GÜLEN'DEN REYHANLI TEPKİSİ: HAYVANLAR YAPMAZ BUNU !
Reyhanlı saldırısında tepkiler sürüyor. Geçtiğimiz günlerde taziye mesajı yayımlayan Gülen'den gelen yeni açıklamada sert ifadeler var
Reyhanlı saldırısı Türkiye’nin gündemine oturdu. Tepkiler büyük. O tepkilerden biri de Fethullah Gülen’e ait. Gülen, Reyhanlı saldırılarına çok sert tepki gösterdi
İki gün önce Hatay Reyhanlı’daki saldırıyla ilgili taziye mesajı yayınlayan Gülen "Beraberlik ruhunun ve birlikte yaşama kültürünün adeta sembolü olmuş Hatay ’da gerçekleşen hain saldırı yürekleri dağladı.Mel’un saldırılarla, kardeşliği yeniden tesis adına atılan adımları sekteye uğratmayı amaçlayanlara en güzel cevabı bu millet sağduyusu ile verecektir.’ demişti. Fethullah Gülen, yeni sohbetinde, Reyhanlı’daki hain saldırılarıya ilişkin daha geniş bir değerlendirmede bulundu.
’BU CANAVARLIĞI HAYVANLAR BİLE YAPMAZ’
Fethullah Gülen’in 13 dakikalık en son sohbeti, Herkul.org internet sitesinde "Reyhanlı Şehitleri ve Vahşetin Çaresi" başlığıyla paylaşıldı. Reyhanlı’da ortaya konan canavarlığı hayvanların bile yapmayacağını bir örnek vererek ifade eden Gülen, Türkiye’yi dört bir yandan saran şer odaklarının onu canavarların yurdu haline getirmek istediklerini belirterek "Allahım öyle bir şeyin rüyasını bile bize gösterme!" diye dua etti.
İşte Gülen’in o mesajından bazı önemli satır başları
*Ülkemizin etrafı problemlerle kuşatılmış gibi; gelen geçen herkese şefkat ruhu aşılayan mübarek Anadolu adeta problemler sarmalı içinde. Yüksek bir basiret, yüksek bir firaset ve pozitif projelerle, stratejilerle bu problemler çözülmezse, hafizanallah, anaların yurdu canavarların yurdu haline gelir. Onu istememek lazım. Genel hissiyatımı ifade ediyorum: “Allahım öyle bir şeyin rüyasını bile bize gösterme!”
“Ben falanı sevmiyorum, bu açıdan da onun ne pozitif ne de negatif projelerine evet demiyorum!” Bunu (bu düşüncede olanları) da o psikopatlarla, o sadistlerle beraber mütalaa ediyorum. Niyetlerin güzelliğine bakmak lazım. O niyetlerdeki pozitif yanlara bakmak lazım. Her şeyin güzel yanını araştırmak lazım.
OLUMLU ATILAN ADIMLARA ÇELME TAKMA MÜRÜVVETSİZLİKTİR
(Çözüm adına ortaya konan gayretlerin) her şeyine evet mührü basılmış mı basılmamış mı ayrı bir mesele! Pozitif bir mührün basılacağı boş bir yer varsa, bence insan olana düşen şey oraya pozitif bir mühür basmaktır. Olmasın diye, illa karşı taraf bu mevzuda yenik düşsün, falsolar fiyaskolar yaşasın diye, bir yönüyle olumluluk adına atılan adımlara bile çelme takma, onları engellemeye çalışma mürüvvetsizliktir.
*Hiç kimsenin makamına, mansıbına, payesine, onun beklediği şeylere gözünü dikmeden, “Benim de olsun!” demeden.. “Hayır benim değil, başkalarının olsun; Allah bana verirse şayet, benimki de başkalarının olsun.” diyecek kadar bir hasbî ruhla bütün toplumu dört bir yandan kucaklamakla ancak o analar yurdunu, o huzur dünyasını bir huzur ülkesi şekline getirebiliriz, koruruz.
*İfratlar tefrit, tefritler de ifrat doğurur. Siz “kan.. kafatası..” derseniz, başkaları da aynı şeyleri söyler. Siz “ille de falan” der, her şeyi falana bağlamaya çalışırsanız, başkaları da “filan” der. Başkasına filan dedirtmemenin yolu, falan dememeye bağlıdır.
