HANGİ SUNUCU "YÖNETMENİ PARÇALAMAK İSTİYORUM" DEDİ?....
Kadın programları deneyimli sunucuları nasıl etkiliyor? İşte sunucuların yanıtı..
Sedef Kabaş'ın TRT2'deki 'Medya Medya' programına konuk olan televizyoncu Ayşenur Yazıcı, kadın programlarında sorunları konuşurken bir yandan da programla ilgili rejiden aldığı yönlendirmelerin bazen kendisini çok zorladığını belirtti.
Kadınlara yönelik programların kalitesi konusunda televizyonculara büyük iş düştüğünü ifade eden Ayşenur Yazıcı, Sedef Kabaş'ın "Siz o programa hazırlanırken, düşündüğünüz format, işlemek istediğiniz konularla, kameranın önüne çıktığınızda izleyiciden gelen tepki, orada yaşananlar arasında fark oldu mu?" sorusunu yanıtlarken şöyle konuştu.
"Hayır olmadı ama bir programda, ismini vermem çok ayıp olur burada, çünkü hepsi çok profesyonel ve benim beraber çalıştığım insanlar. Israrla kadının ne kadar değerli olduğunu ben ona anlatmaya çalışırken, yani 'Sen değerlisin birey olarak ve biz birbirimizi tamamladığımız için birey olarak toplumda, ederimiz var' diye yatıştırmaya çalışırken sürekli 'Bırak ağlasın, sus sakın ses çıkarma, yaklaşıyoruz gözyaşlarına' gibi komutlar aldığınız zaman, siz de insansınız, kimse peygamber değil, içimden bir canavar çıkıp yönetmeni parçalayasım falan geliyordu. Çünkü ben okumuş bir kadınım. Bir kaç dil biliyorum, bir kaç ödülüm var. İstiyorum ki bir iş yaparken hem kendim tatmin olayım hem de diyeyim ki 'Şükür, 2 kişi hayatına yön verebildi, buna üç yardımcı bulabildim ya da hukuksal veya psikiyatrik yardım verebildim. İçim parçalanıyor"
uzun süre Star televizyonunda 'Sizin Sesiniz' programını yapan İnci Ertuğrul ise deneyimli bir televizyoncu olmasına karşın, insanların dramları ve sorunları karşısında neler yaşadığını şöyle aktardı:
"Ayşenur da meslekte çok farklı programlar yapmış ve haber kökenli bir isim. Ben de daha önce tartışma programları da sundum, üniversitelilerle programlar da yaptım, gazetecilik var, farklı programlar denedim, içinde bulundum. Ama bu programda şunu gördüm ben; belki o noktada çok profesyonel davranamadım diyorum kendime, sunuculukla ilgili kriterler, o özellikler o kadar sonrada geliyor ki... İnsani duygularınız, orada gördüğünüz olaylara bakışınız çok daha önemli oluyor. 'Bunu çözmeliyim ben' noktasına geliyorsunuz. Halbuki bir çözüm bulmak değil amacın ya da işin o değil. Bir sunucusun sen herşeyden önce ama başka yerde çözülmesi gereken bir konu oraya gelmiş... Kadına şiddetin kader olmadığını, hakları olduğunu vs. ufak ufak anlatmaya çalıştık. Zaman zaman sokakta karşılaştığım beyler bana şunu söyledi: 'İnci Hanım, biz sizi eşimize izletmiyoruz, çok şey öğreniyorlar, haklarını öğrenmeye başladılar' diye."