Haluk Levent hayranı için verdiği sözü tuttu, çiftetelli oynadı!

Denizli'de yaşayan 33 yaşındaki Çiğdem Arık, en tehlikeli dönem olarak bilinen 4'üncü evredeki meme kanserini, uygulanan tedavi ve eşinin desteğiyle 1 yılda yendi. Şarkıcı Haluk Levent ise kanseri yenen Arık'ın evine gidip verdiği sözü tutarak çiftetelli oynadı.

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde yaşayan Çiğdem Arık (33), 4'üncü evredeki meme kanserini, uygulanan tedavi ve eşinin desteğiyle 1 yılda yendi. Anadolu Rock Müziği'nin güçlü seslerinden Haluk Levent'in hastalığı boyunca kendisine maddi ve manevi destek verdiğini belirten Arık, ünlü şarkıcının kendi adına şarkı yazdığını ve sözünü tutup, sağlığına kavuşmasının ardından evlerine gelerek, çiftetelli oynadığını söyledi.

1 YILLIK TEDAVİYLE KANSERİ YENDİ

Evli bir çocuk annesi Çiğdem Arık, geçen yıl meme kanseri olduğunu öğrendi. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde Arık'ın kanserin en tehlikeli dönemi olan 4'üncü evresinde olduğu tespit edildi. Arık'a hastanede 6 ay boyunca tedavi yapıldı, ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Arık Ailesi, çareyi İstanbul'da özel bir hastaneye gitmekte buldu. Maddi durumları iyi olmayan aileye sevenleri destek çıktı. Aile, burada 6 ay tedavi boyunca 130 bin lira para harcadı. İstanbul'da yapılan kemoterapi tedavisinde 14 santimetre olan kanser kitlesi 3 santimetreye kadar düşürüldü. Çiğdem Arık, daha sonra ameliyat olmak için Denizli'ye döndü. Kanser kitlesinin küçülmesiyle Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde 7 saat süren bir ameliyata alınan Arık'ın sol memesi, 3 kaburgası, göğüs kafesi ön kemiği ve lenf bezleri alındı. Ameliyattan sonra yapılan kontrollerde Arık'ın kanseri yendiği ortaya çıktı.

"BANA 'ÖLÜRSÜN' DEDİLER, İNATLA YAŞAMAYA DEVAM ETTİM"

Kansere yakalandığını öğrendiğinde çok ağladığını ifade eden Çiğdem Arık, şöyle konuştu: "İnsan, kanser olduğunu kendine yediremiyor. Çok zor bir durum. Eşimi ve kızımı düşündüm. Güçlü olmak zorundaydım. Hastanede doktorların benim için 'Yapacak bir şey yok', 'Masada kalırsın' dediklerini bile duydum. Ama yılmadım, kanseri yeneceğime dair hep umutla yaşadım. Denizli'deki 6 aylık tedavi hiçbir işe yaramadı. İstanbul'da yapılan tedavi de ise kanser kitlesi küçülünce ameliyat şansı doğdu. Bana daha önce 'Ölürsün' diyorlardı. İnatla yaşamaya devam ettim. Kızımın annesiz kalmasına göz yumamazdım. Doktorlar ameliyatın zor olacağını, mememin birinin alınacağını söylediler, Hiçbiri umurumda olmadı. 7 saat sonra gözümü açtığımda çok huzurluydum. Büyük ağrılara bile katlandım. Vücudumdaki kesik izlerini çiçek gibi düşündüm. İnsanlar kanserden korkmasınlar, geç kalmaktan korksunlar. Hastalığım boyunca eşim yanımdan hiç ayrılmadı, onun desteği, verdiği moralle kanseri yendim."

"HALUK LEVENT SÖZÜNÜ TUTARAK EVİMİZDE ÇİFTETELLİ OYNADI"

Çiğdem Arık, hastalığı boyunca sanatçı Haluk Levent'in kendisine destek olduğunu, adına şarkı bile yazdığını belirti. Arık, "Haluk Levent bana maddi ve manevi anlamda destek oldu. Hatta hastalığı yenince çiftetelli oynamaya geleceğini söylemişti. Ameliyatın ardından evimize gelip Ahbap ekibiyle birlikte çiftetelli oynadı ve bana şarkı yazdığını, sürpriz yapacağını söyledi" dedi.

Hastanede kemoterapi tedavisinde saçlarının döküldüğü için ağladığını vurgulayan Arık, "Saçlarının dökülmesi bir kadın için çok zor bir durum. Saçlarım uzundu ama avuç avuç elime geliyordu. Günlerce ağladım. Daha sonra kuaföre gidip kısa kestirdim" diye konuştu.

"EŞİM TEDAVİ GÖRÜRKEN, AYNI KATTA BABAMI KAYBETTİM"

Kanseri yenen Çiğdem Arık'ın en büyük destekçisi olan eşi Emre Arık ise, eşi hastanede tedavi görürken, aynı katta babasının kalp krizinden öldüğünü belirterek, şunları söyledi:

"Hastalıkla mücadeleye başladığımızda maddi ve manevi anlamda çok yorulduk. Babamla eşimin odaları karşılıklıydı. Hastanede babamı kaybettim. Babam 2 ay önce öldü, ama 2 ay sonra da eşimi kazandım. Tedavi nedeniyle 130 bin lira harcadık. Eşimin kanser olduğunu ilk ben öğrendim, hatta ona bir süre söyleyemedim. Ağladım, çok üzüldüm. Ben aynı şekilde hastalansam, eşim de bana destek olur. Eşimin yanında oldum, ona sürekli moral vermeye çalıştım. 1 yılda savaşı kazandık, günlerce birlikte ağladık. Hasta olanlar umutlarını kaybetmesinler, en iyi ilaç moraldir. Hastanede eşim tedavi görürken, aynı odada meme kanseri olan bir kadın hasta vardı. Onu eşi kanser olduğu için terk etmiş, öğrendiğinde eşim bana sarılıp, 'İyi ki varsın, yanımdasın' dedi."