Halk TV'de Murat Ağırel ve Barış Pehlivan sürprizi: Serbest bırakılır bırakılmaz yayına çıktılar

Serbest bırakılan gazeteciler Murat Ağırel ve Barış Pehlivan serbest bırakılır bırakılmaz Halktv'de canlı yayına çıktı.

Gün içinde Çağlayan Adliyesi'ne giderek teslim olan gazeteciler Murat Ağırel ve Barış Pehlivan, Silivri Cezaevine gönderilmişti.

Gazeteciler Ağırel ve Pehlivan akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Serbest bırakılan gazeteciler serbest bırakılır bırakılmaz Halktv canlı yayınına çıktı.

"DEMOKLES'İN KILICI HALA BAŞIMIZDA"

Pehlivan, teslim olmaya gittikleri anı anlatarak "Sevgililer Günü'ne tebliğ alınca beraber kararlaştırıp Adliye'ye gidelim" dedi. Pehlivan, "Osman Kavala 50 metre ötemizdeydi. O demir kapının sesini duydu. Biz denetimli serbestlik tahliye olduk. Demokles'in kılıcı başımızda hala" diye konuştu.

Pehlivan tahliye edildikten sonra cezaevindeki 10 kilometre ötedeki bir dinlenme tesisine bırakıldıklarını ve yanlarında telefonları olmadıkları için avukatları arayamadıklarını anlattı:

"Bizi dağ başında dinlenme tesisine bıraktılar. Nasıl avukatlara ulaşacağız diye sorduğumuzda ankesörlü telefonu kullanın dediler ama sorduk telefon yok. Oradakilerden istedik bize telefonlarını vermediler. Yakınlardaki zincir kafeye girerek oradan bir kişiye rica ettik Telefonu kullanabilir miyiz ücreti karşılığında diye sorduk. Ne demek dedi abi diyerek biz etelefonu vermişti. Ben avukatımız Hüseyin Ersöz'ün telefonunu kağıda yazmıştım. Onu aradım hemen. Telefonunu veren Mert arkadaşımıza teşekkür ediyorum."

Pehlivan şöyle devam etti:

"Bizi cezaevine atan hakimler, savcılar, polisler bizi sevmiyorlar ama biz onların çocuklarını da sahiplenmek istiyoruz. Onların çocuklarının daha iyi bir ülkede yaşanması için uğraşıyoruz.

O kadar hukukla ilgisi az olan kişilikere savcılık cübbesi giydirmişler ki... Avukatımız açıkça sordu: Pehlivan'ı getirdil, Terkoğlu'nu alabiliyor mıyız? diye sordu. Terkoğlu'nu itirafçı haline getirmeye çalıştılar."

"KAPIDAN KOVSALAR BACADAN GİRERİZ"

Murat Ağırel ise şöyle konuştu:

"Biz gazeteciler kağıdan kovsalar bacadan gireriz, bacadan kovsalar başa yerden geliriz. Bu ülke bı topraklar bizim. Biz sorumluluğumuz en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan gazeteciliriz. Siz bir gazeteciyi kaçma şüphesiyle tutukladığınız zaman bunun inandırıcılığı kalmıyor. Siz bizi istemeseniz de biz gelir teslim oluruz.

Hukuk kişiye göre özelleştirilirse bir yapıllanmanın hedef göstermesiyle gazeteci tutuklanırsa o hukuk sorgulanır."

NE OLMUŞTU?

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, MİT mensubunun Libya’da hayatını kaybetmesine ilişkin haberler nedeniyle yargılanan gazeteciler Ferhat Çelik, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Barış Terkoğlu’na verilen hapis cezası kararlarını onamış, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel sabah saatlerinde Çağlayan Adliyesi’ne gitmiş ve iki gazeteci yeniden tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti.