HABERTÜRK'TE KÜRTÇE ŞARKI İÇİN ŞOK TALİMAT! EMİR YİĞİT BULUT'TAN!

Kürt sanatçı Aynur Doğan'a yönelik ırkçı saldırıdan 1 hafta sonra sanatçı Züleyha'ya da Kürtçe şarkı söylememesi için baskı uygulandığı ortaya çıktı.

Aynur Doğan'a yapılanı Yiğit bulut Züleyha'ya yaptı


Tek dilde yetmez 10 dilde merhaba’’ sloganıyla sanat dünyasına atılan Kürt sanatçı Züleyha, bugüne kadar çıktığı her televizyon programında Kürtçe şarkı seslendirirken, davet edildiği Simge Fıstıkoğlu’nun 1 Gün programında Kürtçe şarkı söylememesi için HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut’un talimatıyla baskıya maruz kaldı. Aynur’a saldırıdan 10 gün önce HaberTürk kanalıyla sözleştiklerini, ancak canlı yayınlanan programa ancak 22 Temmuz’da çıktığını ifade eden sanatçı Züleyha yaşananları BirGün’e anlattı:

BU AKŞAM KÜRTÇE OKUNMAYACAK EMRİ

“HaberTürk’e geldiğimde, müzisyenlerle sohbet ederken kemancım bana repertuar konusunda uyarıldıklarını, kesinlikle Kürtçe söylenmesini istemediklerini aktararak ‘Ne yapacağız?‘ dedi. Çünkü ben repertuara Kürtçe şarkı almıştım. Özellikle de okumak istediğim Kürtçe ‘Zarin’ parçası vardı. Kemancıya kendilerine ne denildiğini sorduğumda bana ‘Asla Kürtçe okunmayacak’ dediklerini aktardı. Zaten on dakika sonra da programı koordine eden kadın geldi. Bana aynen ‘Züleyha Hanım bu akşam Kürtçe okunmasını istemiyoruz. Kesinlikle talimat var’ deyince, talimatı kimin verdiğini sordum. HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut’un talimatı olduğunu belirtti. Peş peşe yapılan bu uyarılar karşısında tepkimi göstererek bugüne kadar böyle bir yasakla karşılaşmadığımı, yapılanın çok saçma olduğunu, Aynur Doğan’a yapılan ırkçı saldırıyı kınamak için bir haftadır sokaklarda olduğumu, aynı durumun bir de burada yapılmasına izin vermeyeceğimi kesin bir dille söyledim.”

HASSAS BİR SÜREÇMİŞ, KÜRTÇE OKUNMAMASI GEREKİRMİŞ

“Ya programa çıkmayıp orayı terk edecektim ya da çıkıp hiç çekinmeden söyleyecektim. Ben de ikincisini tercih ettim. Sunucu Simge Fıstıkoğlu ile konuşurken onun kulağına bir şeyler söylediler. Ben de tekrar uyardıklarını anladım, zaten böyle bir şey bekliyordum. Fıstıkoğlu bana hemen repertuarda hangi şarkıların yer aldığını ve hangi dillerde söyleneceğini sordu. Ben de yayına girdiğimizi, neden böyle bir soru sorduklarını sordum. Simge Fıstıkoğlu rejiden kesin talimat olduğunu, repertuarda kesinlikle Kürtçe olmaması gerektiğini yineledi. Bana ‘Hassas bir süreçmiş, Kürtçe istemiyorlarmış’ dedi. Bu uygulamalara karşı hassas olduğumu belirtip tepki gösterdim ve kalkarak tam mikrofonu çıkartmaya hazırlanırken, kendimi canlı yayında buldum.”

İNADINA KÜRTÇE SÖYLEDİM'

“İlk parçamı Kürtçe okudum. “Sarı Gelin”i de Ermenice ve Türkçe okuyarak bağladım. Fıstıkoğlu öyle sinirlenmişti ki benimle konuşurken dişlerini sıkıyordu. Ancak geçen süreçte şarkıların hangi dilde olduğunu geçiştirdiğini görünce hemen araya girerek, atlamamamız gereken bir nokta olduğunu söyledim. ‘İzleyicilerimiz şu anda merak ediyordur’ diyerek seslendirdiğim ilk parçanın Kürtçe olduğunu ardından Ermenice ve Türkçe Sarı gelin okuduğumu aktardım. Programda sürekli siyasetin sanat üzerinden yapılamayacağı, dil, din, ırk üzerinden yapılamayacağı konuşulunca, bırakın dedim biz şarkılarımızı istediğimiz dillerde söyleyelim. Bunu söyledikten sonra sunucu iyice gerildi. Simge Fıstıkoğlu beni bıraktı ve müzisyenlerle sohbet etmeye başladı. Konu dil üzerinden politikaya gittiği için, bunu engellemek adına orada beni bırakıp tam on dakika müzisyenlerle konuştu. Program bittikten sonra Kürt bir sanatçı olduğumu hatırlatarak beni bir daha asla çağırmamalarını söyledim. Bana Yiğit Bulut’un kesin bir talimatı olmasına rağmen kendilerini dinlemediğimi söylediklerinde orada sunucu Simge Fıstıkoğlu ve programın koordinatörü Gülden Hanım’la tartışma çıktı. Ben kanaldan çıkarken koordinatör bana ‘Ben Aleviyim bunu her yerde bağırıyor muyum?’ diye çıkıştı. Ben de ‘O senin ayıbın. Aleviler sokakta hakkını ararken sen burada sansür uyguluyorsun’ diye cevap verdim.”

‘SANSÜRE DOYAMIYORLAR’

Sahneye “Tek dilde yetmez, 10 dilde merhaba” sloganıyla çıktığını hatırlatan Züleyha, “Benim en üzüldüğüm nokta, özellikle Aynur’a yapılan ırkçı saldırılardan sonra böyle sansürlerin daha çok artmasıydı. Çünkü ben çıktığım bütün televizyon programlarında, ATV, TV8, CNN, NTV ‘de Kürtçe söyledim. Hem Kürt sorunundan besleniyorlar, hem de Kürtçe’ye sansür uyguluyorlar. Ben bunu kabul edemiyorum. Bütün kanallar, bütün gazeteler Kürt sorunu üzerinden reyting yapıyorlar, avantaj sağlıyorlar. Bu tam bir çifte standart. Yiğit Bulut’u buradan kınıyorum. Kendilerini gazeteci olarak, aydın olarak gösterenler daha beyinlerinde bu sansürü aşmamışsa daha aşılacak çok mesafe var demektir” dedi.