Gürsel Tekin: AKP'liler küfretti bizimkiler anlamadı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, gündeme dair olay ve gelişmeleri Polemik Haber'den Hakan Kılıç'a değerlendirdi.
Türkiye'nin gündemine ilişkin soruları da yanıtlayan CHP eski Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, ekonomi konusunda çok önemli açıklamalarda bulundu.
Tekin, Türkiye'de ekonominin kalbi olan yerleri sık sık ziyaret ettiğini dile getirirken ülkemizin bazı işlek yerlerinde dükkanların yarısının kapalı olduğunu da belirtti. Tekin ayrıca, 2018'de icra dairesine gittiğinde 21 milyon 500 bin icra dosyasının olduğunu ifade ederken bir yıl sonra bu sayının 23 milyona ulaştığını sözlerine ekledi.
İşte Gürsel Tekin'in verdiği röportaj:
‘AK PARTİLİLER KÜFÜR VE HAKARET EDİYOR BİZİMKİLER NE DEDİĞİMİ ANLAMIYOR’
Türkiye çok ciddi ekonomik darboğaz yaşıyor. Bu konuda Türkiye'nin bir fotoğrafını çekip bir reçete önerebilir misiniz?
2017'den itibaren ekonominin gidişatı ile ilgili demeçler veriyorum. Bu yüzden AK Partililer bana küfürler edip hakaret ediyor. CHP’liler de ne dediğimi anlamıyor! 2017 yılında basın toplantımı, Türkiye’nin en büyük icra dairesinde yaptım. Yıllardır bunlarla mücadele ediyorum: 2014-16-17 ve 18'de istisnasız her dönem, Ankara’da 10 binlerce esnafın olduğu Siteler’e gittim. 2001 yılında Ecevit’in önüne gelip kasa atan esnaf var. Atamaz mı? Atar. Eğer vergi veriyorsam, vergim nereye harcanıyor bunu bilmek benim en doğal hakkım.
‘EN ACIMASIZ DÖNEMDE İCRA SAYISI 7 MİLYONDU’
Tüm bu olumsuzlukları gördüğümde ‘Siteler ‘de ne oluyor’ diye bakmaya gittim. 2001'de kasa atan esnafın hali ne? Baktım sitelerin yarısı kapalı, yarısı da icralık, perişan halde. Ankara milletvekili değilim ama herhalde en çok giden ben oldum. Sonra geldim Genel Merkezimize 150 metre, AK Partiye 1500 metre, Türkiye Odalar Birliğine 1000-1200 metre, Ticaret Odasına 700 metre, İYİ Partiye 400 metre ortada bir hançer gibi saplanmış Türkiye’nin en büyük icra dairesi. Gittiğimde 21 milyon icra dosyası ile karşılaştım! Böyle bir ortamda ekonomi dar boğazda mı? İyi midir, kötü müdür demek akıl karı değil! Sonra kıyasladım 94 ve 2001 krizi… Son ekonomik kriz (2001)’de, icra dosyası sayısı 7 milyondu. En acımasız dönemde icra sayısı 7 milyon! 2018’de ise 21 milyon 500 bin. 2018'de basın toplantısı yaptım: ‘Ekonomi iyi gitmiyor, perişan halde’ dedim. Aşağıda bana hakaretler, yukarısı (muhalefet) zaten farkında değil.
‘İLLERİN TAMAMI KONKORDATO İLAN ETMİŞ’
Türkiye’nin en dinamik yıllarında Kayseri’de en işlek olan NATO caddesine bakın, dükkânların yarısı kapalı, Adana’da Turgut Özal Bulvarı, Bursa keza aynı. Anadolu’dan bahsetmiyorum; illerin tamamı bitik, konkordato ilan etmişti. Benim çocukluk yıllarımda Paris olarak takdim edilen Erzurum’a gidin, işsizlik, yoksulluk had safhada. En son kapalı çarşıya gittik, binlerce vatandaşımızın ve İstanbul’a gelen kişilerin uğrak yeri. 2018 yılında iktidar gazetesine manşet oldum -kendilerine teşekkür ederim-. Gömleğimle manşet oldum! Ben diyorum dükkânlar kapalı! Bana din dersi vermeye çalıştılar. Cuma’ya gitmedin dediler. Benim ne yapım yapmayacağım konusuna sakın girme, Allah’la benim aramda. Çok şükür o gün de Beyazıt Camii’ndeydim. Sağ olsun Fatih’te çalışan temizlik işçisi arkadaş benim fotoğrafımı çekmiş, o paylaşmış sosyal medyada.
