HAŞMET BAKALIM NE DİYECEK?..SEVGİLİSİ AYŞE RUSYA'DA KADIN PAZARINDAN SONRA ERKEK STRİPTİZ BARINA DA GİTTİ!...
Giriş kadınlara 15, erkeklere 105 Euro. İsmi 'Kırmızı Şapka.' Kovboy şapkalıyı çağırıp, taytına parayı koyuyorum! Beni öpüyor. Sevgilim keser mi beni?
Kız kıza striptiz barda!
Bir eksiğimiz buydu sayın okur! Pazartesi günü 'Moskova gece hayatı kısım 1'de çizmeli ve ten rengi çoraplı Rus kızlarını, soğuk duş etkisi yaratan 'Kadın Pazarını' yazmıştım. Başrollerde Azeri şoförümüz Mehman, ben, kız arkadaşım Servet ve elebaşı Faik'le sokaklara dökülmüştük. Şimdi devam... Bu Moskova erkeklere şapur şupur, biz kadınlara Yarabbim şükür değil herhalde. Meğer erkeklerin dans ettiği kadınlara özel striptiz bar da varmış. Hazır ipleri koparmışken iki kız arabada 'İsteriz, isteriz striptiz bara gitmek isteriz' sloganları atmaya başladık tabii. Gelin görün ki Mehman'ın bizi götüresi yok. 'Oyy caanııım dans eden erkeği n'apıcaksınız caaanııım' diyor da başka bir şey demiyor.
Kadınlar avaz avaz
Baktı o da yetmiyor, kaset çalara Mahsun Kırmızıgül'den 'Dinle'yi koyup, göbek atıyor. 'Alın size dans eden erkek canııım'. Biiiirrr çok sıkıldık! İkiiii zamanımız dar! Üüüüç senden Reina'da çok var Mehmancım! Ve Mehman dayanamayıp bir barın önünde duruyor. Adı; Chester! Ne kadar ayıp, ne yaptın Mehman! Burası bilardo masalı, dev ekranda maç gösterilen pub havasında bir yer. Suratımız asılınca bu kez de namı İstanbul'a ulaşan 'Night Flight'a götürüyorlar bizi. Şimdi benzetmek gibi olmasın ama burası da Etiler Şamdan misali. Kapıda cipler, takım elbiseli korumalar ve bekleşen şoförler var. İçerisi bu kez Rus kızlarına bayılan, takım elbiseli, zengin abilerin istilasında. E yeter ama! Ve gecenin üçünde yazarınız Türkçesi 'Kırmızı Şapka'nın kapısında. Giriş kadınlara 15, erkeklere 105 Euro. Tabii maço erkeklerimiz, karizmaları dağılmasın diye girmiyorlar. Çantalar kontrol ediliyor, fotoğraf makineleri vestiyere alınıyor. Ve Tarzan misali giyinmiş süper yakışıklı bir erkek bize yol gösteriyor. Karşıda yüksek ve yuvarlak bir sahne. Sahnenin etrafı bar, kalan yerler de masalar. Dımtıs dımtıs en kötüsünden disko müziği çalıyor. Kadınlar, dans eden erkeklere çığlıklar atıyor. Biz de iki kız sahnenin kenarındaki bara konuşlanıyoruz. İlk şoku atlattıktan sonra ne yapacağız? Etrafı keseceğiz tabii. Tamam bu adamların hepsi heykel gibi ama ben erkeğe heykel demem esmer olmayınca! Hepsi sarışın, en iyi ihtimalle kumral bunların. Ve maalesef çok kaslı...
Hadi para takalım
Aa! Belimde bir erkek eli hissediyorum sanki!!! İyisiniz, hoşsunuz da siz de kimsiniz şekerim? 'Özel odalarda da gösterimiz var. İsterseniz masaj bile yapabiliriz' diyen, kısık kısık bakan yirmilik bir çıtır erkek! 'Bugün git, yarın gel' çekip, dans eden sarışınlara bakmaya devam ediyorum. Servet dayanamıyor 'Bu kadar Türk kızı takılmak yeter! Hadi dans edelim!' diyor. Edelim! Ama diğer kadınlar da en fazla, içkilerini yudumlayıp, kıkırdıyorlar işte. Bir de önlerinde eğilen erkeklere para sıkıştırıyorlar! Hiç geri kalır mıyım? Kovboy şapkalı, parlak mavi taytlı (şu dünyada tayt giymiş erkeği seksi bulan kadın var mı acaba?) olanına işaret parmağımla 'gel gel' yapıyorum. Poposunu sallaya sallaya önümde eğiliyor. İyi de ben bu parayı nereye takacağım? Buyur buradan yak kızım Ayşe! Adam taytının içini gösteriyor. Servet yanımda çığlıklar atıyor 'Tak! Tak!'. Gel de sen tak! Hafifçe taytını çekip parayı içine atıveriyorum. Sevgilim duysa beni keser mi acaba? Adam bana doğru kafasını uzatıyor, ben de saf saf bir şey söyleyecek zannediyorum. Uzanıyorum. Dudaklarıma öpücük konduruyor. Meğer parayı takan öpülürmüş (Benim sevgilim hiç kıskanç değildir!). İçkiler bitiy
Bir eksiğimiz buydu sayın okur! Pazartesi günü 'Moskova gece hayatı kısım 1'de çizmeli ve ten rengi çoraplı Rus kızlarını, soğuk duş etkisi yaratan 'Kadın Pazarını' yazmıştım. Başrollerde Azeri şoförümüz Mehman, ben, kız arkadaşım Servet ve elebaşı Faik'le sokaklara dökülmüştük. Şimdi devam... Bu Moskova erkeklere şapur şupur, biz kadınlara Yarabbim şükür değil herhalde. Meğer erkeklerin dans ettiği kadınlara özel striptiz bar da varmış. Hazır ipleri koparmışken iki kız arabada 'İsteriz, isteriz striptiz bara gitmek isteriz' sloganları atmaya başladık tabii. Gelin görün ki Mehman'ın bizi götüresi yok. 'Oyy caanııım dans eden erkeği n'apıcaksınız caaanııım' diyor da başka bir şey demiyor.
