HANGİ YAZAR STAR GAZETESİ'NİN MANŞETİ İÇİN "MUCİZE" DEDİ?

Pazar sabahı bir manşet gördüm ki, benim ölçütümle üç yıldızlı 10 bile az gelirdi. Figen Soysal'ın bir kalp krizi geçirdiği, lastiği patlayan cankurtaranın gecikmesi yüzünden kurtarılamayarak, erken yaşta aramızdan ayrıldığı haberiydi bu.

Star'ın manşeti bir mucizeydi


Gazetenin manşetini belirlemede son sözü söyleme yetkisini ve sorumluluğunu taşıdığım yılları unutmadım. Ertesi sabah diğer gazetelere endişeyle bakar insan. Önce önemli bir haberi atladık mı, diye. Bir sonraki sual de şudur:
- Diğer manşetlere kıyasla biz nasılız?
Bugün de her sabah, yirmi şu kadar gazetenin manşetini zihnimde yarıştırmadan rahat edemem. Hiç açıklamayacağım notlar veririm genç meslektaşlara aklımca.
Pazar sabahı bir manşet gördüm ki, benim ölçütümle üç yıldızlı 10 bile az gelirdi.
Figen Soysal'ın bir kalp krizi geçirdiği, lastiği patlayan cankurtaranın gecikmesi yüzünden kurtarılamayarak, erken yaşta aramızdan ayrıldığı haberiydi bu.
Burada fotoğrafını da gördüğünüz manşette ölüm haberi verilen güzel kız, Star okurlarının tanıdığı biri değildi. Figen, dostu, seveni sayılamayacak kadar çok olan bir insandı, ama yaygın anlamıyla, kalabalıkların da bildiği bir ünlü değil.
Peki hangi soylu ruh, aramızdan, kendi hayat macerası ve örnek kişiliğiyle, ölüm haberi manşetten verilmek gereken birinin ayrıldığını anladı, hissetti, keşfetti de, o haber birinci sayfanın baş köşesindeki yerini aldı? Görür görmez, «Figen'in hak ettiği bir mucizedir bu!» diye düşündüm.
Gazetecilik, ki benim mesleğim; Figen, ki benim bir sevgili kızım, aslında çok üzücü bir vesileyle de olsa bu buluşmaları, o benzersiz çocuğu toprağa emanet edişimizin bir ertesi günü, yaşlı gazeteciye verilmiş sanki bir büyük mükâfattı.
Bütün insanların ayağa kalkıp, aramızdan ayrılışını saygıyla selamlaması gereken o güzel çocuğa hak ettiği bir uğurlama, ama bugüne kadar pek de şımartmadığı bir mensubu olan bu fakire, mesleğimin evet bir mükâfatı.
Star yöneticileri arasında hiç tanıdığım yok, diyebilirim. Gazeteye gelirken Serdar'a sordum, Genel Yönetmen Yardımcısı Necdet Açan arkadaşıymış. Manşetleri konusundaki duygularımı, düşüncelerimi ona söyledik ve öğrendik ki Star'da da Figen'i tanıyan yokmuş.
Yoksa bu haberi manşete çıkaran ilahî bir güç müydü, diye düşünmedim dersem, yalan olur. Figen yavrum, sıradan biri olmadığını hep hissederek sevdim seni. Herhalde hepimiz için de böyleydi bu...
Star'ın 19 kasım pazar tarihli birinci sayfasını, Figen'in hep gülümseyerek baktığı arşiv klasörüme yerleştirdim. Arayan hemen orada da bulabilsin, diye. (Özlem Yılmaz, haberin pek güzeldi, eline sağlık!)

Hakkı Devrim/Radikal