HAKAN FİDAN'IN İMRALI'YA GÖTÜRDÜĞÜ MESAJ NE?
Taraf Gazetesi'nden Kurtuluş Tayiz İmralı süreciyle ilgili yazdığı yazıda Hakan Fidan'ın İmralı'ya götürdüğü mesajdan bahsetti.
İşte Taraf’tan Kurtuluş Tayiz’in o yazısı;
MİT Müsteşarı Hakan Fidan geçen hafta İmralı’ya giderek Kandil ve Avrupa’nın sürece onayını iletti
İmralı süreci işliyor. Bunu en üst düzeyde Başbakan Erdoğan geçen günlerde kamuoyuna açıkladı. Ancak esas kritik aşamaya ne zaman geçileceği merak ediliyor. Bu aşamayı, Öcalan’ın PKK’ya yapacağı sınırdışına çekilme çağrısı oluşturuyor.
Bu konuda önemli gelişmeler yaşandığına dair ipucunu, Başbakan Erdoğan Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya gezisinden sonra Türkiye’ye dönerken verdi. Erdoğan, “MİT Müsteşarım İmralı’ya gitmiş olabilir” dedi. Başbakan’ın kesinlik içermeyen bir ifadeyle gündeme getirdiği bu ziyaret, geçen hafta içinde gerçekleşti.
Hakan Fidan’ın ziyaret nedeni ise Kandil ve örgütün Avrupa kanadının daha önce Öcalan’ın gönderdiği mesajlara verdiği yanıtlar. BDP’li Ayla Akat ile Ahmet Türk’ün 3 ocakta İmralı’ya yaptığı ziyarette Öcalan, ateşkes, sınırdışına çekilme, silahlı mücadeleyi tümden bitirme konularını da içeren yeni bir sürecin başlayacağı mesajını vermiş, PKK’nın görüş ve tutumunu kendisine bildirmesini istemişti.
Bu mesaj Kandil ve Avrupa’ya gitti ancak cevaplar İmralı’ya gidecek BDP’li heyetin gecikmesi üzerine bir türlü Öcalan’a ulaşamadı.
İşte MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kandil ve örgütün Avrupa kanadının yanıtlarını İmralı’ya götürerek, Öcalan ile bundan sonraki atılacak adımları tartıştı. Edindiğim bilgiye göre, Kandil ve Avrupa kanadı, İmralı sürecine “evet” yanıtını verdi. PKK ya da bugünkü popüler adıyla KCK, Öcalan’ın tek muhatap olarak görüşmeleri sürdürmesini kabul ederek, İmralı’dan gelecek talimatlara uyacağını bildirdi.
Kandil’in bu yanıtı İmralı sürecinde yeni bir evreye girildiği anlamına da geliyor. Bundan sonraki adımda Öcalan’ın sınırdışına çekilme çağrısı gelecek. Daha önce yine bu köşede çekilme çağrısının on gün içinde gerçekleşeceği bilgisini vermiştim. Bu süre, İmralı’ya gidecek heyet üzerinde bir anlaşmaya varılmasına göre kısalabilir veya uzayabilir. Fakat göründüğü kadarıyla birkaç gün içinde heyet konusunda anlaşılacak. Eğer heyet krizi aşılamazsa, Öcalan, sözkonusu çekilme çağrısını başka bir yöntemle de verebilir. Bu konuda sürprizlere açık olmak gerekiyor.
Kamuoyunda ve siyaset çevrelerinde Öcalan’ın örgütü tarafından dikkate alınıp alınmayacağına dair kuşkular var. Hatta çekilme çağrısına Kandil’in uymayacağı şüphesi üzerine Öcalan’ın açıklama yapmaktan çekindiği iddiaları da söz konusu.
Ancak Kandil ve BDP’nin İmralı’ya itiraz gibi görünen birtakım açıklamalarının, başlayan yeni barış sürecinin önünde engel teşkil edecek kadar ciddi nitelikte olmadığı belirtiliyor. Kandil’in itirazları daha çok şekil yönünden öne çıkıyor. Başbakan’ın işi sadece İmralı üzerinden bitirme isteği, örgütte rahatsızlık uyandırıyor.
BDP cephesinde ise, hükümetin kendilerini yeterince dikkate almadığı yönünde bir duygu var. Eşbaşkanların her fırsatta dile getirdiği, “Biz posta güvercini değiliz, basit bir aracı olmayız, sürece aktör olarak katılmalıyız” sözleri bu durumu ifade ediyor. Kandil ve BDP’nin zaman zaman yaptıkları sert çıkışların arkasında bu rahatsızlıklar bulunuyor.
