HAYDİ TÜRK MEDYASI GÖREV BAŞINA!..ASIL GAZETECİLİK ŞİMDİ BAŞLIYOR!..

Türk medyası yine yeni bir sınavla karşı karşıya. 30 yıl sonra hücresinden lüks otele geçen, tam anlamıyla bir "şov" yapan katili nasıl haberleştireceğiz?


31 yıl önce Abdi İpekçi cinayetini nasıl işlediği henüz netleşmemiş olan, 30 yıldır da çelişkili açıklamalarıyla kafa karıştırmaktan başka bir iş yapmayan "antisosyal kişilik bozukluğu" raporlu Ağca´yı şimdi ne yapacağız?


Ciner Medya Grubu hemen bir pozisyon aldı ve kamuoyuna "Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybedenlerin anılarına ve topluma duyduğumuz saygı tetikçiliğin özendirilmesine ve bir katilin sosyo politik bir rol model gibi sunulmasına `Hayır´ dememizi gerektiriyor." deklarasyonu yayınladı.


Bu sağduyulu tavır için Habertürk camiasını elbette kutlamak gerek.


Ancak en doğru tavır daha farklı olmalı... Türk medyası acilen acar muhabirlerini devreye sokmalı ve "Ağca dosyası" yeniden açılmalı.


Abdi İpekçi cinayetinden başlayarak her ayrıntı, cinayetin perde arkasındakileri ortaya çıkarıncaya kadar yeniden işlenmeli. Tanıklarla bir kez daha konuşulmalı. Uğur Mumcu´nun başlattığı yoldan cesurca ve sabırla gidecek gazetecilere fırsat verilmeli.


Ve en önemlisi Ağca´ya hayat dar edilmeli... Ta ki gerçekleri açıklayıncaya kadar...


Bir deli saçması "Mesih" ve "Mükemmel İncil" zırvalarını haber yapan, Ağca´nın yeni hayatını paraya tahvil etmesine ufacık katkı olabilecek yayınlar ortaya koyanlar da kınanmalı. Hatta buna tavır alınmalı!


Şimdi asıl gazetecilik zamanı.


Mavi kazağı, Hollywood film teklifleriyle değil, cinayet haberleriyle, onu yönlendiren, yöneten ve finanse edenlerin gerçek yüzü ortaya çıkarılarak Ağca dosyası kapanmamak üzere açılmalı!


Türk medyası bu sınavdan başarıyla geçmeli...


Gazetecilik tarihine altın harflerle yazılan bir dönemin fitili ateşlenmeli.


Haydi Türk medyası görev başına!


medyagundem