Hande Fırat minik depremzedeleri kaleme aldı! ‘İlk kez bir haberi ağlayarak yazıyorum…’
Cumhurbaşkanlığına ait uçak, depremlerin yaşandığı Kahramanmaraş'tan, refakatçileri olmayan 16 bebeği alarak Ankara'ya getirdi. Konu ile ilgili duygularını bugünkü köşesinden paylaşan Hande Fırat, “Hayatımda ilk kez bir haberi ağlayarak yazıyorum” ifadelerini kullandı.
Depremle ilgili faaliyetlerde kullanılmak üzere tahsis edilen Cumhurbaşkanlığına ait uçak, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği bölgelere hem sağlık ekipleri ve yardım malzemelerini taşıdı hem de bölgedeki durumu kritik yaralıları tedavileri için Ankara'ya ulaştırdı. Uçağın son yolcuları ise deprem bölgelerinde refakatçisi olmayan bebeklerdi. 0-1 yaş aralığındaki 16 bebek, Kahramanmaraş'tan alınarak Ankara'ya getirildi.
Konu ile ilgili duygularını bugünkü köşesinden paylaşan Hande Fırat, kucağına aldığı bir bebekle ilgili “Sadece 12 günlük... Enkazdan çıktı. Adı yok, henüz bilinmiyor. Umarım annesi, babası kurtulmuştur ve öğreniriz. Kucağıma aldığım an, dünya başıma yıkıldı. Meslek hayatımda bu kadar yıl sonra bir Hatay’da, bir de Etlik Şehir Hastanesi’nde Yener bebeği kucağıma aldığımda gözyaşlarıma hâkim olamadım. Yeni doğan 16 bebeği kuvözlerde tek başlarına görmek, enkazdan çıktıklarını bilmek ya da ailelerini kaybettiklerini düşünmek dayanılacak bir acı değil” dedi ve ekledi: “Hayatımda ilk kez bir haberi ağlayarak yazıyorum.”
BİR ANNENİN DAYANAMAYACAĞI O AN
Hani binalar yapıldı, boş deniliyor ya... O binaların içini anlatacağım bugün sizlere. Bir de deprem çocuklarımız için neler yapılacağını... Depremin etkilediği illerden 16 bebek Cumhurbaşkanlığı uçağı ile çarşamba akşamı saat 20:00 civarında Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne getirildi. Onları ilk ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan oldu. 6 günlük ile 2 aylık arasında değişen yaş grubundaki bebeklerin ikisi erken doğum, hepsinin sağlık durumları iyi. Hemşireler başlarından ayrılmıyorlar, anne şefkatini kimi zaman hemşirelerde, kimi zaman doktorların kucağında arıyorlar.
‘ANNE ANNE’ DİYE AĞLAYAN ÇOCUKLARIMIZ
16 bebekle birlikte tam 64 çocuk Etlik Şehir Hastanesi’nde tedavi görüyor. Türk, Suriyeli, Afgan çocuklar. Bilinçleri açık olanlar ya da bilinçlerine kavuşanlar psikolog ve psikiyatristler tarafından da ayrı bir tedavi görüyorlar. Aynı zamanda ailelerinin bilgileri öğrenilerek, onlara ulaşılmaya çalışılıyor. 5 yaşında olan da var, 17 yaşında olan da... Yoğun bakımda yatan da var, uzuvlarını kaybeden de.
238 REFAKATSİZ ÇOCUK VAR
Şu an itibarıyla Aile Bakanlığı’na bağlı kurumlarda 75 (81 idi, 6’sı ailelerine kavuştu), Türkiye genelinde çeşitli hastanelerde refakatsiz 238 çocuk var. Anne babalarının durumu henüz belli değil. Başka bir hastanede, enkaz altında ya da vefat etmiş olabilirler. Peki bu çocuklar ne olacak? Koruyucu aile sistemi ne zaman devreye girecek? Bu soruların yanıtlarını ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin ile konuştum:
ÇOCUKLAR KİME TESLİM EDİLİR
“Anne veya babası ise bunu kanıtlamak şartı ile çocuklarını hastanelerden alabiliyorlar. Ama anne-baba haricindeki 3. şahısların hiç birine kesinlikle teslimini yaptırmıyoruz. Hastanelerde personelimiz var. Tedavi süreci bitmeye yakın biz çocuklarımızın bilgilerini alıyoruz, kendi veri tabanımıza kayıtlarını yapıyoruz. Fotoğraflayarak dijital sistemimize kaydediyoruz. Özel bir program kullanıyoruz. Çocuklarını arayan aileler medyadan ya da doğrudan bize ulaşarak, çocukların resimlerini gönderiyorlar, o resimleri de sisteme yüklediğimizde sistem iki resim arasında karşılaştırma yapıyor. Veriler yükleniyor. Süreç hızlanacaktır.
AİLESİNİ KAYBEDEN ÇOCUKLAR NE OLACAK
Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün yürüttüğü çocuk bakım modelinin içerisinde artık süreci sürdürecekler. Şu an yaklaşık 14 bin çocuğumuza devlet kurumlarında bakıyoruz, 9 bin çocuğumuzun da koruyucu ailelerin yanında bakımını sağlıyoruz.
ÖNCE DEVLET HİMAYESİNE ALINACAKLAR
Eğer annesini babasını kaybetti ise bu çocukların bakımı, devletin himayesinde olacak. Çünkü sadece bakım değil, depremin yarattığı travmatik etki de var. Bu travmatik etkiyi de profesyonellerimizce ortadan kaldırmamız gerekiyor. Kurumlarımızdaki PDR uzmanlarımız, psikologlarımız, sosyal çalışmacılarımızla da bu çocukların bakımıyla beraber, depremin yarattığı travmayı da ortadan kaldırmak istiyoruz.
TRAVMA SONRASI KORUYUCU AİLE OLABİLİR
Travma ortadan kalktıktan sonra ve herhangi bir yakını da çıkmadıysa mevcut koruyucu aile sistemine dahil edilebilecekler. Bu hem yeni doğanlar için hem diğerleri için geçerli. Yeni doğanlar da önce kurumda tutulacak. İster istemez koruyucu ailelerle çocuklarımız arasında bir duygusal bağ oluşuyor. Şimdi depremin kısa süreli etkisiyle ilk etapta herhangi bir yakını yok gibi gözüküyor ama bu bebeklerimizin ya da sıfır yaş grubu çocuklarımızın yakınları çıkabilir. Bu da başka travmaya neden olabilir. Koruyucu ailelerin devreye girmesi için depremin etkisinin ortadan kalkmasını, en azından iki üç ayı bekleyeceğiz.
YAKIN AKRABALARI ÇOCUKLARI İSTERSE
Onlar da önce kurumda süreçten geçecek. Sonra o akrabalardan teyit belgeleri isteyeceğiz, haklarında sosyal inceleme yapacağız. Koruyucu aile kuralları onlara da uygulanacak.”