GÜNERİ CİVAOĞLU NEDEN HELALLİK İSTEDİ?.. USTA KALEM, İLK KEZ KİMLERLE POLEMİĞE GİRDİ?...

Yazdığı yazılarda polemikten uzak durmaya gayret eden Güneri Civaoğlu, bugün bir ilke imza attı ve polemiğe yol açan isimlere gönderme yaptı.. Peki bunun nedeni neydi? İşte usta kalemin yazısının ayrıntıları...

GÜNERİ CİVAOĞLU'NUN MİLLİYET GAZETESİ'NDEKİ KÖŞESİ:


Milli Gazete´de "kadının erkeğe mutlak itaati" için bir yayın yapılmıştı. Taraf gazetesinin -"mensubiyet referansı" gibi de görülebileceği için belirtiyorum- "türbanlı" yazarı Elif Çakır bu yayın için kara mizah yapmıştı. Penguen, Leman yerine Milli Gazete´nin o sayısının okunmasını önermişti. Olayı Hürriyet´ten okudum.
"Kadının erkeğe mutlak itaatini" radyo, TV konuşmalarında, gazete makalelerinde, panellerde, açık oturumlarda eleştiren, Theo van Gogh´un öldürülmesine neden olan "İtaat" filminin senaryo yazarı olan ve Time´ın dünyadaki en etkin 100 kadınından biri seçilen Ayaan Hirsi Ali örneğini vererek mizahın ötesindeki insanlık dramını yansıtmak istedim.
Ayaan Hirsi Ali Somalili bir Müslüman. Babası, Somali´nin yönetime muhalif siyasi İslam liderlerinden biri. Ailesinin güvende olması için yaşamının önemli bölümü Kenya´da geçmiş.
İstemediği bir evlilik sonrası kocasının yanına Kanada´ya gönderilirken aktarma yapmak için Almanya´ya indiğinde kaçmış ve Hollanda´ya mülteci olarak sığınmış. Hollandaca öğrenmiş, Hollanda´da siyasal bilimler okumuş, liberal partiden milletvekili olmuş.
Diğer mahallede büyük patırtı koptuğunu, Elif Çakır´ın daha sonraki yazısından anlıyoruz. Milli Gazete´den bütün kalbiyle özür diliyor, "hak helalliği" istiyor.
"Satırlarının amacını aştığını" yazıyor.
O tür tepkilerde kullanılan dili, zaman zaman küfürleri, hatta tehditleri bilirim.
Elif Çakır´ı sıkıntıya sokmuşlar anlaşılan...
Aldığı tepkilerde benim payım varsa, gerçekten üzülürüm. Ancak...
Elif Çakır, benim bu konuları pek iyi bilmediğimi, Nuray Mert ise "yalancı" dediği Ayaan ve "İtaat" ile ilgili olayları fazla bilmediğimi yazmış.
Ve bazı iddialarda bulunmuş.

AĞZIMA BİBER SÜRÜLMEDEN

Şimdi de benden birkaç satır...

1- İslama hakaret eden bazı sahneleriyle "İtaat" filmini asla onaylamam. Elbette kadına şiddet ve itaat zorlaması yaygın ama mutlak bir genelleme değil.

2- "Bilmemek" konusuna gelince...
"Muhafazakâr" kanadın itibar ettiği ama aslında iki kanadın da yazdığı "hybride muhafazakâr" olan Tercüman´ın 6 yıl Genel Yayın Yönetmeni´ydim.
Tercüman´ın 450-600 bin sattığı en iyi yıllarıydı. O süreçte Tercüman merkeze kaydıkça satışı da, etkinliği de artmıştı. O nedenle öbür mahalleden olanları da tanırım.

3- Hollanda´ya iltica ederken, kocasının ve ailesinin kendisini bulamaması için bazı bilgileri yanlış vermiştir.
Asıl adı olan Ayaan Hirsi Magan yerine Ayaan Hirsi Ali adını bildirmiş, gene aynı nedenle yaşını da farklı söylemiştir.
Çünkü kadın kaçıyordu. Bu yalancılık mı?

4- Eşiyle evliliğinin zorlama olmadığı iddiasına gelince...
Babası, Kanada´da yaşayan Osman Musa´ya Ayaan´ı vermek üzere anlaşmış.
Ayaan istememiş.
Babası "Karşı gelemezsin, her şey ayarlandı" demiş.
Ayaan "Nikâha gelmem" diye dayatmış.
Babanın cevabı, "Zaten senin gelmen gerekmiyor" olmuş. Nikâhta Ayaan yokmuş.
Somali hukukuna göre bu mümkün.
Böyle bir evlilik "zorla" değil de nedir?
"Kadın yalan yazmış" denebilir.
Peki kendi isteğiyle evlendiyse nikâhına da mı gitmez?

5- Onun Hollanda vatandaşlığından çıkarılması ve ABD´ye gitmesi için de birkaç satır:
Ayaan Hirsi´nin milletvekilliğinin düşmesini ve yurttaşlıktan çıkarılmasını isteyen Göçmenlik Bakanı Rita Verdonk´a parlamentoda öyle bir tepki oluşmuş ki, hükümet düşmüş, Verdonk´un h