HABERTÜRK 35 MİLYON DOLARA TURGAY CİNER'İN OLDU!..PEKİ HABERTÜRK NASIL MARKA HALİNE GELDİ?..GÜNDE 3-5 KİŞİNİN GİRDİĞİ HABER SİTESİ VE KİMSENİN İZLEMEDİĞİ BİR KANALI UFUK GÜLDEMİR NASIL "MARKA" YAPTI?..
Ciner Medya Grubu tarafından 35 milyon dolara satınalınan Habertürk.com,Habertürk Radyo ve Habertürk kanalı bugünlere kolay gelmedi.Yavuz Semerci genç yaşta kansere yenik düşen Ufuk Güldemir'in "Habertürk" macerasını yazdı.
Bazı müteşebbisler vardır, krizlerde batar. Bazıları ise krizleri fırsata çevirir.
Ufuk Güldemir böyle biriydi. Habertürk´ü kurduğunda krizin tam ortasındaydık. Bankacılık ve basın sektöründe binlerce kişinin işsiz kaldığı, Sabah Grubu´nda maaşların ödenemediği bir dönemde Ceylan Grubu´nun televizyon yayın haklarını ve bazı aletlerini vadeye yayılan bir sözleşme ile satın aldı. Bir grup inanan arkadaşıyla yola çıktı.
Günde 3-5 bin kişinin girdiği bir haber sitesini ve kimsenin izlemediği bir kanalı, milyonlarca insanla buluşturacak gazetecilik becerisi gösterdi. Kendi medyasını yaratırken, bildiği yolda yürüdü.
Heyecanlı, tempolu habercilik yaptı. Ağır çalışma koşulları kendisini tüketirken, kanalını ayağa kaldırdı. Yüzlerce gazeteciye iş sağladı. Kendisine dudak bükenlerin bile saygısını kazandı.
Genç yaşta kansere yenilen Ufuk Güldemir ile hiç çalışmadım. Uzaktan uzağa selamlaştığım birisiydi. Hep hayranlıkla kendisini izledim. Tuğla üstüne tuğla koyarak büyüttüğü markası başta Melih Meriç olmak üzere arkadaşlarınca sırtlanarak bugüne kadar geldi...
Güldemir ne yaptı?
1) Marka yarattı.
2) İlk olarak internet mecrasına odaklanan bir vizyoner idi. Marka yaratacağı kimsenin aklına gelmiyordu, ama önce Haberturk TV, sonra radyo yayını ve TV kanalına eklediği Yaban TV ile bir "medya grubu" yarattı.
3) Günümüzde, reklam verenlerin ve kurumların tümünün, optimizasyon ve etkin mecra kullanımına odaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, internet, IPTV, SMS servisleri gibi alternatif iletişim kanallarının gittikçe güçleneceğini ve marka değeri yaratacağını ispatladı.
Son imzalar atılmadı ama Güldemir Ailesi ile Turgay Ciner el sıkıştı ve Habertürk, Ciner Grubu´na (büyük bir aksilik yaşanmaz ise) satıldı.
Şimdi Habertürk çok daha büyük bir grubun içinde, Güldemir´in tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı marka olarak yoluna devam edecek.
Güldemir, Türkiye´de sadece birkaç medya grubuna mahkum kalınmadan etkin kanallar kurulabileceğini ispatlayan bir gazeteciydi. Ömrü şirketini daha fazla büyütmeye yetmedi.
Turgay Ciner´e gelince... Sabah´a el konulmasına ve ihale ile satışına katılmayacağı bilinmesine rağmen, sektörün ağırlıklı bir oyuncusu olmak stratejisine uygun hareket ediyor. Kanal1´i geri aldıktan sonra bir haber kanalı kuracağı biliniyordu. Bu ihtiyacını Habertürk ile giderecek.
Önümüzdeki günlerde Habertürk, Skyturk, CNN Turk, NTV ve Haber24 arasında müthiş bir rekabet yaşanacağını öngörebiliriz.
Ciner´in Kanal1´de yapacağı atak da önemli. Star, atv, Kanal D ve Show tarafından paylaşılan reklam pastasından ne kadar pay alabileceğini hep birlikte göreceğiz.
Müteşebbisler acısından televizyonların neden bu kadar önemli olduğuna gelince.
Reklamcılar Derneği´nin öngörüsüne göre bu yıl 2.7 milyar dolarlık bir reklam harcaması yapılacak. Ve pastanın yüzde 54´ünü televizyonlar kapacak.
Gazetelerin payı bir önceki yıla göre azalmakla birlikte yüzde 30´larda gerçekleşecek. Gazete satmak artık tüm dünyada olduğu gibi Türkiye´de de katlanılır maliyetlerin çok üzerine çıkıyor. Ve reklamdan alması gereken payı internet mecrasına kaptırmak üzereler.
