"HABER KANALLARI HEDEFİNDEN SAPTI,HABERCİLİK REFLEKSİ ZAYIFLADI!.." TARIK TOROS'TAN İLGİNÇ ELEŞTİRİ!..

Kanaltürk Haber Daire Başkanı ve Bugün TV Haber Grup Direktörü Tarık Toros, yeni haber kanalını Marketing Türkiye`ye anlattı:


Bugün gazetesini satın alarak medya sektörüne giren Koza-İpek Holding, Tuncay Özkan`ın televizyonu Kanaltürk`ü de satın almasıyla birlikte, `Ulusalcı Kanaltürk, muhafazakar Koza`ya satıldı` denilerek en fazla merak edilen ve tartışılan gruplardan biri haline geldi. Grup geçtiğimiz ay ise `Bugün TV` adlı haber kanalını yayına soktu.


Bu krizli günlerde en çok zararı medya sektörü gördüğü halde, haber kanallarının rekabetinin en yoğun olduğu dönemde bir haber kanalına daha ihtiyaç var mıydı? Bugün TV hangi boşlukları doldurmak için yola çıktı? Kanalın akıbeti ne olacak? Yoksa bu kanal da diğer birçok haber kanalı gibi patronun sesi mi olacak? Tüm bu sorulara yanıt aramak ve Koza-İpek Holding`in medya sektöründeki hızlı yükselişinin nedenleri tartışmak için Kanaltürk Haber Daire Başkanı ve Bugün TV Haber Grup Direktörü Tarık Toros`la görüştük.


Medya sektöründe birçok haber kanalı varken, Bugün TV neden kuruldu? Kanal hangi boşlukları dolduracak?


Bugün TV, boşluk doldurmak için kurulmadı. Çünkü boşluk doldurmak için yapılan bir şeyden verim alamazsınız. Genel bir kaidedir bu. Bunu sadece medyada değil, pek çok şeyde bunu insanlar hayatında prensip edinmeli. Bugün TV yola çıkarken, bir yıl önce Kanaltürk`ün satışı gerçekleşti. Bizim patronumuz Koza-İpek Holding`in Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, uzun yıllardır iş dünyasının içerisinde. Davetiye sektörüyle başlayan maden sektörüne yapılan yatırımlarla devam eden bir profili var. Bugün gazetesiyle medya sektörüne adım attı. Kendisi hiçbir zaman gazete sahibi ya da tek başına medya kuruluşu sahibi olarak yetinmeyi düşünmedi. Bir televizyon almak istiyordu. Çeşitli televizyonlarla pazarlık yaptı, oldu olmadı. Geçtiğimiz sene Tuncay Özkan`dan Kanaltürk alındıktan hemen sonra, bir haber kanalı kurma, yani Bugün TV`yi oluşturma projesi yola çıktı. O zaman bu bir takım eleştiriler geldi. Denildi ki: `Bu kadar haber kanalı var. Yenisini ne yapacaksınız?` Evet, Türkiye`deki haber kanalı kadar, İngiltere`de, Fransa`da kanal yok. Gelişmişlik seviyemiz biraz aşağılarda ama kanal sayısı açısından çok gelişmiş sayılabiliriz. Yine dediler ki: `Global krizin etkileri yoğun bir biçimde devam ederken, yeni bir kanal açmak akıllıca bir yatırım mı?` Evet, medya kuruluşları artık zarar etmeye başlıyor ya da zarar edecek. Türkiye`de bugün itibariyle bütün gruplar dahil, kâr eden bir medya kuruluşu yok. Ne televizyon ne gazete.


Peki, yapılan eleştirileri onayladığınız halde, Bugün TV`nin hayata geçirilme nedeni nedir? Akıllıca bir yatırım mı?


