GÜLERYÜZLÜ HABERCİLİK YAYINDA!.. SKYTÜRK TEPE YÖNETİCİSİ BARIŞ TÜNAY NELER SÖYLEDİ?

TURKSAT 2A uydusundan 12524 frekansıyla, yatay yayın yapan SKYTURK, bilindiği gibi DIGITURK´te, kabloda ve Marmara´da bölgesel yayın yapıyor. Uydu parametrelerini bir yana bırakarak, haber televizyonculuğunun iddialı mecralarından biri olan kanalın tepe yöneticisi Barış Tünay´la yeni yayın döneminin getireceklerini konuştuk.

Eski bir basketbolcu olan Tünay; SKYTURK´ün nasıl haber yayıncılığına başka yerden bakacağını, sorumlu ve dengeli yayıncılığın habercilikteki önemini, ve kanalın sporda basketbolla özdeşleşme öyküsü anlattı. SKYTURK´ün patronuyla, televizyonculuğun o hummalı atmosferinde, "son dakika!"lar havada uçuşurken, yeni SKYTURK´ü konuştuk...

EKRANDA GÜLER YÜZLÜ HABERCİLİK OLACAK

Bilmeyenler için kısa satır başlarıyla Barış Tünay kimdir?

Marmara Üniversitesi işletme bölümü mezunuyum. 13 küsur yıldır medya sektörü için çalışıyorum. Medya serüvenim 1996´da SHOW TV´de mali işlerde başladı. 2001´de de SKYTURK genel müdürü oldum. Bu yılın Mart´ından beridir de sorumluluklarıma genel yayın yönetmenliği sıfatı eklendi. Deniz Tünay´la evliyim İlkokul birinci sınıfta Bade adında da bir kızım var.

2002 Haziran´ından bu yana kamuya seslenen SKYTURK şu andan sonra hangi hedeflerin peşinde olacak, yeni yayıncılık düşünceleriniz neler ?

Biz SKYTURK´te farklı bir televizyonculuk yapmaya çalışıyoruz. Bu da bütün haber yüzlerimizle, bütün haber programlarımızla "güler yüzlü televizyonculuk" olacak. SKYTURK´te sabah dokuzdan akşam sekize dek sadece haber var, başka da bir şey yok. Ancak biz artık haberi farklı bir şekilde vermeye başlıyoruz. Yeni yayın dönemimizde güler yüzlü ve neşeli bir kanal oluşturma peşinde olacağız.

Bu sadece insanın içini açan, güzel haberleri mi sunacaksınız demek? Ya da haberler mi gülümseyecek?

Hayır! SKYTURK, içeriği neyse haberi yine verecek ancak güler yüzle verecek. Bu ekranda gülen adamlar olacak demek değil. Bundan böyle sunucularımız, haberi okuyan değil de birbirlerine anlatan kişiler olacaklar. Bu yıl SKYTURK haberlerinde bir haber öyküsü anlatan bir de dinleyen olacak. Bu da en büyük farkımız olacak...

Bu, haber aktarımında farklı bir format değil mi?

Kesinlikle farklı! Haberde ne varsa yine o öze dokunulmayacak. Kâh bir editörümüzün kâh bir konuğumuzun haberi dinleyen olacağı, haberin sunulmayıp anlatıldığı yeni bir ortama geçiyoruz.

Bunu, SKYTURK´ün haklı bir iddia sahibi olduğu spor dalında örneklendirebilir misiniz?

Spor departmanında görevli bir editör arkadaşımız programın sunucusuna elindeki spor içeriğini anlatacak. Diyecek ki: "Fenerbahçeli İspanyol forvet Daniel Guiza gitti ama işin aslı başka". Aynen böyle, sanki bir arkadaşıyla sohbet ediyormuşçasına, işe yorumunu da katarak aktaracak spor bilgilerini. Burada SKYTURK büyük farklılık yaratacak. Bu ekonomi programında da kültür-sanat programında da politika programında da aynen bu şekilde olacak. Ekranda haber hikayeleri anlatılacak...

SKYTURK özelde ne televizyonu?

Biz hep haber kanalıydık. Kurulma amacımız buydu zaten. İddialı bir haber kanalı olarak da yolumuza devam edeceğiz.

