''HANUTÇU BASIN TABİRİ TUTTU GALİBA!'' BALLI GEZİLER SONA MI ERİYOR?
Son zamanlarda pek çok köşe yazarı gittikleri yerleri anlatırken bunun bir 'hanut gezi' olmadığını belirtiyorlar.
’Hanut’ değil alınteri
’Hanutçu basın’ tabiri tuttu galiba... Son zamanlarda pek çok köşe yazarı gittikleri yerleri anlatırken bunun bir ’hanut gezi’ olmadığını belirtiyorlar. Bu kuşkusuz olumlu bir gelişme. Öte yandan, hanut geziler çığırından da çıkmaya başladı. Daha gazetecilerin bedavaya Tanzanya hanutuna davetleri sıcaklığını korurken bu aralarda bir de içecek firmaları Güney Afrika’ya bedava götürdü gazetecileri. Köşelerde okuduğunuz Güney Afrika izlenimleri için köşe yazarlarının cebinden para çıkmadı, içecek firmaları onları yatırdı, yedirdi, içirdi orada...
Hanutçu basına mensupsanız o meşhur tabirde dediği gibi ’dünya sizin istiridyeniz.’
Tokyo’ya yaptığım seyahati anlatacağım birkaç yazı yazmayı düşünüyorum; bu yazıların ilkine bu notu zorunlu olarak koymak istedim.
Zira Tokyo’ya gideceğimi duyan bazı gazeteci arkadaşlarım bile ’Ne var orada’ diye sordu; kastettikleri ’Kim götürüyor, bir gezi mi var’dı...
Onlara ’Hanut değil alınteri’ diye yanıt verdim.
Yıllardır Tokyo’ya gitmek istiyordum; şimdi denk geldi. Daha doğrusu şöyle oldu: Bir arkadaşımla konuşuyorduk, ’İlla ki bir gün gideceğiz, neden şimdi olmasın’ dedik. Biletlerimizi aldık ve yola çıktık. Günümüzde bilet almak ve otel rezervasyonu yapmak çok kolay artık; başka gazetecilerin de bilgisine.
Hıncal-Ertekin kavgası
GEÇEN hafta en medyatik kankaların aralarının açıldığını yazmıştım... Hıncal Uluç kendisiyle özdeşleşen meşhur ’Salı Toplantıları’nı en yakın arkadaşı Ertekin’in Ortaköy’deki cafe’sinde yapmayı durdurmuş ve Levent’te Daily Cafe’ye taşımıştı...
Salı Toplantıları’nda bir grubun da bu durumdan rahatsız olduğunu, Ertekin’in yerine dönmek için kulis yaptığını eklemiştim...
Bu yazıdan sonra iki gelişme oldu.
Bir kere artık Salı Toplantıları’nda Ertekin’in Yeri’ne gitme talebi tamamen ortadan kalktı; hizipçilik aşıldı ve Levent’te devam edilmesinde karar kılındı.
Meğerse Ertekin artık mekanında bazı düzenlemelere gitmeye karar vermiş ve burada artık Salı Toplantıları’nı istemediğini belirtmiş. Hıncal Abi ve ekibi de bunun üzerine yakın dostları Özcan’a ’Bundan böyle Daily Cafe’de toplanabilir miyiz’ diye ricada bulunmuşlar. Özcan kabul edince de meşhur transfer gerçekleşmiş...
Peki Ertekin’le Hıncal küs mü?
Kırk yıllık dostluklar böyle şeylerle kırılacak değil elbette... Hafta sonları yine akşamüstleri Hıncal Abi’yi her zamanki masasında Ortaköy’de gelen geçenleri izlerken Ertekin’in Yeri’nde görmek mümkün...
Ancak Salı Toplantıları artık orada yapılmayacak.
Oray EĞİN / AKŞAM
’Hanutçu basın’ tabiri tuttu galiba... Son zamanlarda pek çok köşe yazarı gittikleri yerleri anlatırken bunun bir ’hanut gezi’ olmadığını belirtiyorlar. Bu kuşkusuz olumlu bir gelişme. Öte yandan, hanut geziler çığırından da çıkmaya başladı. Daha gazetecilerin bedavaya Tanzanya hanutuna davetleri sıcaklığını korurken bu aralarda bir de içecek firmaları Güney Afrika’ya bedava götürdü gazetecileri. Köşelerde okuduğunuz Güney Afrika izlenimleri için köşe yazarlarının cebinden para çıkmadı, içecek firmaları onları yatırdı, yedirdi, içirdi orada...
Hanutçu basına mensupsanız o meşhur tabirde dediği gibi ’dünya sizin istiridyeniz.’
Tokyo’ya yaptığım seyahati anlatacağım birkaç yazı yazmayı düşünüyorum; bu yazıların ilkine bu notu zorunlu olarak koymak istedim.
Zira Tokyo’ya gideceğimi duyan bazı gazeteci arkadaşlarım bile ’Ne var orada’ diye sordu; kastettikleri ’Kim götürüyor, bir gezi mi var’dı...
Onlara ’Hanut değil alınteri’ diye yanıt verdim.
Yıllardır Tokyo’ya gitmek istiyordum; şimdi denk geldi. Daha doğrusu şöyle oldu: Bir arkadaşımla konuşuyorduk, ’İlla ki bir gün gideceğiz, neden şimdi olmasın’ dedik. Biletlerimizi aldık ve yola çıktık. Günümüzde bilet almak ve otel rezervasyonu yapmak çok kolay artık; başka gazetecilerin de bilgisine.
Hıncal-Ertekin kavgası
GEÇEN hafta en medyatik kankaların aralarının açıldığını yazmıştım... Hıncal Uluç kendisiyle özdeşleşen meşhur ’Salı Toplantıları’nı en yakın arkadaşı Ertekin’in Ortaköy’deki cafe’sinde yapmayı durdurmuş ve Levent’te Daily Cafe’ye taşımıştı...
Salı Toplantıları’nda bir grubun da bu durumdan rahatsız olduğunu, Ertekin’in yerine dönmek için kulis yaptığını eklemiştim...
Bu yazıdan sonra iki gelişme oldu.
Bir kere artık Salı Toplantıları’nda Ertekin’in Yeri’ne gitme talebi tamamen ortadan kalktı; hizipçilik aşıldı ve Levent’te devam edilmesinde karar kılındı.
Meğerse Ertekin artık mekanında bazı düzenlemelere gitmeye karar vermiş ve burada artık Salı Toplantıları’nı istemediğini belirtmiş. Hıncal Abi ve ekibi de bunun üzerine yakın dostları Özcan’a ’Bundan böyle Daily Cafe’de toplanabilir miyiz’ diye ricada bulunmuşlar. Özcan kabul edince de meşhur transfer gerçekleşmiş...
Peki Ertekin’le Hıncal küs mü?
Kırk yıllık dostluklar böyle şeylerle kırılacak değil elbette... Hafta sonları yine akşamüstleri Hıncal Abi’yi her zamanki masasında Ortaköy’de gelen geçenleri izlerken Ertekin’in Yeri’nde görmek mümkün...
Ancak Salı Toplantıları artık orada yapılmayacak.
Oray EĞİN / AKŞAM