Gül'ün ifade vermesi o gazeteleri rahatsız mı etti?
Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kayıp trilyon davasından verdiği ifadeyi bugünkü köşesine taşıdı.
"Gül'ün ifadesi belli ki rahatsız etmiş" başlığı attığı bugünkü yazısında Yılmaz, Gül'ün ifadesinin Akşam, Habertürk ve Yeni Akit gazetelerinde haber olmadığını Star ve Sabah da ise arka sayfalarda küçük bir haber olarak yayınlandığını yazdı.
SİNİRLERİ DAHA FAZLA BOZULMASIN DİYE
Yılmaz, isimlerin saydığı gazetelerin tavrıyla ilgili ise "Belli ki Gül'ün bu tavrı, siyasi bir mesaj olarak da algılanmış ve "büyük ustanın" sinirleri daha fazla bozulmasın denilerek haber görmezden gelinmiş" yorumunda bulundu.
Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü köşesinde yazdıklarının tamamı şöyle:
"Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendi isteğiyle gitti ve "kayıp trilyon" davası ile ilgili olarak ifadesini verdi. Bırakın devlet yetkililerinin, sıradan sivillerin bile ifade vermekten kaçındıkları bir ülkede, bir eski Cumhurbaşkanı'nın, buna zorlanamayacağını bildiği halde gidip savcıya ifade vermesi, sembolik bir değer taşıyor. Kimsenin hukukun üstünde olamayacağını zarif bir şekilde vurguluyor.
O TAVIR BİR YERLERDE DEĞERLENDİRİLMİŞ OLABİLİR
Gül'ün bu tavrının, "bir yerlerde" de değerlendirilmiş olduğunu tahmin etmek zor değil.
Hatta bir adım daha ileri giderek "Ne yapmak istiyor, böylece bir mesaj vermeye mi çalışıyor" diye öfkeyle karşılandığını bile tahmin edebiliriz. Nitekim "yandaş medyanın" bu haber ile ilgili tutumu, bu tahmini kolaylaştırıyor.
Belli ki bu gazetelere yerleştirilmiş "Alo Fatih" türü siyasi komiserler de aynı değerlendirmeyi yapmış.
AKŞAM, HABERTÜRK, YENİ AKİT, SABAH, STAR, YENİ ŞAFAK
Haber, Akşam, Habertürk ve Yeni Akit'te hiç yok!
Sabah, 15. sayfasının en dibine gizlemiş, belli ki kimse okuyup üzerinde düşünmesin istenmiş. Star da aynı yoldan gitmiş, haber 16. sayfasında küçücük verilmiş.
Yeni Şafak'ta bir "paralel sızma" dan kuşkulanıyorduk zaten, haberi 14. sayfasından vermiş ama saklamaya da teşebbüs etmemiş.
Belli ki Gül'ün bu tavrı, siyasi bir mesaj olarak da algılanmış ve "büyük ustanın" sinirleri daha fazla bozulmasın denilerek haber görmezden gelinmiş.
SİNİRLERİ DAHA FAZLA BOZULMASIN DİYE
Yılmaz, isimlerin saydığı gazetelerin tavrıyla ilgili ise "Belli ki Gül'ün bu tavrı, siyasi bir mesaj olarak da algılanmış ve "büyük ustanın" sinirleri daha fazla bozulmasın denilerek haber görmezden gelinmiş" yorumunda bulundu.
Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü köşesinde yazdıklarının tamamı şöyle:
"Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendi isteğiyle gitti ve "kayıp trilyon" davası ile ilgili olarak ifadesini verdi. Bırakın devlet yetkililerinin, sıradan sivillerin bile ifade vermekten kaçındıkları bir ülkede, bir eski Cumhurbaşkanı'nın, buna zorlanamayacağını bildiği halde gidip savcıya ifade vermesi, sembolik bir değer taşıyor. Kimsenin hukukun üstünde olamayacağını zarif bir şekilde vurguluyor.
O TAVIR BİR YERLERDE DEĞERLENDİRİLMİŞ OLABİLİR
Gül'ün bu tavrının, "bir yerlerde" de değerlendirilmiş olduğunu tahmin etmek zor değil.
Hatta bir adım daha ileri giderek "Ne yapmak istiyor, böylece bir mesaj vermeye mi çalışıyor" diye öfkeyle karşılandığını bile tahmin edebiliriz. Nitekim "yandaş medyanın" bu haber ile ilgili tutumu, bu tahmini kolaylaştırıyor.
Belli ki bu gazetelere yerleştirilmiş "Alo Fatih" türü siyasi komiserler de aynı değerlendirmeyi yapmış.
AKŞAM, HABERTÜRK, YENİ AKİT, SABAH, STAR, YENİ ŞAFAK
Haber, Akşam, Habertürk ve Yeni Akit'te hiç yok!
Sabah, 15. sayfasının en dibine gizlemiş, belli ki kimse okuyup üzerinde düşünmesin istenmiş. Star da aynı yoldan gitmiş, haber 16. sayfasında küçücük verilmiş.
Yeni Şafak'ta bir "paralel sızma" dan kuşkulanıyorduk zaten, haberi 14. sayfasından vermiş ama saklamaya da teşebbüs etmemiş.
Belli ki Gül'ün bu tavrı, siyasi bir mesaj olarak da algılanmış ve "büyük ustanın" sinirleri daha fazla bozulmasın denilerek haber görmezden gelinmiş.