HABERDE RATING ÖLÇÜTLERİNE İTİBAR ETMEYECEĞİZ

Türkiye genelinde nasıl bir televizyon yayıncılığı yapılıyor? SKYTURK bu skalada hangi yükseklikte?

Ulusal kanalların haberlerinde doksanların sonuna doğru çok ciddi rating savaşları yaşandı. Bu haberlerin olması gerekenden daha hafif ve populist açıyla ele alınmasına neden oldu. Rating yapan haberler daha sıkça yapıldı. Bugün ulusal kanalların haberleriyle haber kanalları arasında çok büyük farklar gözlemleniyor. Haber kanallarında rating baskısı tehlikesi görülüyor. Özellikle prime time´a baktığımız zaman; haber kanallarında yer alma sürelerinin sınırlı olması gerektiğini düşündüğüm, cinsel içerikli ve uzaylıları konu alana yayınlar, rating yaptığı için aralıksız iki üç saat boyunca sürebiliyor. Programların rating ölçütüne göre içerik belirlemesini tehlikeli buluyorum. SKYTURK bunu yapmamaya özen gösterecek. İzleyicinin karşısına öznesinde haber olan konuları taşımaya çalışacağız.

Yayıncılıkta; özellikle son dönemde sürdürülen rekabette -belki çıkar ilişkileri sonucu- angaje, taraflı, yandaş hatta kısmen ajitatif/provokatif bir eğilim var. Hâl böyleyken SKYTURK nasıl bir tutum takınacak?

Evrensel habercilik ilkeleri gereği haber hazırlayan gazete, radyo veya televizyon taraf olamaz! Gazetecinin kişisel görüşü ne olursa olsun televizyonda hiçbir görüşün, eğilimin, grubun ya da partinin temsilciliğini yapamaz. Benim burada oturtmaya çalıştığım en önemli ilke budur. Herkes konuşsun, adilce konuşsun ve adilce tartışsın. Örneğin geçtiğimiz pazartesi yayında Enver Aysever´in AYKIRI SORULAR programı vardı. Stüdyoda bir koltukta Taraf yazarı var, karşısında Cumhuriyet yazarı, yanında Zaman yazarı onun karşısında da Milliyet yazarı oturuyordu. Dört gazeteci medyayı tartıştılar. Her ses vardı. Siz eğer medyayı sadece Cumhuriyet, Milliyet gibi gazete temsilcileriyle tartışırsan iş başka bir yöne gider yok sadece Taraf, sadece Yenişafak ve Zaman gibi gazete temsilcileriyle tartışırsan iş bambaşka bir yöne gider. Programı yapımcısı olarak tek söz dahi etmeseniz konuklarınız sizin çizginizi belirler. İşte bu da tam bizim söylemek isteğimiz şey: SKYTURK herkese eşit mesafede durur ve herkesin sesini duyurmakla yükümlüdür!

Tümüyle tarafsız bir duruş mu kast ettiğiniz?

Elbette hayır! Objektif bir ele alışla tabii ki de ülkemizden, Türkiye´den yanayız. Tabii ki demokrasiden yanayız. Bunlar ayrı konular ama başka konularda var olan tüm cephe temsilcileriyle tartışmanın ve bunu izleyiciye objektif şekilde sunmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

SAYNUR TEZEL´LE ÇALIŞMAK BİZİM İÇİN BİR ŞANS!

Etkin bir anchor olan Saynur Tezel´le yeni dönemde nasıl bir ortaklık yürüteceksiniz?

Daha önce de çalıştığımız bir isim olan Saynur Hanım, bundan böyle haber müdürümüz. Bence kesinlikle tüm genel yayın yönetmenlerinin birlikte çalışmak isteyecekleri bir isim. İş disiplini olsun, haberleri görüşü olsun, çevresine yaydığı yapıcı motivasyon olsun pek çok konuda dört dörtlük bir haberci. Onunla çalıştığımız için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Anchor´ımızın cesur yayınları, ana haber kuşağımızda SAYNUR TEZEL ÖZGENTÜRK´LE BUGÜN´le sürecek...

Türkiye´de yapılan yayıncılık sizce ne kadar hür? Medya sahipliliğindeki tekelleşmeler; giderek, işin özüne gölge düşürür duruma geliyor mu sizce?