Bazı yatırımların ticari olarak dönüşleri vardır. Bazı yatırımlar dört senede, bazı yatırımlar ise yedi senede döner. Medya sektöründe böyle bir kriter yok. Medya sektörü öteden beri, değişik dengeler hakim oldu. Gazeteci patronlar ya da banka sahibi patronlar oldu. Şu anda, patronların kalifikasyonu daha çok enerji sektörü yoğun. Ahmet Çalık, Mehmet Emin Karamehmet, bizim patronumuzun da maden yatırımları var, Turgay Ciner maden-enerji yatırımlarını takip eden, mal varlığını ve birikimini oraya borçlu kişilerden biri. Öteden beri sermaye sahipleri, `Benim de bir gazetem, bir medya grubum ve televizyonum olsun, vizyonum olsun, vitrinim olsun` diye düşündü. Yani çok kârlılık amaçlı yürümediler ama bir süre sonra tüccar oldukları için, `Bu artık kendini döndürsün ben de buraya çok fazla para harcamayayım` demeye başladılar. Medya sektöründe bir şirket kurarsınız, dört sene sonra `gelsin paralar` gibi bir kriter yok. Hiçbir zaman da olmadı. Yıllar boyu kendini sübvanse eden ve patronun sübvansiyonuna muhtaç kuruluşlar oldu ama gazete olsun televizyon olsun kâr edenler de oldu. Bizim kurumumuza gelirsek; tabi ki patron, yönetim bu kurumu yıllar boyu sürekli besleyeyim, maaşlarını ödeyeyim, ihtiyaçlarını karşılayayım diye düşünmüyor. Yatırım yılları var. Kanaltürk`ün alınmasıyla beraber, ilk zamanlar içerisinde kâr etsin, kendi kendini çevirsin, gibi bir anlayışta olmadı. Bugün TV için de geçerli bu. İlk birkaç yıl yatırım yıllarıdır. Önce bütçe açığını gelir-gider dengesini belirli bir seviyeye çekmeye çalışırsınız. Sonra da kârlılığı güdersiniz. Ama medya kuruluşları hiçbir zaman para kazandırmaz. Patronlar `geliri giderini karşılasın yeterli olur, ben ayrıca para istemiyorum` derler. O açıdan kârlı bir iş değildir.


Ancak kârlı olmasa da bu rekabetin içine adım atıldı. Bugün TV`yi diğer haber kanallarından ayıran özellikler nedir? Ekibinizle neyi ön plana çıkaracaksınız?


Bu kadar haber kanalı varken, realite bir haber kanalı kuruyorsunuz. İkincisi, ekonomik koşullar ortada. Biz bunların hepsini biliyoruz ve etkilendik. Şimdi bu kadar haber kanalı varken, karşısına bir haber kanalı kuruyorsunuz. Onların karşısında alternatif olmalısınız, başarılı olmalısınız ve insanlar sizi seyretmeli. `Niye sizi seyretsinler?` bu önemli. İkincisi, birtakım global sorunlar var. Kriz, daralma, patronlar bütçeyi ve masrafları daraltıyorlar. Soru: `Böyle bir daralmada nasıl başarılı olacaksınız...` İşte zor olan da bu. Tabi ki, belli bütçeler, kadrolar, yatırımlar ve imkânlarla başarılı olmak, herkes için mümkün. Bizim yönetimimiz de bazı konuların imkansıza yakın derecede güç olduğunu ve bazı konuların gerçekten yürütmenin güç olduğunu biliyor. Tabi ki, büyük paralar yatırarak, önemli insanlar transfer ederek, önemli prodüksiyonlara imza atarak, algıyı bir yere yükseltebilirsiniz. Bu bir yoldur.. İkincisi, teknik imkânlar anlamında, onlarca muhabirle çalışıp, yığınla yurt satıma yayılmış bir teşkilat ve teknik organizasyonla bir fark ortaya koyabilirsiniz. Bu da bir tercihtir. Neticede paralı ve pahalı tercihlerle yola çıkmadık.


Peki yola nasıl çıktınız?


