'HABERCİ' BAŞYAZAR OKTAY EKŞİ YAZMAYA DEVAM EDECEK Mİ?

Hürriyet'in istifa eden haberci başyazarı Oktay Ekşi, yazmaya devam edecek mi?

‘Haberci’ bir başyazar

HÜRRİYET’te, Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, ‘Yeter Söz Milletin’ köşesini açarken, ben itiraz etmek istedim; ama Oktay Ekşi, “Çok güzel bir slogandır. DP’nin sloganı diye bakma... Bu köşenin üstesinden gelirsin; okurlarla daha iç içe olursun” demişti.

Aradan kaç yıl geçti.
Oktay Ekşi, Hürriyet’in her zaman saygın bir ismiydi. Kendisini, ‘Haber Ajansı Genel Müdürlüğü’nden beri izleriz. Önce iyi bir ‘haberci’ idi. Hürriyet’in haber gücünün altyapısını oluşturmasında eğitime büyük önem vermişti; yeni teknolojileri kullanmıştı. Başyazarlığı dönemi ayrıdır. Rejime toz kondurulmasını istemezdi. Onun özellikle iktidarların, yasalara aykırı işlemlerinde, hukuksal tepkileri ya da açılımları parlamentoya uyarı sayılırdı. Birçok hukuksal sorunda, bu titizliği sayesinde yanlış yoldan dönüldüğüne çok kez tanık olunmuştur.
Hukuk adamlarının ‘rehberi’ sayılmalıdır.

11. kata girdiğimizde sekreteri Hülya çok üzgündü; “Serpil, haber verdi. Girebilirsiniz” dedi. Bir yandan da kitaplarını dosyalıyordu. Şahin Ekşioğlu adında bir gençle konuşuyordu. Uzaktan akrabasıymış... Oktay Bey’le muhabbetimiz, Ekşiler ve Mesudiye’siz olmaz.
“Ekşiler 50 bin kişi var değil mi?” dedik.
“60 binleri buluyor” dedi.
Aklına takıldı... 1960’larda Kurucu Meclis üyesiyken, Meclis Başkanı Kazım Özalp kendisine demiş ki:
“Sen bu Ekşi soyadını değiştir. İyi bir soyadı değil.”
Şaşırmış, “Babama sormam lazım” demiş...
Hüseyin Ekşi’den hayır cevabını almış “Niye değiştirelim. Biz memnunuz.”
Konu öyle kapanmış.
Biraz sonra odaya Doğan Hızlan girdi.
“Yalçın, gece sakın yazılarını değiştirmeye kalkma!” dedi, takılarak...
Ekşi, “Onu ben yaparım!” diye araya girerek güldü.
Hızlan “Bak Oktay, sana yarınki (bugün) ‘En çok sevdiğim taşralı komşum’ başlıklı yazımı okuyayım” dedi. Ardından inanılmaz espriler ve kahkahalar.
Hüzünlü bir ortam.
Kaç yılın dostları, ayrılık zor.

Oktay Ekşi: Yazacağım

- Sayın Ekşi, yazacak mısınız?
- Yazmak için imkanım olursa, elbette yazacağım. Enerjim bitecek diye bir şikayetim yok.
- Yorgun musunuz?
- Yazarlıktan hiç yorgunluk duymadım.
- Okurlarla aranız nasıl?
- Meslek ve özel dünyamdaki dostlarım inanılmaz sahip çıktı. Demek ki, aldığım desteklerle okuyucuya biraz hizmet etmişiz diye düşündüm. Negatiflerden telefon almadım. Ama destek mesajlarının haddi hesabı yok. Mutlu olduğumu söyleyebilirim.
- E-postalar...
- Dolu.. Ancak henüz bakmaya fırsatım olmadı... Bakacağım, yanıtlarım.
- Konsey Başkanlığı...
- Birileri istedi diye... Basın Konseyi kendi kararlarını kendi verir.
- Bu kadar kitap nereye gidecek?
- İstanbul’daki evime, tabii sığmayacak... Mesudiye’nin Aşağı Gökçe köyünde anne ve babamın adını verdiğim bir kütüphane var; bir de oradaki evimde... Bazılarını oraya göndereceğim...
- Kitap yazma...
- Taslağı hazır... Yeniden el atmam gerek...
Televizyonlara çıkmıyor; derinlemesine söyleşi vermiyor, şimdilik.
Sağlıklı bir yaşam Oktay Abi, güle güle...


Yalçın BAYER / HÜRRİYET