Fakat ne PKK’nın ne de BDP’nin İmralı’dan gelecek çağrı ve talimatlara karşı çıkmaları bekleniyor. Hakan Fidan’ın İmralı’ya götürdüğü mesajın özü bu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan geçen hafta İmralı’ya giderek Kandil ve Avrupa’nın sürece onayını iletti
İmralı süreci işliyor. Bunu en üst düzeyde Başbakan Erdoğan geçen günlerde kamuoyuna açıkladı. Ancak esas kritik aşamaya ne zaman geçileceği merak ediliyor. Bu aşamayı, Öcalan’ın PKK’ya yapacağı sınırdışına çekilme çağrısı oluşturuyor.
Bu konuda önemli gelişmeler yaşandığına dair ipucunu, Başbakan Erdoğan Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya gezisinden sonra Türkiye’ye dönerken verdi. Erdoğan, “MİT Müsteşarım İmralı’ya gitmiş olabilir” dedi. Başbakan’ın kesinlik içermeyen bir ifadeyle gündeme getirdiği bu ziyaret, geçen hafta içinde gerçekleşti.
Hakan Fidan’ın ziyaret nedeni ise Kandil ve örgütün Avrupa kanadının daha önce Öcalan’ın gönderdiği mesajlara verdiği yanıtlar. BDP’li Ayla Akat ile Ahmet Türk’ün 3 ocakta İmralı’ya yaptığı ziyarette Öcalan, ateşkes, sınırdışına çekilme, silahlı mücadeleyi tümden bitirme konularını da içeren yeni bir sürecin başlayacağı mesajını vermiş, PKK’nın görüş ve tutumunu kendisine bildirmesini istemişti.
Bu mesaj Kandil ve Avrupa’ya gitti ancak cevaplar İmralı’ya gidecek BDP’li heyetin gecikmesi üzerine bir türlü Öcalan’a ulaşamadı.
İşte MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kandil ve örgütün Avrupa kanadının yanıtlarını İmralı’ya götürerek, Öcalan ile bundan sonraki atılacak adımları tartıştı. Edindiğim bilgiye göre, Kandil ve Avrupa kanadı, İmralı sürecine “evet” yanıtını verdi. PKK ya da bugünkü popüler adıyla KCK, Öcalan’ın tek muhatap olarak görüşmeleri sürdürmesini kabul ederek, İmralı’dan gelecek talimatlara uyacağını bildirdi.
Kandil’in bu yanıtı İmralı sürecinde yeni bir evreye girildiği anlamına da geliyor. Bundan sonraki adımda Öcalan’ın sınırdışına çekilme çağrısı gelecek. Daha önce yine bu köşede çekilme çağrısının on gün içinde gerçekleşeceği bilgisini vermiştim. Bu süre, İmralı’ya gidecek heyet üzerinde bir anlaşmaya varılmasına göre kısalabilir veya uzayabilir. Fakat göründüğü kadarıyla birkaç gün içinde heyet konusunda anlaşılacak. Eğer heyet krizi aşılamazsa, Öcalan, sözkonusu çekilme çağrısını başka bir yöntemle de verebilir. Bu konuda sürprizlere açık olmak gerekiyor.
Kamuoyunda ve siyaset çevrelerinde Öcalan’ın örgütü tarafından dikkate alınıp alınmayacağına dair kuşkular var. Hatta çekilme çağrısına Kandil’in uymayacağı şüphesi üzerine Öcalan’ın açıklama yapmaktan çekindiği iddiaları da söz konusu.
Ancak Kandil ve BDP’nin İmralı’ya itiraz gibi görünen birtakım açıklamalarının, başlayan yeni barış sürecinin önünde engel teşkil edecek kadar ciddi nitelikte olmadığı belirtiliyor. Kandil’in itirazları daha çok şekil yönünden öne çıkıyor. Başbakan’ın işi sadece İmralı üzerinden bitirme isteği, örgütte rahatsızlık uyandırıyor.
BDP cephesinde ise, hükümetin kendilerini yeterince dikkate almadığı yönünde bir duygu var. Eşbaşkanların her fırsatta dile getirdiği, “Biz posta güvercini değiliz, basit bir aracı olmayız, sürece aktör olarak katılmalıyız” sözleri bu durumu ifade ediyor. Kandil ve BDP’nin zaman zaman yaptıkları sert çıkışların arkasında bu rahatsızlıklar bulunuyor.
Fakat ne PKK’nın ne de BDP’nin İmralı’dan gelecek çağrı ve talimatlara karşı çıkmaları bekleniyor. Hakan Fidan’ın İmralı’ya götürdüğü mesajın özü bu.