Aklı ve zekayı kullanarak herkesin havuzuna düşen bilgiyi efektif biçimde kullanacağız ve insanların görmediği ve fark etmediği haberleri veya olayları ayrıntıları yakalayıp gündeme taşıyacağız. Bununla farklı olacağız. Tabii ki, ortaya koyduğumuz hedefi bugün gerçekleştirmiş değiliz. Ama haftalar içerisinde bunu sağlayacağız. Sadece son dakika değil, `Her dakika haber` sloganıyla yola çıktık. İnsanlar açtıkları haber kanalında -beş dakika içerisinde olup bitenlerle ilgili bir fikir sahibi olabilmeli. BBC World ya da CNN`i açtığınızda, bunu yakalayabiliyorsunuz. Biz de interaktif ekranla bunu yapacağız. Ayrıca Bugün TV`nin en önemli şansı, Türkiye`deki haber kanallarının artık bir program TV haline dönüşmesi oldu. Haber kanalı mantığından uzaklaştılar. Sürekli reyting sponsor uğruna ekranlar programlarla doldu.


Bugün TV programları konusunda nasıl davranacak?


Son derece seçici olacağız. Olması gerektiği kadar program olsun diye çalışıyoruz. `Ölü vakitler` dediğimiz, geç vakitlerde veya hafta sonlarında program döndüreceğiz. Ama Bugün TV, tamamen haber baskın bir kanal olacak. Mardin`de yaşanan köy katliamında o gün haber kanalları, o saatte yayın akışını bile kesmeden normal akışına devam etti. Çünkü haber kanallarının artık en önemli zaafı , programların haberin önüne geçmesi ve haberin programa teslim olması.


Bunun nedeni nedir? Neden haber kanalları programlara teslim oldular?


Üç tane nedeni var. Birincisi, haber kanallarını kuranlar temel hedeflerinden saptılar. Haber baskın ve haber öncelikli bir yayın olmaktan uzaklaştılar, artık refleksleri zayıfladı. Bir haber patladığında artık duyarsız duyarsız bakıyorlar. İkincisi, program yıldızları. Yıldız oldukları için, önemli bir gelişme karşısında kendi programlarının kesilmesine kapris yaparlar ve sorun çıkartırlar. Üçüncüsü ise, o programların birer sponsoru ve programlara alınan reklamlar var. Yani parasal konular. Programın içinde reklamlar yayınlanmadığı zaman, reklamverenler ayağa kalkıyor. İşte bu nedenle yaşamımızı, varlığımızı sıcak haber vermeye ve bu izleyici algısını toplayıp bunun üzerinde yükselmeye mecburuz. Tabi ki insanlar maaşlarını, reklamdan ve sponsorluktan kazanıyor. Niye reklamı ya da sponsorluğu atalım? Ama haber patlamışsa, varlık sebebinize uygun olarak bu tercih yapmalısınız. Bugün TV`nin en büyük şansı, haber baskın bir kanal olması. Sıcak haber kanalı olacak biçimde büyüyeceğiz. Uçak, pist başına doğru geliyor, sonra yavaş yavaş motorlara güç verecek, hızlanacak, burnunu kaldıracak ve tırmanışa geçecek. Haftalar içinde bu gerçekleşecek. Ama daha tekerler yeni döndü.


Koza-İpek Holding`in medyadaki bu hızlı yükselişi rakipleri tarafından nasıl karşılanıyor? Kimler hazmedemiyor bu yükselişi?


Bu hazım kapasitesiyle ilgili bir şey. Büyük patronlar, görmüş, geçirmiş ve yaşamış insanlar için her zaman yeni bir grubun medya dünyasına girmesi heyecan verir. Sektörün canlılığı, üretimi artırması ve nakit akışı açısından önemlidir. Ancak bu her grup için geçerli değil. Hangi patron ne düşünüyor bilemem. Kimisi hasedinden çatlıyordur, kimisi gerçekten mutluluk duyuyordur. Ama bunun için belli bir duayenliğe ulaşmak gerekir. Kimisi de çıkar çıkmaz seni bitirmeye çalışır, rekabete girer. Patronlar dünyası ne düşünür çok fazla bilemem. Çünkü patron değilim. Medya dünyası ve gazeteci çalışanları açısından yeni bir kanalın, gazetenin açılması çok sevindirici bir şeydir. Gazeteciler hiçbir grubun batmasını, hiçbir gazetenin kapanmasını ve hiçbir televizyonun gerçekten kepenk indirmesini istemez. Binlerce dışarıda bekleyen işsiz arkadaşımız varken, sektöre her yeni giren grup yeni bir heyecandır.