Haşmet Babaoğlu'dan ilginç Osmanlıca yazısı! "Bunlar dünya dışı varlıklar!"
Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışıyla alevlenen Osmanlıca tartışmalarını kaleme aldı.
"Bunlar "dünya dışı varlık"lar!" başlıklı yazısında yazar, cumhuriyet döneminde toprağı savunacak basit bir füze sistemi dahi geliştirilemediğini yazdı.
İşte o yazıdan bir bölüm:
DÖRT PATRİOT BATARYASINA MUHTAÇ OSMANLI MIYDI?
"Eh, çok geç kaldığımız çalışmalara nihayet giriştik, 2023'e kadar 17 uydu göndereceğiz, falan filan derken...
Bu bayat, ucuz, kompleksli bakış açısı ve bazen açıkça "kolonyal ajan" tavrı hortlayıverdi.
Neden?
Çünkü muhalefet etmek için en uyduruk, en bayat yollar bile mubah sayılıyor.
Geçen gün "paralel ilahiyat" tv kanallarından birinde meşhur bir iktisat profesörüne "Milli Eğitim Şûrası'nın Osmanlıca teklifine ne diyorsunuz?" diye sordular.
Ofladı, pufladı.
Dağınık saçı sakalını elleriyle biraz daha karıştırdı.
Sonra söze şöyle başladı: "Artık Mars'a insanlı yolculuk çalışmalarından söz ediliyor dünyada. Daha yeni bir uzay aracını Plüton'a indirdiler."
Ve ardından beklenen lafı yumurtladı: "Biz yeni kuşaklara bunları öğreteceğimize, eski alfabeyi öğretmeye kalkışıyoruz, aklımızı Osmanlı'yla bozuyoruz."
Midem bulandı.
Zaplayıp geçtim.
Bunların solcusu, sağcısı; ulusalcısı, liberali fark etmiyor.
Hepsi halkı sersem, kendini âlim sanıyor.
Senin "Osmanlısız" rejimin seksen senede değil uzaya gidecek füze teknolojisi, toprağını savunacak basit füze bile geliştiremedi, desem onlara, ne fayda!
Senelerce Hollanda'dan gelecek ve NATO askerleri tarafından yönetilecek dört Patriot bataryasına muhtaç olan Osmanlı mıydı?"
İşte o yazıdan bir bölüm:
DÖRT PATRİOT BATARYASINA MUHTAÇ OSMANLI MIYDI?
"Eh, çok geç kaldığımız çalışmalara nihayet giriştik, 2023'e kadar 17 uydu göndereceğiz, falan filan derken...
Bu bayat, ucuz, kompleksli bakış açısı ve bazen açıkça "kolonyal ajan" tavrı hortlayıverdi.
Neden?
Çünkü muhalefet etmek için en uyduruk, en bayat yollar bile mubah sayılıyor.
Geçen gün "paralel ilahiyat" tv kanallarından birinde meşhur bir iktisat profesörüne "Milli Eğitim Şûrası'nın Osmanlıca teklifine ne diyorsunuz?" diye sordular.
Ofladı, pufladı.
Dağınık saçı sakalını elleriyle biraz daha karıştırdı.
Sonra söze şöyle başladı: "Artık Mars'a insanlı yolculuk çalışmalarından söz ediliyor dünyada. Daha yeni bir uzay aracını Plüton'a indirdiler."
Ve ardından beklenen lafı yumurtladı: "Biz yeni kuşaklara bunları öğreteceğimize, eski alfabeyi öğretmeye kalkışıyoruz, aklımızı Osmanlı'yla bozuyoruz."
Midem bulandı.
Zaplayıp geçtim.
Bunların solcusu, sağcısı; ulusalcısı, liberali fark etmiyor.
Hepsi halkı sersem, kendini âlim sanıyor.
Senin "Osmanlısız" rejimin seksen senede değil uzaya gidecek füze teknolojisi, toprağını savunacak basit füze bile geliştiremedi, desem onlara, ne fayda!
Senelerce Hollanda'dan gelecek ve NATO askerleri tarafından yönetilecek dört Patriot bataryasına muhtaç olan Osmanlı mıydı?"