Hande Fırat bu kitapla tarihe not düştü! İşte '24 Saat- 15 Temmuz'un Kamera Arkası'
15 Temmuz'un simge isimlerinden gazeteci Hande Fırat, o gece yaşadıklarını kitap haline getirdi.
15 Temmuz'un simge isimlerinden CNN Türk ve Kanal D Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Türkiye’yi uçuruma sürükleyecek bir kalkışmanın, asker kılığındaki teröristlerin darbe girişiminde bulunduğu o gece yaşadıklarını kitap haline getirdi.
Fırat, tarihe çok önemli bir not bıraktığı kitabını sosyal medya üzerinden kamuoyuna duyurdu.
Hande Fırat, Fetullah Gülen’in elebaşı olduğu FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi darbe girişimi sırasında canlı yayındaydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "facetime" üzerinden canlı yayına bağlayarak mesajlarını halka aktaran Fırat, ABD’den darbe girişimini yöneten Fetullah Gülen’in emrindeki çeteye karşı direnişin simgelerinden olmuştu.
O gece yaşananları Doğan Kitap'tan çıkan yeni kitabı "24 Saat - 15 Temmuz'un Kamera Arkası"nda okurlarına aktaran Hande Fırat tarihe de önemli bir not düştü.
Gazeteci Hande Fırat, kitabında darbe girişimini nasıl öğrendiğini, o akşam kızı ile neler hissettiğini, yaşadıkları korkuyu tüm içtenliğiyle anlattı.
KİTAP ARKASINDAN;
Cam binanın eksi üçüncü katındaki otoparktayız. Dışarıdan gelen o korkunç sesler eksi üçe ulaşıyor. Sanki jet yanımızdan geçiyor, sanki bomba yanı başımıza düşüyor.
Dicle başını iki elinin arasına almış, yere çömelmiş sallanıyor. Korkuyor, korkuyorum. Aniden gözümün önüne Nehir geliyor. Son telefon konuşmamızda çığlık çığlığa bağırıyor, ağlıyordu; "Anne ölme, anne ölmedin değil mi? Korkuyorum, gel yanıma. Anne öldürecekler mi bizi?" "Yok kızım, hiçbir şey olmayacak, sabah yanına geleceğim, sarılacağız" demiştim.
Sabah mı?
Çıkabilecek miyiz sabaha?
Yarın olacak mı gerçekten, yeniden güneş doğacak mı?
Gece kâbusa, kâbus geceye dönüşüyor.
"Gerçek mi bunlar, bu yaşadıklarımız gerçek mi?"
Aklımda bu soru…
"Dicle çimdikle beni, hemen. Çok ciddiyim."
Çimdikledi…
Ve ben yatağımda uyanmadım…
Ve ben normal hayatıma dönmedim…
Ve ben Nehir'in yanında değildim. Hâlâ sığınaktaydık.
2016 yılının 15 Temmuz akşamında başlayan kâbus gerçekti.
16 Temmuz sabahının ilk saatlerinde bembeyaz suratlarımız, korku dolu gözlerimiz, acıyan kalplerimizle beş kişi sığınakta birbirimize bakıyorduk...
15 Temmuz'un simgesi olmuş bir kare…
Haberci-televizyoncu Hande Fırat CNN Türk ekranında…
Elinde tuttuğu telefondan o gecenin ve hatta ülkenin kaderini değiştirecek konuşma gerçekleşiyor.
FaceTime'dan…
Bağlandığı kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Ve bir darbe kalkışması adeta bu bağlantının yarattığı güçle engelleniyor.
Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bir sembol haline gelmiş bir kare bu.
İşte bu kitap Hande Fırat'ın kaleminden son yüzyılımızın belki de en önemli 24 saatinin hikâyesi...
(208 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazısı
Fırat, tarihe çok önemli bir not bıraktığı kitabını sosyal medya üzerinden kamuoyuna duyurdu.
Hande Fırat, Fetullah Gülen’in elebaşı olduğu FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi darbe girişimi sırasında canlı yayındaydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "facetime" üzerinden canlı yayına bağlayarak mesajlarını halka aktaran Fırat, ABD’den darbe girişimini yöneten Fetullah Gülen’in emrindeki çeteye karşı direnişin simgelerinden olmuştu.
O gece yaşananları Doğan Kitap'tan çıkan yeni kitabı "24 Saat - 15 Temmuz'un Kamera Arkası"nda okurlarına aktaran Hande Fırat tarihe de önemli bir not düştü.
Gazeteci Hande Fırat, kitabında darbe girişimini nasıl öğrendiğini, o akşam kızı ile neler hissettiğini, yaşadıkları korkuyu tüm içtenliğiyle anlattı.
KİTAP ARKASINDAN;
Cam binanın eksi üçüncü katındaki otoparktayız. Dışarıdan gelen o korkunç sesler eksi üçe ulaşıyor. Sanki jet yanımızdan geçiyor, sanki bomba yanı başımıza düşüyor.
Dicle başını iki elinin arasına almış, yere çömelmiş sallanıyor. Korkuyor, korkuyorum. Aniden gözümün önüne Nehir geliyor. Son telefon konuşmamızda çığlık çığlığa bağırıyor, ağlıyordu; "Anne ölme, anne ölmedin değil mi? Korkuyorum, gel yanıma. Anne öldürecekler mi bizi?" "Yok kızım, hiçbir şey olmayacak, sabah yanına geleceğim, sarılacağız" demiştim.
Sabah mı?
Çıkabilecek miyiz sabaha?
Yarın olacak mı gerçekten, yeniden güneş doğacak mı?
Gece kâbusa, kâbus geceye dönüşüyor.
"Gerçek mi bunlar, bu yaşadıklarımız gerçek mi?"
Aklımda bu soru…
"Dicle çimdikle beni, hemen. Çok ciddiyim."
Çimdikledi…
Ve ben yatağımda uyanmadım…
Ve ben normal hayatıma dönmedim…
Ve ben Nehir'in yanında değildim. Hâlâ sığınaktaydık.
2016 yılının 15 Temmuz akşamında başlayan kâbus gerçekti.
16 Temmuz sabahının ilk saatlerinde bembeyaz suratlarımız, korku dolu gözlerimiz, acıyan kalplerimizle beş kişi sığınakta birbirimize bakıyorduk...
15 Temmuz'un simgesi olmuş bir kare…
Haberci-televizyoncu Hande Fırat CNN Türk ekranında…
Elinde tuttuğu telefondan o gecenin ve hatta ülkenin kaderini değiştirecek konuşma gerçekleşiyor.
FaceTime'dan…
Bağlandığı kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Ve bir darbe kalkışması adeta bu bağlantının yarattığı güçle engelleniyor.
Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada bir sembol haline gelmiş bir kare bu.
İşte bu kitap Hande Fırat'ın kaleminden son yüzyılımızın belki de en önemli 24 saatinin hikâyesi...
(208 Sayfa) www.turkkitap.de / Arka Kapak Yazısı