Medyanın tekelleşmesine kesin olarak karşıyım. Bu, bizler için de risk çünkü medyada çalışan grup sayısı az oldukça sizin de işiniz tehlikeye giriyor. Medya ne kadar tekelleşmeden uzak olursa, medyada ne kadar çok farklı ses çıkarsa bu, biz gazeteciler için bir avantaj olur. Bugün genele baktığımız zaman yeni yeni medyalar oluştuğunu görüyoruz. Keşke medyanın işi yalnızca medyayla sınırlı kalsa ancak ne yazık ki öyle değil. Konuya kendi özelimde baktığımdaysa çok rahat bir yayıncılık yaptığımızın altını çizmeliyim. Biz SKYTURK olarak hür yayıncılık konusunda da çok şanslıyız...

SKYTURK izleyicisinden nasıl tepkiler alıyor? Bu tepkileri ne kadar dikkate alıyorsunuz?

Çok dikkatte alıyoruz. Öyle değişik tepkiler alıyoruz ki! Son yaşadığımız örneği paylaşmak isterim. BEKO BASKETBOL LİGİ'nde final serisinde, Efes Pilsen´le Fenerbahçe Ülker karşılaştılar ve yayınlar sırasında olağanüstü bir e-posta trafiğiyle karşılaştık. Gelen mesajların çoğunluğu SKYTURK´ü taraflı maç anlatmakla suçluyordu. İşin enteresan yönü, suçlamanın her iki takım taraftarlarınca da yapılmasıydı. Biz bu tepkiler üzerine kolları sıvadık ve gönderilen her mesaja özel olarak cevap yazdık. Açıkça, taraflı yayın suçlamasının, her iki spor kulübü taraftarlarının da iddiası olduğunu belirttik. Bazıları küfüre varan ağır tepkilerle yüklü mesajlar, "Okunacağımızı tahmin etmezdik"li cevaplara dönüştü.

Genel yayın yönetmenlerinin her izleyici tepkisinden haberdar olduğu efsanesi gerçekmiş desenize!

Evet doğru! SKYTURK´e ulaşan izleyici mesajlarının tümü mutlaka cevaplandırılır ve bunlardan gerçekten çok önemli sonuçlar çıkabiliyor.

KENDİ YOLUMUZU BULUP FARK YARATACAĞIZ

Yayıncılıkta rakibiniz ve ideal emsaliniz kimdir?

Haber kanalıysanız, yarış her an sürer. Yarıştığımız kimse yok ama yurt dışında yapılan haberciliği çokça takip ediyoruz. ABD´deki uygulamalara yakından bakıyoruz. Esasında biz kendi yolumuzu kendimiz bulup, özgün stilimizi ortaya koyacağız ve ortaya çıkan farklı bir şey olacak.

Yayınlarınızda nasıl bir dağılım olacak?

Biz akşam sekize kadar haber programları yapıyoruz. Bu saatten sonraysa uzun tartışmalar, spor programları ve de bizim için en değerli ürünlerden biri olan EUROLEAGUE BASKETBALL ve BEKO BASKETBOL LİGİ yayına giriyor. DIGITURK-SPORMAX´le birlikte zaten BEKO BASKETBOL LİGİ´nin resmi yayıncısıyız.

SKYTURK'ün spor yayınlarına verdiği ağırlığın nasıl bir geçmişi var?

Ta 2002´de ben SKYTURK´e yeni geldiğimde, sporun da haber kanalları için önemli olduğunu düşünüp -sanıyorum o zaman daha kimsede yoktu- İTALYA LİGİ´yle futbolu ekrana taşıdım. O zamanlar hiç talep olmadığından komik paralara alınıyordu yayın hakları. Düşünün 50 bin euro´ya mal olmuştu İtalya Ligi bize. Bu sayede biz o dönemde kumandalara girdik. Daha sonra tüm kanallar da bu işe kolları sıvadı ve yayın hakları değerleri 3-4 milyon euro´lara fırladı. Ekranda futbol yayınına büyük rağbet olunca biz de basketbolun az varlık gösterdiğini fark ederek bu defa basketbolun gelişeceğini öngördük ve SKYTURK´ün EUROLEAGUE BASKETBALL macerası başladı. Şimdi bakınca yedi yıl önce aldığımız kararın ne denli isabetli olduğu ortaya çıkıyor. Türk basketbol ligi, bugün Avrupa´nın en iyi liglerinden birisi. Hatta diyebilirim ki İSPANYA LİGİ´yle beraber TÜRKİYE LİGİ en iyi iki lig konumunda. Zaten futbolda göremediğimiz uluslar arası başarıları basketbolda alıyoruz.

