Gülen'den Bakara-makara göndermesi; Özür dilemek civanmertlik...
Fethullah Gülen son sohbetinde Egemen Bağış ve Metehan Demir arasında geçen "Bakara-makara" diyalogları için çarpıcı yorumlarda bulundu...
Fethullah Gülen'in "412. Nağme: "Daha Yok mu?" Arayışı ve Cennetin Mü'minlere İştiyakı" başlıklı yeni sohbeti herkul.org'da yayınlandı.
Sohbette Gülen'in eski Bakan Egemen Bağış ile gazeteci Metehan Demir arasındaki geçtiği iddia edilen "Bakara-makara" diyalogları için kullandığı ifadeler dikkat çekti.
METEHAN DEMİR'İN ÖZRÜ İÇİN "CİVANMERTLİK" DEDİ
Gülen günah ve tövbe konulu sohbetinde Egemen Bağış ile Metehan Demir arasında geçen konuşmaların günah olduğunu ve küfre doğru silinmez bir adım olduğunu vurguladıktan sonra ilginç bir not düştü. Metehan Demir'in sözkonusu tapeler yayınlandıktan sonra konuşmaların doğru olduğunu kabul ederek özür dilediğini hatırlatan Gülen "nitekim bir gazeteci "Bakara-Makara" dediği zaman "Maalesef dedik, milletten özür dilerim!" dedi. O tabii bir günahtı. Milletten özür dilemekle, Kur'ân'ı tahkir etme mevzuunda küfre doğru atılan bir adım silinmez. Ancak o bile bir civanmertliktir, en azından millete karşı bir civanmertliktir." dedi.
EGEMEN BAĞIŞ'A İNCE GÖNDERME
Gülen Egemen Bağış'ın Bakara-makara diyalogları için özür dilememesine gönderme yaparak eski Bakan'ı hedef aldı:
Fakat öyle değil de burada makarayı çeviriyor; bir taraftan, makara döndükçe yeni sarmalar oluyor. Bu defa insan kendisini günah sarmalları içinde buluyor. Ondan bir daha sıyrılıp çıkması çok zor oluyor. O onu çağırıyor, o da onu çağırıyor.
İşte Gülen'in sohbetindeki ilgili bölüm:
"HIRSIZLIK" ÖRNEĞİ İLE "YOLSUZLUK" GÖNDERMESİ
Evet, her günah bir başka günaha çağrıdır. Mesela; hırsızlık yapan kişi, bir günah işlemiştir; basiretiyle hareket edip Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in o mevzuda tavsiyesine uysa, kalbe konan o lekeyi silse, günaha çağrının ağzına bir fermuar vursa, onun başka bir günahı çağırmasına meydan vermese, bir yönüyle yarı yolda bile olsa geriye dönmüş, arınmış olacaktır. Fakat öyle yapmadığı takdirde, kendisine çaldı diyen insanlarının gıybetini etmek, onlara iftira etmek suretiyle onları karalayarak esas kendi kapkara durumunu örtmek isterse, o tek günah başka günahlara yol açacaktır. Halk nazarında yitirilmiş itibarını yeniden kazanma, nefis ve enaniyet abidesini ikame etme/dikme adına başka günahlara girecektir.
O GAZETECİNİN ÖZÜR DİLEMESİ CİVANMERTLİKTİ!
Bu mevzuda, tevbe ve nedamet edip bazılarının yaptıkları gibi civanmertçe davransa.. nitekim bir gazeteci "Bakara-Makara" dediği zaman "Maalesef dedik, milletten özür dilerim!" dedi. O tabii bir günahtı. Milletten özür dilemekle, Kur'ân'ı tahkir etme mevzuunda küfre doğru atılan bir adım silinmez. Ancak o bile bir civanmertliktir, en azından millete karşı bir civanmertliktir. Fakat öyle değil de burada makarayı çeviriyor; bir taraftan, makara döndükçe yeni sarmalar oluyor. Bu defa insan kendisini günah sarmalları içinde buluyor. Ondan bir daha sıyrılıp çıkması çok zor oluyor. O onu çağırıyor, o da onu çağırıyor.