*Sizin âlemden beklediğiniz şeylerin âlemin de sizden beklediği şeyler olduğunu katiyen aklınızdan çıkarmamalısınız. Saygı gösterirseniz, saygı bulursunuz. Takdir ederseniz, takdir görürsünüz. “Farkımız yok” derseniz, “farkımız yok” derler. Neyin, nasıl geriye dönmesini istiyorsanız, onu âleme öyle ısmarlayın, öyle gönderin, öyle postalayın.
*Ahh, off etmenin bir faydası yok. Evet, doğru.. “Ölmüş olanlarına Allah’tan rahmet diliyoruz; kalanlara taziyelerimizi arz ediyoruz ve bu canavarca davranışları da tel’in ediyoruz.” Bunlar, çok klişeleşmiş şeyler.. derde derman değil bunlar; yarayı tedavi edecek şeyler değil. Uzun vadeye bile vâbeste olsa, bu problemi çözmek için ne türlü stratejiler, ne türlü planlar uygulanacaksa, kararlı, yılmadan, yarım asır istiyorsa yarım asır, bir asır istiyorsa bir asır demeden o plan ve projeleri ortaya koymak.. onlarla bu onulmaz derde derman olmaya çalışmak lazım, Allah’ın izni ve inayetiyle.
*Bir kere daha, Reyhanlı’da şehit olan insanlara Allah (celle celalühü) Firdevs lütfeylesin. Arkada kalanlara da sabr-ı cemil ihsan eylesin. Kadere taş atmasınlar. Cenab-ı Hakk’ın o mevzudaki meşietini tenkit etmesinler.
*Bugünkü dua saatimizde bugüne kadar değişik yerlerde haksız yere, zulümle öldürülmüş, şehit edilmiş insanları yâd edelim; ellerimizi açtığımızda zaten umumi dua ediyoruz ama bugün onları özellikle zikredelim; vazifemizi yerine getirmiş olalım onlara karşı.
*Başka türlü şeyler konuşmanın, acındırmanın, o mevzuda insanları hisleriyle harekete geçirmenin, başka türlü yanlış şeyler yapmaya sevketmenin hiçbir faydası yok. İnsanları basirete çağıralım.. temkinli olmaya çağıralım.. müsbet davranışa çağıralım.
İki gün önce Hatay Reyhanlı’daki saldırıyla ilgili taziye mesajı yayınlayan Gülen "Beraberlik ruhunun ve birlikte yaşama kültürünün adeta sembolü olmuş Hatay ’da gerçekleşen hain saldırı yürekleri dağladı.Mel’un saldırılarla, kardeşliği yeniden tesis adına atılan adımları sekteye uğratmayı amaçlayanlara en güzel cevabı bu millet sağduyusu ile verecektir.’ demişti. Fethullah Gülen, yeni sohbetinde, Reyhanlı’daki hain saldırılarıya ilişkin daha geniş bir değerlendirmede bulundu.
’BU CANAVARLIĞI HAYVANLAR BİLE YAPMAZ’
Fethullah Gülen’in 13 dakikalık en son sohbeti, Herkul.org internet sitesinde "Reyhanlı Şehitleri ve Vahşetin Çaresi" başlığıyla paylaşıldı. Reyhanlı’da ortaya konan canavarlığı hayvanların bile yapmayacağını bir örnek vererek ifade eden Gülen, Türkiye’yi dört bir yandan saran şer odaklarının onu canavarların yurdu haline getirmek istediklerini belirterek "Allahım öyle bir şeyin rüyasını bile bize gösterme!" diye dua etti.
İşte Gülen’in o mesajından bazı önemli satır başları
*Ülkemizin etrafı problemlerle kuşatılmış gibi; gelen geçen herkese şefkat ruhu aşılayan mübarek Anadolu adeta problemler sarmalı içinde. Yüksek bir basiret, yüksek bir firaset ve pozitif projelerle, stratejilerle bu problemler çözülmezse, hafizanallah, anaların yurdu canavarların yurdu haline gelir. Onu istememek lazım. Genel hissiyatımı ifade ediyorum: “Allahım öyle bir şeyin rüyasını bile bize gösterme!”
