Gündem olan fotoğraf sonrası Cüneyt Özdemir'den flaş itiraf! "Beni de aradı..."

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir grup gazeteciyle birlikte yaptığı Karadeniz gezisindeki fotoğraf karesi olay olmuştu. Özellikle Nagehan Alçı’nın da aynı gezide yer alması çok sayıda kişinin tepkisini çekmiş; İmamoğlu da gelen tepkiler üzerine önce ‘vız gelir tırıs gider’ şeklinde tepki vermiş ardından da bu sözleri üzerine özür dilemişti.

Cüneyt Özdemir de bugünkü Youtube programında Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisini ele alarak “Mesele Nagehan değil arkadaş, sen hala anlayamadın mı?” şeklinde yaptığı yayına bir başlık attı.

İşte Cüneyt Özdemir’in YouTube yayınında söylediği o sözler:

'MURAT ONGUN BENİ DE ARAYIP DAVET ETTİ'

Sanırım 2-3 hafta önce Murat Ongun beni aradı dedi ki; ‘Bayramın ikinci günü, Ekrem İmamoğlu bayramlaşma için Karadeniz’e gidecek bir grup gazeteciyi de davet ediyoruz sen de gelir misin?’ dedim ki bayramın ikinci günü yani çoluk çocuk ailecek görüşüyoruz. Başka bir zamanlama mı yok? Kendi içimden tabii ona söylemedim de. Dedim ki ben gelemem ailevi nedenlerden dolayı, bayram olmasa gider miydim? Bilmiyorum onu da biraz kararsızım. Şimdi bu konu çok fazla tartışıldı. Herkes bir şeyler söyledi. Onları tekrar etmek yerine ben 10 madde çıkardım size. Bütün bu tartışmada ne oldu.

Mesele Nagehan değil arkadaşım yani sen hala anlamadın mı bunu! Bu işin başka bir boyutu var. Biraz daha farklı bir pencereden bakalım bütün bu tartışmaya. İsterseniz çok da abartmayalım. Bütün Erdoğan karşıtları şimdi bunu kara kara düşünmek zorunda değil.

'İMAMOĞLU'NUN YAKIN EKİBİ VE MURAT ONGUN KARA KARA DÜŞÜNEBİLİR'

Ekrem İmamoğlu, yakın ekibi, Murat Ongun kara kara düşünebilir. Çünkü onlar için çok iyi bir hafta sonu geçtiğini söyleyemeyiz. Neredeyse siyasi bir intiharı canlı seyrettik diye tweet attım ben de çünkü. O kadar büyük hatalar yapıldı ki. Bir kısmından dönüldü, bir kısmı yine şimdilik halının altına itildi.

Bu geziye bir de benim bakış açımla bakalım isterseniz. Sosyal medyada bir gazetecilik yapıyoruz. Ben ne gördüm buna baktığımda. Ne oldu aslında hafta sonu, bir de ona bakalım:

1- Gezi baştan sorunluydu. İmamoğlu bayram değil seyran değilken Karadeniz turuna çıkıyordu. Neden çıktığı belli değildi. Hedefi fluydu.

2- Ekrem İmamoğlu Karadeniz’de meydanlarda sokaklarda ne mi söyledi? Hiçbir şey. 6’lı masayı övmedi, siyasi vaatte bulunmadı, ekonomik krizden bahsetmedi, sığınmacılara hiç değinmedi.

3- Gezinin tamamı eski usul politikacıların tarzı ile tasarlanmıştı. Sokakta bir iki tur, bir otobüsün üzerinden meydanlarda konuşma ve o kadar…

4- Gezinin zamanlaması da sorunluydu. Bayramın ikinci günü yapılan geziye pek çok gazeteci ailevi nedenleri ile katılmamayı tercih etti.

5- Gezinin en doğru kesmi belki gazeteci çeşitliliğiydi. Ancak Erdoğan’ın uçak fotoğraflarını andıran bir kare ortalığı ayağa kaldırmaya yetti. Bu da yanlış bir stratejiydi.

'ASIL FELAKET DAHA SONRA YAŞANDI'

6- Asıl felaket sosyal medyada gezi sonrasında yaşandı. İsmail Küçükkaya, Muharrem İnce’yi tek bir whatsapp mesajı ile bitirmişti, bu sefer Murat Ongun’la üstten bakan mesajlaşmasını paylaşması fitili ateşledi.

7- Sonrasında kimilerinin iyi niyetli kimilerinin de kendi küçük hesapları ile kimilerinin ise bilerek İmamoğlu’na yüklenmesi ve sonrasında İmamoğlu’nun ‘vız gelir tırıs gider’ ‘akıllı ol’ açıklaması iletişimsizliğin zirvesiydi.

8- Yarım yamalak bir özür ile İmamoğlu’nun geri adım atması olumluydu ama hemen sonrasında bu sefer Ali Koç ile girdiği polemik sönen ateşi yeniden alevlendirdi.

9- Aynı anda hem Fenerbahçe hem de Koç grubu ile polemiğe girmesi İmamoğlu ve iletişim ekibini tuş ettirdi.

10- Nagehan hak ettiğinden çok daha fazla dayak yedi ama aynı zamanda güç de atfedildi. Özkök işin keyfini sürdü. Muhalif medya eski medya düzeni ile tanıştı. İsmail Saymaz ‘ulan n’oluyoruz’ dedi!!!