'HAKAN ŞÜKÜR İLK ATAĞINDA OFSAYTA DÜŞTÜ!..' İŞTE TRT'NİN ARA TRANSFERİ HAKAN ŞÜKÜR İÇİN İLGİNÇ BİR ANALİZ!..

"Stadyum"da Şükür, giydiği siyah ceket, beyaz gömlek ve taktığı siyah kravatıyla futbol yorumcusundan çok "yakın koruma" ya da "damat" gibiydi.

Hakan Şükür yorumculukta "Kral" olacak


Futbolda "ara transfer" henüz başlamadı. Ancak TRT´nin en popüler futbol programı "Stadyum" müthiş bir "ara transfer" yaptı.


Futbol hayatını Katar´da sürdüreceği söylenen Hakan Şükür, "Aktif futbolculuk buraya kadar" deyip futbol yorumcusu olarak "Stadyum"daki yerini aldı.
Pazar akşamı televizyon ekranının yarısını Lig TV´deki Galatasaray-Hacettepe maçına, diğer yarısını da çiçeği burnundaki yorumcu Hakan Şükür´ü dinlemek için "Stadyum"a ayırdım.


Moderatörlüğünü Erdoğan Arıkan´ın üstlendiği, Ömer Üründül ile Mehmet Demirkol´un yorumcu olarak görev yaptığı "Stadyum"da Şükür, giydiği siyah ceket, beyaz gömlek ve taktığı siyah kravatıyla futbol yorumcusundan çok "yakın koruma" ya da "damat" gibiydi.
Şükür´ün konuşmadığı zamanlarda parmaklarıyla, ceketi ve kravatıyla uğraşması tedirginliğinin göstergesiydi...


Canlı yayında ofsayta düştü


Futbolculuk yaşamı boyunca yeşil sahalarda rakip fileleri havalandırmak için atak üstüne atak sergileyen Şükür, yorumculuktaki ikinci haftasında daha çok defansta durmayı tercih etti.


Bir kere atağa kalktı, onda da ofsayta düştü.
Çünkü, maçlar üzerine yorum yapan ekibin bir gözü de devam eden Galatasaray-Hacettepe maçındaydı. Maç 3-1 devam ederken Lig TV´nin penaltı pozisyonunu tekrar ekrana getirmesi Şükür´ü de heyecanlandırdı. Şükür, "Galatasaray penaltı kazandı" dedi, ama Allahtan stüdyodaki herkes onun gibi canlı yayın acemisi değildi de yanlış hemen fark edildi.


Hakan Şükür, futbola dair yaptığı yorumlarda çoğunlukla referans olarak "Ömer Abi"sini gösterdi.
Bu da bende Şükür´ün yorumcu koçu Ömer Üründül hissi uyandırdı.


Gerçi Şükür, yaptığı yorumlarla henüz Üründül gibi kendine bir "Alan derinliği" yaratamadı ama olsun. Şükür de kendine "İçsel" bir söylem tutturdu.

Milliyetçi söylemiyle siyasetçi gibiydi


Şükür, saatlerce süren canlı yayında hiç teklemeden, "Eee" demeden konuştu.
Not aldığı üç A4 kağıdı önüne seren Şükür, anlattıklarıyla da dersine iyi çalıştığını gösterdi.
Şükür, "Stadyum"da sadece yorumculuk yapmadı, Galatasaray cephesinden güncel haberler de verdi.
Konu ne zaman ki, futbol kulüplerinin yerli yabancı futbolcular arasındaki yaptığı ayrıma geldi, Şükür kendinden geçti ve bir tartışmanın fitilini yeniden ateşledi.


Şükür, başta kendi kulübü Galatasaray´ınkiler olmak üzere futbol kulüplerinin yerli futbolculara yaptığı haksızlıkları tek tek anlatmaya başladı.
Yabancı futbolcu transferine karşı olmadığını, yabancılardan parayı esirgemeyen kulüplerin iş yerli futbolculara gelince cimri davranmasına karşı çıktığının altını çizen Şükür, bakın neler söyledi?
"Galatasaray, sezonun ortasında Monda´nın sözleşmesini iki yıl uzattı. Ben şimdiye kadar hiçbir Türk futbolcuya böyle bir jest yapıldığını görmedim. Bize hep, `Hele bir şampiyon olalım o zaman bakarız´ dendi.
"Türk futbolunun başarısından bahsedilirken, bir ekip ruhu anlatılır hep. O ruhu yaratanlar yerli futbolcular."
"Yerli futbolculara oynadıkları maç başı para ödeyen kulüpler, bunu yabancılara niye uygulayamıyor?"
"4-5 milyon euro´ya Avrupa´dan futbolcu transfer ederken, gelecek gördüğün için bonservis bedelini 10 milyon euro olarak açıkladığın futbolcunu 300 bin YTL´ye imza atmaya mecbur ediyorsun. Ondan sonra da o futbolcundan 4-5 milyon euroluk futbolcu gibi verim bekliyorsun."


(Şükür isim vermedi ama araya giren Mehmet Demirkol, `Ondan sonra da o futbolcu sahada bayılıyor´ diyerek Arda´yı adres gösterdi.)


"Türk futbolunun ilerlemesini istiyorsak yabancılardan esirgemediğimiz parayı, hak eden yerli futbolculara da vermemiz lazım. O futbolcuları, Milli Takım maçlarından alacakları primlere mahkûm etmemeliyiz."