdurması çabasından duyulan korkudur."
Geçen yıl 400'ü aşkın kadının yaşamını yitirdiğine değinen Kemalbay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir işçi sesini duyurmak için kendisini ateşe veriyorsa, son iki yıl içerisinde 4 işçi kendisini yakarak bu düzeni, yoksulluğu, işsizliği, sömürüyü protesto ediyorsa o zaman biz normal bir ortamda yaşıyormuş gibi davranamayız. Biz, bu kucaklaşmayı, birlikte mücadelenin yollarını aramak durumundayız. Engelli bir insan, bir otobüs yolculuğunda linçe maruz kalıyorsa bu aslında hepimizi inciten ve hepimize 'Mutlaka artık bu taşın altına elimizi koyalım' dedirten bir durumdur. Bunların temelinde yatan şey işte bu hukuksuzluk, adaletsizliktir, anayasanın, halkların iradesinin ortadan kaldırılmasıdır."
Kemalbay, "AKP, Erdoğan rejimi ve onunla işbirliği yapan Devlet Bahçeli, aslında bu ülkedeki demokratikleşme mücadelesine karşı büyük bir korku yaşayarak birbirlerine sarıldılar." iddiasında bulundu.
-"Koltuklarını koruyabilmek için"
"Bugün Afrin'e yönelik bir saldırı ile karşı karşıya olunduğunu" ileri süren Kemalbay, "Bunlar aslında kendi koltuklarını koruyabilmek için bir Afrin söylemi gerçekleştiriyorlar ve buradan Türk halkına, Türkiye halklarına bir düşmanlık dayatıyorlar. Türkiye halklarının, Kürtlere düşman olmaz gibi bir sebebi, hedef yok. Olamaz. Türkiye halkları, Kürt halkıyla barışmak zorunda. Birlikte bir yaşamı örmek için bizim her zaman müzakerenin, diyaloğun ve barışın yanında olmamız gerekiyor." diye konuştu.
Kemalbay, şu görüşleri savundu:
"Bizler, Afrin'e yöneltilen bu öfke nöbetlerini Türkiye halkları olarak ciddi, soğukkanlı bir şekilde değerlendirmeliyiz. Afrin'de, Rojava'da Kürt halkının yanında olmalıyız. Suriye'de demokrasi güçlerini desteklemek Türkiye halklarının çıkarınadır. Hepimizin çıkarı barıştadır. Eğer Türkiye Afrin'deki Kürt halkına elini uzatırsa kıyamet kopmaz, tam tersine saray yıkılır, sarayda kıyamet kopar, saray kendi iktidarını kaybedebilir. O yüzden de bu düşmanca politikaları sürdürmek istiyorlar.
Afrin'de Kürtler, Araplar, Ermeniler, Asuriler meclis kurmuşlar, kendi kendilerini yönetiyorlar. Bu seni niye rahatsız ediyor? Her gün çıkıyor, efendim, 'Vurdum mu oturturum. Tepelerine bineceğiz. İnlerine gireceğiz', işte 'Bomba olup üstlerine atlayacağız. F-16 olup üstlerine düşeceğiz.' Ya biraz da insan ol. Ağza alınmayacak, bir siyasetçiye, bir Cumhurbaşkanına yakışmayacak sözler sarf ederek, bu ülkede kötülüğü eken, kötülük üretmek için elinden geleni ardına koymayan bir iktidar ile karşı karşıyayız."
Ülkenin yoksulluk, işsizlik ve pahalılıkla karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Kemalbay, "Bütün bu sorunların temelinde yatan faşizme karşı gidip dilekçe veremeyiz. Faşizm dilekçeyle mücadele edilecek bir yer değil." dedi.
Kemalbay, OHAL'e karşı birlikte mücadele verilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye'nin dış borcunun ise 438 milyar dolar olduğunu belirten Kemalbay, tamamen tüketime dayalı bir ekonomi ile karşı karşıya olunduğunu kaydetti.
Öte yandan HDP Grup Toplantısına katılan Artvin Çevre Platformu temsilcileri de "Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez" şeklinde sloganı attı.