HANGİ ÜNLÜ YAZAR İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNÜYOR?

Nuriye Akman'ın sorularını yanıtlayan ünlü yazar çok yaşamayı hiç istemedim dedi ve intiharı düşündüğünü açıkladı.

Nuriye Akman'ın TRT Haber'de sunduğu Akılda Kalan programının bu haftaki konuğu, çağdaş Türk edebiyatının büyük ismi Adalet Ağaoğlu'ydu. Ünlü yazar, Akılda Kalan'da yaşamı ve iç dünyasına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Akman'ın sorularını yanıtlayan Ağaoğlu, hayatında intihar düşüncesinin kafasında her zaman hazır durduğunu söyledi ve espri ile 'nasıl intihar edeceğini bir türlü bulamadığını' belirtti.

81 yaşındaki ünlü yazar, "çok yaşamayı hiçbir zaman istemedim" dedi.

Hala cenaze töreni istemiyor mu?

Nuriye Akman'ın, programda Ağaoğlu'nun "Göç Temizliği" adlı kitabında yazdığı "Benim bayramlarım yok. Öyleyse cenaze törenlerim de olmayacak. Olmamalı. En doğrusu ve dürüstü bu" sözlerinin nedenini sorması üzerine, ünlü yazar 1996'da yaşadığı vahim trafik kazasına gönderme yaptı ve "kazada önce ölmüşüm, sonra beni hayata bağlamaya çalışmışlar, kazayı hatırlamıyorum. Sonra ziyaretçi kabul ettiklerinde bir gazeteci geldi yanıma ve nasıl hissettiğimi sordu. Kendi cenaze törenimi görmüş gibiyim dedim. O kadar hoş bir şey ki bu... İki yanlı bir şey... Hem nankörlük, hem de büyük bir sevinç... Çünkü aramayan kalmamış. İmza defterini gösterdiler. Köşe yazarlarının bazıları adımı bile anmamışlardı. Onlar da beni yazmışlar. Bunlar ancak cenazeden sonra görülür değil mi?" dedi.

Ne alkış ne dua, beni sessizce uğurlayın...

Akman'ın "son yıllarda alkışlarla uğurlanmak adet oldu. Siz uğurlanırken alkışı mı duayı mı tercih edersiniz?" sorusunu Ağaoğlu, "Perde alkışlarla kapanır. Oyuncuları, oyunu da uğurlamanın güzel yolu budur. Sahne sanatçılarının böyle uğurlanmasını çok sevmiştim. Ama ben sessizlikle uğurlanmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.

"Kadın yazarlar benden hoşlanmamaya başladı."

Nuriye Akman'ın çok satan yeni yazarları kıskanıp kıskanmadığını sorması üzerine ise, Ağaoğlu, kıskançlık duygusunun kendisine çok yabancı olduğunu, fakat romanları okurları tarafından benimsendikçe, kadın yazarların kendisine karşı durmaya başladığını söyledi. "Büyük ödeşmeyi iç dünyamda böyle yaşadım" diyen Ağaoğlu, "en yakın dostum bile benden hiç hoşlanmamaya başladı" dedi.

"Aslı Erdoğan'ı beğeniyorum"

Yeni yazarların ilk romanlarını mutlaka okuduğunu belirten Ağaoğlu, Aslı Erdoğan'ı çok beğendiğini ve onun bir hikayesini ilk defa okuduğunda, "işte bunu ben böyle yazamazdım" diye düşündüğünü söyledi.

"Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi'ne çağırırsa giderim"

Ağaoğlu, programda Nuriye Akman'ın Orhan Pamuk ile aralarında bir dönem polemik konusu olan Masumiyet Müzesi'nin açılışına katılıp katılmayacağı sorusuna ise "Çağırırsa giderim" şeklinde yanıt verdi. Nuriye Akman'ın "Çağırması mı gerekiyor? " sorusunu ise Ağaoğlu, "Meslektaşım... Bir yazar, bir yazarı davet etmeli" diye yanıtladı.

"Soyadımı hiç sevmedim"

Adalet Ağaoğlu, programda Nuriye Akman'ın, bir dönem eski adı "Fatma İnayet" ve şimdiki adı "Adalet " isimleri ile barışık olmadığını hatırlatması üzerine ise, aslında "soyadını" sevmediğini söyledi. "Yazar dünyası hep solda olur" diyen Adalet Ağaoğlu, diğer büyük Ağaoğlu ailesinin sağda durduğunu ve bir dönem iktidarda olduklarını belirtti. Espri ile "Edebiyat dünyasında çift dikiş attım" diyen Ağaoğlu, "Soyadımdan ötürü de başıma birçok şey geldi, hepsi ayrı hikâye" dedi.

Vaktiyle 'hayır' dediğim için şimdi 'evet' diyorum...

Akman'ın Türk Ordusu hakkındaki bugünkü görüşlerini sorması üzerine Ağaoğlu, 12 Eylül Anayasası için oyunun "hayır" olduğunu ve geçmişte 'hayır' dediği için bugün bu nedenle referandumda oyunun "evet" olacağını söyledi. Ağaoğlu, "darbe anayasasına 'hayır' demişim ama şimdi vesayet altında olmaktan kurtulacaksa 'evet' diyorum. Çünkü 'evet'in önü açık. Yaşadığım sürece demokrasinin peşini kovalayacağım. Anayasada ne eksikse, ne yapılmadıysa hepsinin tamamını devamını isteyeceğim. Haberiniz olsun" dedi.

AKILDA KALAN

Nuriye Akman'ın sunduğu Akılda Kalan, Perşembe günleri saat 20.10'da TRT Haber'de ekrana geliyor. Yapım ve yönetimini Aynur Çelebioğlu ve Mustafa Özkurt'un yaptığı programın danışmanlığı/konuk koordinatörlüğü İrem Şık ve Can Uludağ'a ait.