Ayrıca Türk reklam pastasının ekonomik büyüklükten aldığı pay, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde, gelişmekte olan ülkelerinde biraz altında. Yani her yıl ekonominin büyümesinden daha fazla oranda büyüme potansiyeli gösteriyor.
Yavuz S
Ufuk Güldemir böyle biriydi. Habertürk´ü kurduğunda krizin tam ortasındaydık. Bankacılık ve basın sektöründe binlerce kişinin işsiz kaldığı, Sabah Grubu´nda maaşların ödenemediği bir dönemde Ceylan Grubu´nun televizyon yayın haklarını ve bazı aletlerini vadeye yayılan bir sözleşme ile satın aldı. Bir grup inanan arkadaşıyla yola çıktı.
Günde 3-5 bin kişinin girdiği bir haber sitesini ve kimsenin izlemediği bir kanalı, milyonlarca insanla buluşturacak gazetecilik becerisi gösterdi. Kendi medyasını yaratırken, bildiği yolda yürüdü.
Heyecanlı, tempolu habercilik yaptı. Ağır çalışma koşulları kendisini tüketirken, kanalını ayağa kaldırdı. Yüzlerce gazeteciye iş sağladı. Kendisine dudak bükenlerin bile saygısını kazandı.
Genç yaşta kansere yenilen Ufuk Güldemir ile hiç çalışmadım. Uzaktan uzağa selamlaştığım birisiydi. Hep hayranlıkla kendisini izledim. Tuğla üstüne tuğla koyarak büyüttüğü markası başta Melih Meriç olmak üzere arkadaşlarınca sırtlanarak bugüne kadar geldi...
Güldemir ne yaptı?
1) Marka yarattı.
2) İlk olarak internet mecrasına odaklanan bir vizyoner idi. Marka yaratacağı kimsenin aklına gelmiyordu, ama önce Haberturk TV, sonra radyo yayını ve TV kanalına eklediği Yaban TV ile bir "medya grubu" yarattı.
3) Günümüzde, reklam verenlerin ve kurumların tümünün, optimizasyon ve etkin mecra kullanımına odaklandığı göz önünde bulundurulduğunda, internet, IPTV, SMS servisleri gibi alternatif iletişim kanallarının gittikçe güçleneceğini ve marka değeri yaratacağını ispatladı.
Son imzalar atılmadı ama Güldemir Ailesi ile Turgay Ciner el sıkıştı ve Habertürk, Ciner Grubu´na (büyük bir aksilik yaşanmaz ise) satıldı.
Şimdi Habertürk çok daha büyük bir grubun içinde, Güldemir´in tırnaklarıyla kazıyarak yarattığı marka olarak yoluna devam edecek.
Güldemir, Türkiye´de sadece birkaç medya grubuna mahkum kalınmadan etkin kanallar kurulabileceğini ispatlayan bir gazeteciydi. Ömrü şirketini daha fazla büyütmeye yetmedi.
Turgay Ciner´e gelince... Sabah´a el konulmasına ve ihale ile satışına katılmayacağı bilinmesine rağmen, sektörün ağırlıklı bir oyuncusu olmak stratejisine uygun hareket ediyor. Kanal1´i geri aldıktan sonra bir haber kanalı kuracağı biliniyordu. Bu ihtiyacını Habertürk ile giderecek.
Önümüzdeki günlerde Habertürk, Skyturk, CNN Turk, NTV ve Haber24 arasında müthiş bir rekabet yaşanacağını öngörebiliriz.
Ciner´in Kanal1´de yapacağı atak da önemli. Star, atv, Kanal D ve Show tarafından paylaşılan reklam pastasından ne kadar pay alabileceğini hep birlikte göreceğiz.
Müteşebbisler acısından televizyonların neden bu kadar önemli olduğuna gelince.
Reklamcılar Derneği´nin öngörüsüne göre bu yıl 2.7 milyar dolarlık bir reklam harcaması yapılacak. Ve pastanın yüzde 54´ünü televizyonlar kapacak.
Gazetelerin payı bir önceki yıla göre azalmakla birlikte yüzde 30´larda gerçekleşecek. Gazete satmak artık tüm dünyada olduğu gibi Türkiye´de de katlanılır maliyetlerin çok üzerine çıkıyor. Ve reklamdan alması gereken payı internet mecrasına kaptırmak üzereler.
Ayrıca Türk reklam pastasının ekonomik büyüklükten aldığı pay, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde, gelişmekte olan ülkelerinde biraz altında. Yani her yıl ekonominin büyümesinden daha fazla oranda büyüme potansiyeli gösteriyor.
Yavuz S