Hayko Bağdat, Mahçupyan ve Esayan'ı topa tuttu: Yatacak yerin yok senin...
Diken internet sitesi yazarı Hayko Bağdat, bugün köşesinde "Ermeni toplumunda korucubaşılık" başlıklı bir yazı ile hükümet ve devlet ile ilişkileri kuvvetli bir dizi Ermeni hakkında oldukça dikkat çeken yorumlar yaptı.
Bağdat, bir yandan Patrik vekili Aram Ateşyan hakkında çok ağır ifadeler kullanırken, diğer yandan da MİT'in Ermeni Vakıflarından birinin başkanı Bedros Şirinoğlu aracılığı ile kendisini ve Garo Paylan'ı tehdit ettiğini yazdı.
Bağdat'ın yazısının asıl dikkat çeken yanı ise Etyen Mahçupyan ve Markar Esayan için kullandığı cümleler oldu.
İşte Hayko Bağdat'ın yazısından dikkat çeken bir bölüm:
Hayat hepimizin gözleri önünde akıp gidiyor. Her gün yeni ölümlerle, baskılarla, sıkıntılarla uyanıyor, bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Devlet mekanizmasını babasının çiftliği haline getirmiş bir liderin iki dudağı arasında milyonlarca insanın kaderi belirlenir olmuş.
Bütün kimliklerimiz yaralı artık. Etnik kökenlerimiz, mezheplerimiz, cinsiyetimiz, cinsel yönelimimiz, yaş grubumuz, mesleğimiz…
Küfür edilmeyen bir kulağımızın arkası kaldı artık desek yeridir.
Her topluluk kendi içinde kırılmalar yaşıyor.
İtaat edip, teslim olup üç kuruşluk mükafatlarla elemanlaştırılanlarımız da var, isyan edip insan gibi onuruyla mücadele etmeye çalışanlarımız da.
“AKP’li Alevi”, “AKP’li Kürt”, “AKP’li Ermeni” gibi sıfatlarla tartışmalar yaratan kalan bazı isimler sık sık gündemin ortasına düşüyor.
Kürtler, öncesinde siyasi partilerinin genel başkanlığını yapmış Mehmet Metiner ya da “gerilla” olduğu için PKK davasından yıllarca hapis yatmış Kurtuluş Tayiz gibi isimlerin PÖH kılığına bürünmüş yeni hallerine öfke duyup duruyorlar.
Aleviler, bazı Alevi kurumlarına ya da Alevi olduğu halde AKP’nin “Kutsal Davası”na amade olmuş bazı gazetecilere kızgınlıkla bakıyorlar.
Peki ya bizim Ermeniler’de durum nasıl?
Hepinizin tanıdığı, bildiği bazı isimlerin hali ortada zaten.
“Hrant yaşasaydı AKP’ye oy verirdi” diyecek kadar şirazeyi kaçırıp Hrant’ın Agos’u başta olmak üzere tüm muhalif Ermenilere “Palyaço” diyen Etyen Mahçupyan’ın toplum nezlindeki itibarı artık pek kalmadı sanırım.
Bugünlerde mahçup yazılarla “Ama AKP böyle devam ederse otoriter derler” diye mırıldanması kimin yüreğini soğutmaya yetti bilmiyorum.
Bana sorarsanız amiyane tabirle “Yatacak yerin yok senin arkadaş” der geçerim.
Zamanında Etyen Abisinin Agos’tan kovaladığı, gittiği kurumlarda “Bana oda vermezseniz ağlarım, kavga çıkarırım” diye kendini paralayan Markar Esayan’ın durumu ise kendisinin hayal ettiğinin ötesine geçmiş durumda.
Artık bir odası var neticede. Yine bana sorulduğunda “Etyen Abi’nin duruşu ideolojikti, öbürü üçe beşe gitti sadece” diye yanıtlamaktan başka bir fikrim yok Esayan hakkında.
Bağdat'ın yazısının asıl dikkat çeken yanı ise Etyen Mahçupyan ve Markar Esayan için kullandığı cümleler oldu.
İşte Hayko Bağdat'ın yazısından dikkat çeken bir bölüm:
Hayat hepimizin gözleri önünde akıp gidiyor. Her gün yeni ölümlerle, baskılarla, sıkıntılarla uyanıyor, bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Devlet mekanizmasını babasının çiftliği haline getirmiş bir liderin iki dudağı arasında milyonlarca insanın kaderi belirlenir olmuş.
Bütün kimliklerimiz yaralı artık. Etnik kökenlerimiz, mezheplerimiz, cinsiyetimiz, cinsel yönelimimiz, yaş grubumuz, mesleğimiz…
Küfür edilmeyen bir kulağımızın arkası kaldı artık desek yeridir.
Her topluluk kendi içinde kırılmalar yaşıyor.
İtaat edip, teslim olup üç kuruşluk mükafatlarla elemanlaştırılanlarımız da var, isyan edip insan gibi onuruyla mücadele etmeye çalışanlarımız da.
“AKP’li Alevi”, “AKP’li Kürt”, “AKP’li Ermeni” gibi sıfatlarla tartışmalar yaratan kalan bazı isimler sık sık gündemin ortasına düşüyor.
Kürtler, öncesinde siyasi partilerinin genel başkanlığını yapmış Mehmet Metiner ya da “gerilla” olduğu için PKK davasından yıllarca hapis yatmış Kurtuluş Tayiz gibi isimlerin PÖH kılığına bürünmüş yeni hallerine öfke duyup duruyorlar.
Aleviler, bazı Alevi kurumlarına ya da Alevi olduğu halde AKP’nin “Kutsal Davası”na amade olmuş bazı gazetecilere kızgınlıkla bakıyorlar.
Peki ya bizim Ermeniler’de durum nasıl?
Hepinizin tanıdığı, bildiği bazı isimlerin hali ortada zaten.
“Hrant yaşasaydı AKP’ye oy verirdi” diyecek kadar şirazeyi kaçırıp Hrant’ın Agos’u başta olmak üzere tüm muhalif Ermenilere “Palyaço” diyen Etyen Mahçupyan’ın toplum nezlindeki itibarı artık pek kalmadı sanırım.
Bugünlerde mahçup yazılarla “Ama AKP böyle devam ederse otoriter derler” diye mırıldanması kimin yüreğini soğutmaya yetti bilmiyorum.
Bana sorarsanız amiyane tabirle “Yatacak yerin yok senin arkadaş” der geçerim.
Zamanında Etyen Abisinin Agos’tan kovaladığı, gittiği kurumlarda “Bana oda vermezseniz ağlarım, kavga çıkarırım” diye kendini paralayan Markar Esayan’ın durumu ise kendisinin hayal ettiğinin ötesine geçmiş durumda.
Artık bir odası var neticede. Yine bana sorulduğunda “Etyen Abi’nin duruşu ideolojikti, öbürü üçe beşe gitti sadece” diye yanıtlamaktan başka bir fikrim yok Esayan hakkında.