‘YOKSULLUĞUN YÜKSELİŞİNE BAKTIĞIMIZDA EKONOMİK DAR BOĞAZ DEMEK ÇOK İYİ NİYETLİ OLUR’
İki esnaf intihar etmişti ben de taziye için orada bulunmuştum. O gün 100-150 dükkân kapalı, düşün şu an 800 dükkân kapalı. Bütün bunlara, işsizlik verilerine baktığımızda, yoksulluğun yükselişine baktığımızda yani ekonomik dar boğaz demek çok iyi niyetli bir şey olur. Çok büyük sıkıntı ve 2019 yerel seçimden itibaren de erken seçim isteyen tek kişiyim. Partimden de destek almadım. Gidin Diyarbakır’a, Adana’ya, Kayseri’ye, Mersin’e bakın. Bütün bunlara ‘sen bunları kendine dert edinme, bugün on milyon işsizimiz var diyorsun ama sekiz ay sonra beş milyona düşer' diyen biri varsa bütün laflarımı geri alacağım. 21 milyon beş yüz bin icra dosyası var. ‘Biz onu seneye 17 milyona indireceğiz' derseniz, buna da kabulüm. Şimdi baktım 23 milyon olmuş! Bütün bunlara baktığımızda ne zaman erken seçim istenir doğrusu ben de şaşırıyorum.
‘SORUN YARATANLARIN SORUN ÇÖZME ŞANSI YOK’
Bütün bu koşullar gösteriyor ki mevcut hükumet bu işi götüremiyor. Sorun yaratanların sorun çözme şansı ne yazık ki yok! Sürekli zaman kazanalım ‘kötü borçlu gibi; yarın bakarız, öbür gün bakarız' ama çıta gittikçe yükseliyor. Yani kısacası; çok büyük sorunlar var. Bu sorunların üstesinden gelinemez mi? Gelinirdi; hatta FETÖ darbesinden sonra öneride bulunarak ‘gelin milli mutabakat hükumeti kuralım, çünkü çok birikmiş meseleler var, birikmiş meseleleri ancak ortaklaşa kaldırabiliriz' dedim. Kimse dinlemedi. Önümüzdeki süreçte birikmiş meseleler nasıl çözülecek, ben de biliyorum. Bilen varsa bana da anlatsın!
‘EN KÖTÜ KURAL KURALSIZLIK’
Siyasetçi olarak bunun çözümünü üretmek zorundasınız. Çözümü çok kolay: Evrensel hukuk kuralları oturtacak, güven duyulan bir ülke olacaksınız. En kötü kural, kuralsızlıktan gelir. Yargının bir kuralı vardı; eskiden de şikâyetçiydim ama bir üst yargı bozar diye düşünürdüm. Şimdi üstün kararını alt bozuyor! Şimdi siz vatandaş olarak güven duymadığınız yargı sistemine, küresel bir dünyada ‘hadi gelin paranızı siz de yatırın’ deme şansınız yok. Para kuş gibidir, güven duyduğu dala konar. Gelin güvenli bir ülke haline getirelim ve göreceksiniz ki akın akın yatırımcı da gelir, para da.
'BİNLERCE MANİSALI İŞ SAHİBİ OLACAKTI'
Manisa'da bir otomobil firması fabrika açacaktı. Neden açmadı? Merak edenler oldu mu acaba? Kayyumlardan dolayı imzalanmıyor. Demokrasi aştır, ekmektir. Binlerce Manisalı kardeşimiz, orada iş sahibi olacaktı. Ne yazık ki olmadı. Yine başa dönüyorum: Her şeye kural getireceksiniz. Yatırımın, ihalenin kuralı olmalı! Birileri daha çok hakka sahip olurken başkaları daha azına sahip. Çok alan, ilişkiye ve partisine göre alıyor!