SKYTURK ekranından basketbol sporuna destek çıkıyorsunuz...

Tabii. EUROLEAGUE BASKETBALL yayınını önceki sezon aldık ve görüyorum ki basketbol yayınında jimmy jip(hareketli kamera) yokmuş. Karşılaşmalar, TRT dönemlerinde dört kamerayla çekilirken, biz bugün Avrupa´nın sayılı basketbol yayıncılarından biri olduk. SKYTURK iki yıl önce EUROLEAGUE maç yayınlarında Avrupa´nın en iyi rejilerinden biri oldu. Neden? Çünkü 15 kameraya ek jimmy jiplerle kendi getirdiğimiz açılarda yayın yapıyoruz. Bizim dört yıl önce kullandığımız teknikler, bugün, İspanyol, İtalyan ve Yunan televizyonlarına emsal oluyor.

BASKETBOLDA POZİTİF AYRIMCIYIZ

SKYTURK 'te basketbol sporuna ağırlık verildiği, bu alana iltimas geçildiği doğru mu, doğruysa bunun sebebi nedir?

Kesinlikle! Basketbola pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Benim EFESPİLSEN ve TAÇSPOR kulüplerinde basketbol oynamışlığım var. Basketbolu çok seviyorum. Bütün üniversite hayatım basketbolla iç içe geçti.

Yeni yayın döneminde iddialı SKYTURK programları neler olacak?

En iddialı olduğumuz yayın alanı sabah dokuzda başlayan ve akşam sekize dek süren ve başında Saynur Tezel Özgentürk´ün bulunduğu haber kuşağımız. Burada haberle ilgili her ayrıntı ekrana taşınacak. Bunun dışında haber programlarımız var.

Pazartesi Enver Aysever, 20.00-23.00 arası AYKIRI SORULAR adlı çok güzel bir tartışma programı yapıyor.

Salı, Lig Radyo Genel yayın yönetmeni ve 4 - 4 - 2 Dergisi editörleri Ali Ece, Mehmet Ayan, Fırat İşbecer, İlker Duralı ve Mustafa Sapmaz tarafından hazırlanan TOTAL FUTBOL programı var. Futbola bambaşka bir bakış açıları getirmeyi hedefliyorlar ekipçe.

Çarşamba Prof. Dr. Emre Alkin´le, Prof. Dr. Kerem Alkin, HER ŞEY EKONOMİ DEĞİL programında ekonomik gelişmeleri sorgulayacaklar.

Perşembe EUROLEAGUE BASKETBALL yayınımız var.

Cuma ise Ali Saydam ve Berfu Haşioğlu BERFU İLE BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL programını sunacaklar.

Bunların yanında çok önemli bir kuşağımız daha var. Şöyle ki, Salı-Çarşamba-perşembe SICAK TAKİP adında yeni bir programa başlıyoruz. Bu takip kuşağında spordan magazine, politikaya sağlığa haftanın en önemli olayı konunun tüm taraflarıyla ele alınacak.

Gece kuşağını hareketlendirecek programlarımızdan bir başkası da BİLGİN GÖKBERK´in sunacağı spor talk-show´u RADYOCU. Bu, futbolda anarşist bir yayın olacak.

Yine yeni programlarımızdan başkabiri Zeki Kayan Coşkun´un sunacağı MATRAX. Cumartesileri yayınlayacağımız bu talk-show, televizyonda aklın sınırlarını zorlayacak Aralık´ta Üsküdar´dan denize girilecek, düğün yapacak paraları olmayan çiftler sokakta müzik yaparak para toplayacak. Çok çok ilginç ve farklı bir yayın olacak.

Röportaj: Batur Fatih İlhan/superonline.com