HANGİ ÜNLÜ "ÇOCUKKEN GENELEV KAPISINDA BARDAKLA SU SATARAK EVİNE PARA GÖTÜRÜYORDU?..."

TAKVİM yazarı Savaş Ay, bugünkü Saklambaç ekinde "iz´düşüm´ler köşesinde hangi ünlünün bilinmeyenlerini yazdı. İşte ilginç detaylar.

Savaş Ay/ iz´DÜŞ´ümler

- Hangi ünlü sanatçı küçükken genelev kapısında bardakla su satarak evine para götürüyordu?

- İlk kez 7 yaşında uzaktan gördüğü babasının yanına giden ünlü sanatçı ondan ne hediye aldı?

- Dünyanın en popüler kentinde sinema filmi çekecek olan sanatçı nerede nasıl intihar edecek?



BİNGÖL NEW YORK ARASI "MAHSUN" YOLCULUK


Yıl 1993. Yenikapı Çakıl Gazinosu Bülent Ersoy´un assolistliğinde görkemli bir açılış yapıyor. Kadroda genç bir sanatçı da var. Ancak o sahneye adım attıktan sonra müşteriler arasında silahlı çatışma çıkıyor vurulup ölen, yaralananlar oluyor.
Polis çevreyi kuşatıyor. Bütün basın orada elbette. Karşısına dikilip mikrofonu uzatınca zaten titreyen eli ayağı daha bir zıngırdamaya başlıyor ve iyice panikliyor
- Evlat ne oldu anlat bana?
- Abi vallahi anlamadım ne oldu. Bu gece ilk kez büyük bir gazinoda sahneye çıktım hayatımda. Zaten çok heyecanım vardı. Birden şampanyalar patladı diye sevindim. Ama saz heyeti ve seyirciler kendilerini yere atınca anladım ki silahlarmış patlayan.
- Sen sahnedeyken hem de ?
- Evet abi. Kurşunlar paçalarımı sıyırarak geçti inan olsun. Hasım 2 gurup podyumun 2 tarafına oturmuş meğer. Önce bakışmalar sonra sataşmalar ve sonunda silaha sarılmalar. Gidiyorduk az daha

KADER AĞLARI ÖRDÜ
O Gece orada ilk kez karşılaşıp tanıştığım 22 yaşındaki o genç türkücü yıllar geçtikçe gelişti, ünlendi, sevildi, bilindi ve koca Mahsun Kırmızıgül oldu.
SANDAL´LA GİDECEK
Bu New York meselesi nereden çıktı dersiniz belki. Aslında eskiden beri var da araya 11 Eylül saldırıları filan girince ertelendi. Mahsun´un oraya gitme sebebi herkesçe malşum aslında. O Yanında bir diğer sevgili evlat Mustafa Sandal´la birlikte gidecek ve afişi üzerine "New York´ta 5 Minare" diye yazacak olan sinema filmini çekecek.
NEDİR BU FİLM ARKADAŞ
Mahsun şimdi çok açılmıyor ama bana uzun uzun anlatmıştı zamanında filmin konusunu. Demişti ki;
" Mustafa ve ben polis rolü oynayacağız. Biri İstanbul, diğeri ise Diyarbakırlı iki polisi canlandıracağız. Bu iki polis FBI tarafından Amerika'da yakalanan ünlü bir Türk kaçakçıyı teslim almak üzere New York'a gidecek.

İNTİHARA BEŞ KALA!..

Ancak terslikler birbirini kovalayacak ve suçlu tam uçağa binmek üzereyken ellerinden kaçmayı başaracak. Operasyonu berbat ettiklerini düşünen genç polisler mahcubiyetten ne Türkiye'ye dönebilecek ne de Amerikalı meslektaşlarından yeni yardım isteyebilecekler. Çaresiz bir halde kentin sokaklarında dolanıp duran iki arkadaş, intihar etmek üzere dünyanın en yüksek binalardan olan Impare State Bulding'in tepesine çıkacaklar. Ölüme beş kala ben kentin görüntüsünden çok etkileneceğim ve elimi kulağıma atıp, yanık yanık söylemeye başlayacağım. 'New York'ta Beş Minareeeee. Beri gel oğlan beri geeel.'
MAHSUN NİYE AĞLADI?..
O zamanki plana göre Sinan Çetin çekecekti. Hala o mu üstlenecek rejiyi soracağım. Ama Sinan´ın o zaman bana söylediği şuydu; " İlk duyuşta komedi izlenimi verdi sana Savaş. Ama benim o Komiser Şekspir gibi, hem güldüren hem de ağlatan bir yapıt olacak."
BABALAR VE OĞULLAR
Mahsun kardeşin de babası rahmete yürüyeli bir kaç gün olmuştu. O zaman da gidip yanaklarından öpüp, baş sağlığı dileyip uzuun uzun babasını anlattırmı