HARUN KOLÇAK'A HAPSE GİRMEMESİ İÇİN PARA VEREN ÜNLÜ İSİM KİM?

İşte Arda Uskan'ın Takvim'de çıkan yazısı:

Harun Kolçak sus artık!

Babasını hiç tanımadan ama nostaljik bir göbek bağıyla sevsem de, oğluna nedense hiç bir zaman ısınamadım. Bunun nedenini de son günlerde anladım. Eşref ve Harun Kolçak'tan söz ediyorum. Harun iyi bir müzisyendir, şarkıları zaman zaman doyurur insanı ama hep bir eksik adımla, bir basamak geri düşüp, çıkamaz merdivenleri bir türlü. Şu son olayını da içim ezilerek izledim aslında. Adı maalesef alkol ve uyuşturucuyla anılan Harun Kolçak, bir televizyon programında, "Bu alemde kokain çeken şarkıcılara tanık oldum. Bir kere denedim, 'Ben kraliçeyim' diye kendilerinden geçtiklerini görünce vazgeçtim" gibi bir savunmaya girmiş. "Kim bu kraliçe" diye medya üzerine gidiyor tabii. Bir isim ortaya atılıyor. Adını yazmayacağım gerçek bir kraliçe o. Ve Harun'un hapishaneye girmemesi için 10 milyarlık borcunu ödeyip, kimseye tek bir laf bile etmemişti. Ama bizimki köşeye sıkışınca da, "O değil, yıllar öncesinin bir heykeltıraşı idi" diye traş yapıyor bu kez. Tabii ne bilsin bu yavrucak, polisin söylediklerini ihbar olarak kabul edeceğini! Sonra polis sorgusuna giriyor ve en kötü davranışı sergiliyor; Kanserden Amerika'da hayatını kaybeden 90'lı yıllarda "Gemiler" ve "Yorgunum" şarkılarıyla ün kazanan Orhan Atasoy'un ismini veriyor polise. "Bu kişi daha sonra ABD'ye kaçtı" diyor. Ama polis, Acid Orhan'ın uyuşturucudan aranmadığını, yüzüne vuruveriyor. Rahmetli Orhan'ın lakabıydı Acid. Orhan bizim kuşağımızın tatlı hergelelerindendi. Mazhar'ların, Fuat'ların, Erkin'lerin döneminde kendi yolunda, kendi tercihini kullandı ve kanserden öldü. Yani Harun'un onunla tanışmaya yaşı bile tutmaz. Tutsa bile Orhan yalancılardan nefret ederdi. Anlayacağınız Kolçak önce hayali heykeltıraşı suçluyor, sonra ölmüş bir müzik adamını. Keşke baban gibi özü sözü doğru bir imaj olarak aklımızda kalsaydın be evlat.