GÜLEN O SÖZLERLE KİME MESAJ VERMEK İSTEDİ?

Fethullah Gülen, bu haftaki sohbetinde Kuran-ı Kerim'de de bahsedilen küstahlaşma belasını konu aldı. Peki o sözlerle ne mesaj vermek istedi?

Fethullah Gülen bu haftaki Bamteli sohbetinde Kur’an-ı Kerim’de bahsedilen "Sebe halkı örneği" üzerinden küstahlaşma belasını anlattı. Gülen’in sohbette söylediği o sözler Başbakan Erdoğan’a bir mesaj mıydı?

İşte Samanyoluhaber’de yer alan Gülen’i o sohbeti..

Fethullah Gülen, Kur’an-ı Kerim ’de bahsi geçen Seb’e halkına verilen Cennet misal bahçeleri ve dünyevi imkanları hatırlattı.

Gülen, şükredilmeyen nimetlerin insanları küstahlaşma yollarına sürüklediğini söyledi.

Allah’ın nimetlerinin birinin küçük insanlara büyük işler yaptırmak olduğuna dikkat çekti, bu sırrı anlamayanların cemaatfobia yaşadıklarını vurguladı.

Fethullah Gülen, "Bazen kuvvet insanı küstahlaştırabilir. Yani sıradan bir insan gelir, şöyle böyle konjoktürel olarak bir yerde bazı imkanları elde edebilir, dümene oturabilir. Dümene oturduktan sonra artık götürdüğü o vasıtanın içindeki o insanların hiçbirinin hukukuna riayet etmez. Hep tepeden bakar onlara. Hep itâb eder, "Yerinizde oturun" der. Adamlar bir şey söyleseler, "Az şurada dursanız da bir namaz kılsak, sen dümendesin. Az dursanız da burada bir dinlensek, nefes alsak", "Kesin sesinizi. Siz anlamazsınız o işleri. Ben ne dersem o olur falan" der." ifadelerini kullandı.

"Hatta Mü’min bile olsa ahlaken firavun olur. Sıfatları itibariyle firavun olur. Bazen nimetlerin sağanak sağanak baştan yağması o da insanı böyle Nemrut’laştırır, Firavun’laştırır. İnsan gaflete dalar. Hazret-i Pir’in Yirmi Üçüncü Söz’de ifade ettiği gibi, yer içer, yan gelir, bilmem neler gibi kulağı üzerine yatar."

Gülen, insanı küstahlaşmaya götüren yolları dile getirdi.

"İmkanların bolluğu şirazeden çıkarır. "Dediğim dedik" şirazeden çıkarır. Ahmak bir gürûhun hiç olmayacak şeyleri bile alkışlaması onu şirazeden çıkarır. Takdir edilecek şeylerin yanında tenkit edilecek şeyler, belki sorgulanacak şeyler, onları bile alkışlayan insanlar yine bağışlayın onu küstahlaştırır, küstahlaştırır. Bunlar küstahlaşma yollarıdır, hafizanallah. "

Fethullah Gülen, Allah (celle celaluhu) şükreden kullarına nimetlerini artırdığını, o nimetlerin gelmesini kendinden bilmenin ise insanı nankörlüğe sürüklediğini aktardı.

"Nimetler bir yönüyle, şükürle, hamdle, sena ile taçlandırılıyor. Bir yerde de o nimetler insanı nankör hale getiriyor. Haşa ve kella onu kendilerinden biliyorlar, her şeyi kendilerine mal ediyorlar. Her şeyi enaniyetlerine bina ediyorlar. "Ben yaptım. Ben ettim. Benim yaptığımı başkaları rüyasını bile göremez. Hayalini bile yapamaz onun" gibi nankörlüklerle o icraat-ı cesimeyi ve azimeyi alıp kendilerine mal ediyorlar. Bu da nankörlüktür."

Gülen "Allah bazen küçük insanlara büyük işler yaptırır. Nimetleriyle onları serfiraz kılar. Bazıları ise bunu göremez. "Bunca imkanlarımıza rağmen, bunların yaptığı gibi yapamıyoruz" der." ifadelerini kullandı.

Gülen, "Kıskançlığa giriyorlar, hasede düşüyorlar, cemaat diyorlar, hareket diyorlar, hizmet diyorlar, oturup kalkıyor batılıların islam-fobiası yaşadığı gibi, bir cemaatfobiası yaşıyor ve yaşatıyorlar. Ah keşke bilseler; cemaat yapmıyor, hareket yapmıyor, hizmet yapmıyor. Allah yapıyor (celle celaluhu). Ama O’na binlerce hamd ü sena olsun ki bu nesli bu nesl-i cedidi Allah böyle güzel şeylerde istihdam buyuruyor."