HADİ BAKALIM, KRALDAN ÇOK KRALCI, MEHVEŞ EVİN, BEKLİYORUZ CEVABINI!..

Kemal Burkay: Sezen Aksu'yu kimseye dövdürtmem!

Tesadüf işte... Birkaç zamandır aklımdaydı İsveç'te yaşayan ünlü Kürt şair yazar ve siyasetçi Kemal Burkay'ı aramak...

Niyetim, Türkiye'deki son siyasi gelişmelere dair Burkay'ın yorumlarını almaktı.

Ancak dün sabah Milliyet'in Cadde ekinin manşetinde, "Sezen Aksu, Kemal Burkay'dan Gülümse şiirini kullanmadan önce izin almamış!" haberini görünce niyetim ikiledi...

İşte o iki niyetle çevirdim Burkay'ın telefonunu...

"Alo...Kemal Bey... Milliyet'teki haberi gördünüz mü?" der demez de bir öfke patlaması ile karşı karşıya kaldım.

Meğer benden önce eşi dostu aramış Burkay'ı...

O nedenle soru sormama fırsat vermeden başlamış saydırmaya yaşlı kurt...

"Sezen Aksu benim için büyük bir değerdir. Ve onun benim bir şiirimi alıp kullanmış olması benim için şereftir! Hiç kimsenin bana sormadan, danışmadan benim avukatlığıma soyunmasına izin vermem! Kimseye Sezen Aksu'yu dövdürtmem! Sen de yazacaksan böyle yaz! Tamam mı?" dedi...

"Dur yahu Kemal Baba" dedim... "Vallahi niyetim bozuk değil. Ben sadece bu haberlerin nereden çıktığını merak ediyorum o kadar!" diyerek elimden geldiğince yumuşatmaya çalıştım kendisini. O da, "Kusura bakma çok kızgınım. Bu haberleri yapanların niyeti bozuk çünkü. Açılıma destek verdi, onurlu bir sanatçı tavrı gösterdi ya! Onun için bu haberleri yapıyorlar şimdi. Ama ben kimseye bu hakkı vermem!" şeklinde enteresan bir cevap verdi...

Ben de bunun üzerine haklı olarak can alıcı soruyu koydum Burkay'ın önüne: "Ama Kemal Baba haberde bu açıklamayı senin yaptığın yazılıyor. 'Beste yapmadan evvel benden izin almadılar. Sonradan öğrendim' demişsin..."

İyi ki de sormuşum... Çünkü meselenin asıl nereden kaynaklandığı işte o zaman ortaya çıktı...

"Tamam bunu dedim ama niyetim Sezen Hanım'la ilgili bir olumsuz düşünce ortaya koymak filan değildi. Birkaç ay önce bir gazeteci aradı açılımı konuşmak için. Onca sorunun arasında küt diye, 'Sezen Aksu beste için sizden izin almış mıydı?' deyince ben de, 'Yoo... İzin almadılar ama bu benim için bir sorun değil. Sezen Hanım'ın benim bir şiirimi alıp bestelemiş olması beni memnun etti' dedim. Kaldı ki ben yanlış hatırlıyormuşum. Çünkü yıllar oldu Gülümse besteleneli. Belki 20 yıl... Yaşım ilerledi... 72'ye merdiven dayadım... Biliyorsunuz o yıllar benim açımdan çok karışıktı zaten. Bazı şeyleri net hatırlamıyorum. Meğer bizim Ömer Polat o tarihlerde aracı olmuş. Ömer arayıp, 'Abi ben seni aramıştım ya... Sezen Aksu 'Gülümse' adlı şiirini bestelemek istiyor demiştim. Sen de çok memnun olurum demiştin' diye hatırlatma yaptı. Hatırlamıyorum ama Ömer diyorsa doğrudur. Kaldı ki izin almış, almamış kime ne bundan? Bu benimle Sezen Aksu arasındaki bir meseledir. Kimsenin avukatlığına ihtiyacım yok ve kimseye benim üzerimden Sezen'i yıpratma hakkını da vermem!" dedi

Kraldan çok kralcılar!

Milliyet'in Cadde ekinde yapılan haberin altında Mehveş Evin imzası var. Mehveş'in, Chronicle adlı dergiye dayandırarak yaptığı haberin içine gömdüğü yorumlar çok insafsızca... Diyor ki: "Aradan 18 yıl geçmesine rağmen konserlerinin açılışını hâlâ Gülümse şarkısıyla yapan Sezen Aksu, Burkay'a bir özür borçlu. Geç kalmış olsa bile ona bir jest yapabilir. Yoksa sanata, emeğe, telife saygı demek... Ceylan için şarkı bestelemek... Açılımı desteklemek... Biraz anlamını yitiriyor..."

Hale bakın...

Önce, adını kimselerin duymadığı bir derginin haberini bir zahmet araştırmadan kullanacaksın ve sonra da başımıza kraldan çok kralcı kesilip, Türkiye'nin en yürekli sesini insafsızca yerden yere vuracaksın!

Şimdi ben de sana sormaz mıyım: "Eyyy Mehveş... Peki sen ne cevap vereceksin. 'Bu haberi yapanlar art niyetli. Amaçları, adam gibi duruş sergileyerek açılıma destek veren Sezen Aksu'yu benim üzerimden yıpratmak. Kimse benim avukatlığıma soyunmaya kalkmasın. Buna asla izin vermem!' diyen Kemal Burkay'a?"

Hadi bakalım Mehveş Evin bekliyoruz cevabını...

Sevilay Yükselir/Sabah