Hayrettin Karaman'la hesaplaşmadan AK Parti'yle hesaplaşamayız!
Yeni Şafak yazarı ve muhafazakar camianın ünlü ilahiyatçısı Hayrettin Karaman'ı topa tutan Mümtazer Türköne "Yolsuzluğu meşrulaştıran fetvalar verdi." dedi...
Zaman gazetesi yazarı ve siyaset bilimci Prof. Mümtaz’er Türköne, Bugün gazetesinden Fatih Vural'a verdiği röportajda hükümete dönük yolsuzluk konulu eleştirilerine devam etti.
Yeni Şafak yazarı ve muhafazakar camianın ünlü ilahiyatçısı Hayrettin Karaman için sert ifadeler kullanan Türköne "Karaman’la hesaplaşmadan hükümetle hesaplaşılmaz" dedi.
"YOLSUZLUĞU MEŞRULAŞTIRAN FETVALAR VERDİ"
Bu aralar sıklıkla Hayrettin Karaman’ı yazıyorsunuz… Onunla ilgili geliştirdiğiniz ‘parti müftüsü’ kavramını açar mısınız?
Bu hükümetin yaptığı iddia edilen yolsuzluklarda, Hayrettin Karaman’ın iddialarının nirengi noktası olduğunu düşünüyorum. Yolsuzluğu meşrulaştıran fetvalar verdi. Vakıflara devlet ihaleleri üzerinden bağış verilmesi, bir kapıyı araladı. O kapıdan herkes girdi. Hükümet tarafından kullanılan devlet iktidarının, ekonomik iktidarın arkasında Hayrettin Hoca’nın fetvaları var.
KARAMAN'LA HESAPLAŞMADAN HÜKÜMETLE HESAPLAŞAMAYIZ
Hayrettin Karaman’ı sanırım tanıyorsunuz. Neden böyle bir yönelişin içine girdi?
1960’lı yıllardan beri, Türkiye’deki İslami hareketlerin yaşadığı tecrübelerin merkezinde yer almış bir isim. Çok ezilmiş. İmam-Hatiplere sahip çıkan, din derslerini genişleten bir hükümete bütün ilmi gücüyle destek verme ihtiyacı hissettiğini ama yanlış yaptığını düşünüyorum. Hayrettin Karaman’la hesaplaşmadan, bu hükümetin yanlışlıklarının meşruiyetiyle hesaplaşamayız. Onunla uğraşmamın sebebi, bu. Kendisini severim. Ama fetvalarını yanlış buluyorum.
TÜRKİYE'NİN İSLAMİ BİRİKİMİ HEBA EDİLDİ
Türkiye’deki tarikatlar ve cemaatler, neden kendilerini devlete bağlamak isteyecek kadar zayıflar?
Peynir büyük, mesafe kısa. Çok ezilmiş, çok yoksulluk çekmiş İslami camialar, birdenbire, bu hükümetin sunduğu imkânlarla çok büyük bir zenginliğe ve güce kavuştular. Şimdi de zararını görüyorlar. Hayrettin Karaman mantığı bu zararı meşrulaştırdı. Bundan sonra İslami hareketlerin, zümrüd-ü anka kuşu gibi kendi küllerinden doğabilecek kadar uzun bir sürece ihtiyaç duyacaklarını düşünüyorum. Türkiye’nin İslami ve entelektüel birikimi heba edildi.
Röportajın tamamını okumak için tıklayınız
Yeni Şafak yazarı ve muhafazakar camianın ünlü ilahiyatçısı Hayrettin Karaman için sert ifadeler kullanan Türköne "Karaman’la hesaplaşmadan hükümetle hesaplaşılmaz" dedi.
"YOLSUZLUĞU MEŞRULAŞTIRAN FETVALAR VERDİ"
Bu aralar sıklıkla Hayrettin Karaman’ı yazıyorsunuz… Onunla ilgili geliştirdiğiniz ‘parti müftüsü’ kavramını açar mısınız?
Bu hükümetin yaptığı iddia edilen yolsuzluklarda, Hayrettin Karaman’ın iddialarının nirengi noktası olduğunu düşünüyorum. Yolsuzluğu meşrulaştıran fetvalar verdi. Vakıflara devlet ihaleleri üzerinden bağış verilmesi, bir kapıyı araladı. O kapıdan herkes girdi. Hükümet tarafından kullanılan devlet iktidarının, ekonomik iktidarın arkasında Hayrettin Hoca’nın fetvaları var.
KARAMAN'LA HESAPLAŞMADAN HÜKÜMETLE HESAPLAŞAMAYIZ
Hayrettin Karaman’ı sanırım tanıyorsunuz. Neden böyle bir yönelişin içine girdi?
1960’lı yıllardan beri, Türkiye’deki İslami hareketlerin yaşadığı tecrübelerin merkezinde yer almış bir isim. Çok ezilmiş. İmam-Hatiplere sahip çıkan, din derslerini genişleten bir hükümete bütün ilmi gücüyle destek verme ihtiyacı hissettiğini ama yanlış yaptığını düşünüyorum. Hayrettin Karaman’la hesaplaşmadan, bu hükümetin yanlışlıklarının meşruiyetiyle hesaplaşamayız. Onunla uğraşmamın sebebi, bu. Kendisini severim. Ama fetvalarını yanlış buluyorum.
TÜRKİYE'NİN İSLAMİ BİRİKİMİ HEBA EDİLDİ
Türkiye’deki tarikatlar ve cemaatler, neden kendilerini devlete bağlamak isteyecek kadar zayıflar?
Peynir büyük, mesafe kısa. Çok ezilmiş, çok yoksulluk çekmiş İslami camialar, birdenbire, bu hükümetin sunduğu imkânlarla çok büyük bir zenginliğe ve güce kavuştular. Şimdi de zararını görüyorlar. Hayrettin Karaman mantığı bu zararı meşrulaştırdı. Bundan sonra İslami hareketlerin, zümrüd-ü anka kuşu gibi kendi küllerinden doğabilecek kadar uzun bir sürece ihtiyaç duyacaklarını düşünüyorum. Türkiye’nin İslami ve entelektüel birikimi heba edildi.
Röportajın tamamını okumak için tıklayınız