Kadınlar avaz avaz
Baktı o da yetmiyor, kaset çalara Mahsun Kırmızıgül'den 'Dinle'yi koyup, göbek atıyor. 'Alın size dans eden erkek canııım'. Biiiirrr çok sıkıldık! İkiiii zamanımız dar! Üüüüç senden Reina'da çok var Mehmancım! Ve Mehman dayanamayıp bir barın önünde duruyor. Adı; Chester! Ne kadar ayıp, ne yaptın Mehman! Burası bilardo masalı, dev ekranda maç gösterilen pub havasında bir yer. Suratımız asılınca bu kez de namı İstanbul'a ulaşan 'Night Flight'a götürüyorlar bizi. Şimdi benzetmek gibi olmasın ama burası da Etiler Şamdan misali. Kapıda cipler, takım elbiseli korumalar ve bekleşen şoförler var. İçerisi bu kez Rus kızlarına bayılan, takım elbiseli, zengin abilerin istilasında. E yeter ama! Ve gecenin üçünde yazarınız Türkçesi 'Kırmızı Şapka'nın kapısında. Giriş kadınlara 15, erkeklere 105 Euro. Tabii maço erkeklerimiz, karizmaları dağılmasın diye girmiyorlar. Çantalar kontrol ediliyor, fotoğraf makineleri vestiyere alınıyor. Ve Tarzan misali giyinmiş süper yakışıklı bir erkek bize yol gösteriyor. Karşıda yüksek ve yuvarlak bir sahne. Sahnenin etrafı bar, kalan yerler de masalar. Dımtıs dımtıs en kötüsünden disko müziği çalıyor. Kadınlar, dans eden erkeklere çığlıklar atıyor. Biz de iki kız sahnenin kenarındaki bara konuşlanıyoruz. İlk şoku atlattıktan sonra ne yapacağız? Etrafı keseceğiz tabii. Tamam bu adamların hepsi heykel gibi ama ben erkeğe heykel demem esmer olmayınca! Hepsi sarışın, en iyi ihtimalle kumral bunların. Ve maalesef çok kaslı...
Hadi para takalım
Aa! Belimde bir erkek eli hissediyorum sanki!!! İyisiniz, hoşsunuz da siz de kimsiniz şekerim? 'Özel odalarda da gösterimiz var. İsterseniz masaj bile yapabiliriz' diyen, kısık kısık bakan yirmilik bir çıtır erkek! 'Bugün git, yarın gel' çekip, dans eden sarışınlara bakmaya devam ediyorum. Servet dayanamıyor 'Bu kadar Türk kızı takılmak yeter! Hadi dans edelim!' diyor. Edelim! Ama diğer kadınlar da en fazla, içkilerini yudumlayıp, kıkırdıyorlar işte. Bir de önlerinde eğilen erkeklere para sıkıştırıyorlar! Hiç geri kalır mıyım? Kovboy şapkalı, parlak mavi taytlı (şu dünyada tayt giymiş erkeği seksi bulan kadın var mı acaba?) olanına işaret parmağımla 'gel gel' yapıyorum. Poposunu sallaya sallaya önümde eğiliyor. İyi de ben bu parayı nereye takacağım? Buyur buradan yak kızım Ayşe! Adam taytının içini gösteriyor. Servet yanımda çığlıklar atıyor 'Tak! Tak!'. Gel de sen tak! Hafifçe taytını çekip parayı içine atıveriyorum. Sevgilim duysa beni keser mi acaba? Adam bana doğru kafasını uzatıyor, ben de saf saf bir şey söyleyecek zannediyorum. Uzanıyorum. Dudaklarıma öpücük konduruyor. Meğer parayı takan öpülürmüş (Benim sevgilim hiç kıskanç değildir!). İçkiler bitiy