Sohbette Gülen'in eski Bakan Egemen Bağış ile gazeteci Metehan Demir arasındaki geçtiği iddia edilen "Bakara-makara" diyalogları için kullandığı ifadeler dikkat çekti.
METEHAN DEMİR'İN ÖZRÜ İÇİN "CİVANMERTLİK" DEDİ
Gülen günah ve tövbe konulu sohbetinde Egemen Bağış ile Metehan Demir arasında geçen konuşmaların günah olduğunu ve küfre doğru silinmez bir adım olduğunu vurguladıktan sonra ilginç bir not düştü. Metehan Demir'in sözkonusu tapeler yayınlandıktan sonra konuşmaların doğru olduğunu kabul ederek özür dilediğini hatırlatan Gülen "nitekim bir gazeteci "Bakara-Makara" dediği zaman "Maalesef dedik, milletten özür dilerim!" dedi. O tabii bir günahtı. Milletten özür dilemekle, Kur'ân'ı tahkir etme mevzuunda küfre doğru atılan bir adım silinmez. Ancak o bile bir civanmertliktir, en azından millete karşı bir civanmertliktir." dedi.
EGEMEN BAĞIŞ'A İNCE GÖNDERME
Gülen Egemen Bağış'ın Bakara-makara diyalogları için özür dilememesine gönderme yaparak eski Bakan'ı hedef aldı:
Fakat öyle değil de burada makarayı çeviriyor; bir taraftan, makara döndükçe yeni sarmalar oluyor. Bu defa insan kendisini günah sarmalları içinde buluyor. Ondan bir daha sıyrılıp çıkması çok zor oluyor. O onu çağırıyor, o da onu çağırıyor.
İşte Gülen'in sohbetindeki ilgili bölüm:
"HIRSIZLIK" ÖRNEĞİ İLE "YOLSUZLUK" GÖNDERMESİ
Evet, her günah bir başka günaha çağrıdır. Mesela; hırsızlık yapan kişi, bir günah işlemiştir; basiretiyle hareket edip Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in o mevzuda tavsiyesine uysa, kalbe konan o lekeyi silse, günaha çağrının ağzına bir fermuar vursa, onun başka bir günahı çağırmasına meydan vermese, bir yönüyle yarı yolda bile olsa geriye dönmüş, arınmış olacaktır. Fakat öyle yapmadığı takdirde, kendisine çaldı diyen insanlarının gıybetini etmek, onlara iftira etmek suretiyle onları karalayarak esas kendi kapkara durumunu örtmek isterse, o tek günah başka günahlara yol açacaktır. Halk nazarında yitirilmiş itibarını yeniden kazanma, nefis ve enaniyet abidesini ikame etme/dikme adına başka günahlara girecektir.
O GAZETECİNİN ÖZÜR DİLEMESİ CİVANMERTLİKTİ!
Bu mevzuda, tevbe ve nedamet edip bazılarının yaptıkları gibi civanmertçe davransa.. nitekim bir gazeteci "Bakara-Makara" dediği zaman "Maalesef dedik, milletten özür dilerim!" dedi. O tabii bir günahtı. Milletten özür dilemekle, Kur'ân'ı tahkir etme mevzuunda küfre doğru atılan bir adım silinmez. Ancak o bile bir civanmertliktir, en azından millete karşı bir civanmertliktir. Fakat öyle değil de burada makarayı çeviriyor; bir taraftan, makara döndükçe yeni sarmalar oluyor. Bu defa insan kendisini günah sarmalları içinde buluyor. Ondan bir daha sıyrılıp çıkması çok zor oluyor. O onu çağırıyor, o da onu çağırıyor.