“Ben falanı sevmiyorum, bu açıdan da onun ne pozitif ne de negatif projelerine evet demiyorum!” Bunu (bu düşüncede olanları) da o psikopatlarla, o sadistlerle beraber mütalaa ediyorum. Niyetlerin güzelliğine bakmak lazım. O niyetlerdeki pozitif yanlara bakmak lazım. Her şeyin güzel yanını araştırmak lazım.
OLUMLU ATILAN ADIMLARA ÇELME TAKMA MÜRÜVVETSİZLİKTİR
(Çözüm adına ortaya konan gayretlerin) her şeyine evet mührü basılmış mı basılmamış mı ayrı bir mesele! Pozitif bir mührün basılacağı boş bir yer varsa, bence insan olana düşen şey oraya pozitif bir mühür basmaktır. Olmasın diye, illa karşı taraf bu mevzuda yenik düşsün, falsolar fiyaskolar yaşasın diye, bir yönüyle olumluluk adına atılan adımlara bile çelme takma, onları engellemeye çalışma mürüvvetsizliktir.
*Hiç kimsenin makamına, mansıbına, payesine, onun beklediği şeylere gözünü dikmeden, “Benim de olsun!” demeden.. “Hayır benim değil, başkalarının olsun; Allah bana verirse şayet, benimki de başkalarının olsun.” diyecek kadar bir hasbî ruhla bütün toplumu dört bir yandan kucaklamakla ancak o analar yurdunu, o huzur dünyasını bir huzur ülkesi şekline getirebiliriz, koruruz.
*İfratlar tefrit, tefritler de ifrat doğurur. Siz “kan.. kafatası..” derseniz, başkaları da aynı şeyleri söyler. Siz “ille de falan” der, her şeyi falana bağlamaya çalışırsanız, başkaları da “filan” der. Başkasına filan dedirtmemenin yolu, falan dememeye bağlıdır.
*Sizin âlemden beklediğiniz şeylerin âlemin de sizden beklediği şeyler olduğunu katiyen aklınızdan çıkarmamalısınız. Saygı gösterirseniz, saygı bulursunuz. Takdir ederseniz, takdir görürsünüz. “Farkımız yok” derseniz, “farkımız yok” derler. Neyin, nasıl geriye dönmesini istiyorsanız, onu âleme öyle ısmarlayın, öyle gönderin, öyle postalayın.
*Ahh, off etmenin bir faydası yok. Evet, doğru.. “Ölmüş olanlarına Allah’tan rahmet diliyoruz; kalanlara taziyelerimizi arz ediyoruz ve bu canavarca davranışları da tel’in ediyoruz.” Bunlar, çok klişeleşmiş şeyler.. derde derman değil bunlar; yarayı tedavi edecek şeyler değil. Uzun vadeye bile vâbeste olsa, bu problemi çözmek için ne türlü stratejiler, ne türlü planlar uygulanacaksa, kararlı, yılmadan, yarım asır istiyorsa yarım asır, bir asır istiyorsa bir asır demeden o plan ve projeleri ortaya koymak.. onlarla bu onulmaz derde derman olmaya çalışmak lazım, Allah’ın izni ve inayetiyle.
*Bir kere daha, Reyhanlı’da şehit olan insanlara Allah (celle celalühü) Firdevs lütfeylesin. Arkada kalanlara da sabr-ı cemil ihsan eylesin. Kadere taş atmasınlar. Cenab-ı Hakk’ın o mevzudaki meşietini tenkit etmesinler.
*Bugünkü dua saatimizde bugüne kadar değişik yerlerde haksız yere, zulümle öldürülmüş, şehit edilmiş insanları yâd edelim; ellerimizi açtığımızda zaten umumi dua ediyoruz ama bugün onları özellikle zikredelim; vazifemizi yerine getirmiş olalım onlara karşı.
*Başka türlü şeyler konuşmanın, acındırmanın, o mevzuda insanları hisleriyle harekete geçirmenin, başka türlü yanlış şeyler yapmaya sevketmenin hiçbir faydası yok. İnsanları basirete çağıralım.. temkinli olmaya çağıralım.. müsbet davranışa çağıralım.