"Göç, Çocuk ve Sosyal Uyum Uluslararası Katılımlı Sempozyumu"
- Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan:- "Göç gibi sosyal olaylardan en çok çocuklar etkileniyor. En çok bedeli çocuklar ödüyor. Bu nedenle çocuklara özel davranmak, onlara özel ortam sağlamak, özel imkan sağlamak daha da önemli hale geliyor"
İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, göç gibi sosyal olaylardan en çok çocukların etkilendiğini, bu nedenle bu çocuklara daha özel davranmak gerektiğini belirtti.
Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri tarafından, Üsküdar Üniversitesi ve UNICEF'in katkılarıyla üniversitenin merkez yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda "Göç, Çocuk ve Sosyal Uyum Uluslararası Katılımlı Sempozyumu ve Çalıştayı" düzenlendi.
Sempozyumun açılışında konuşan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, göçlerde en çok bedeli çocukların ödediğini ifade etti.
Tarhan, mesafesiz terk edişlerin duygusal ihmal oluşturduğuna dikkati çekerek, "İnsanın nörodavranışsal gelişiminde 0-6 yaş arasındaki dönem önemli. Bu dönemde çocuğun öğrendiği bilgi hayatının geri kalan kısmında öğreneceği bilgilerden daha fazla. Bu dönemde çocukta soyut kavramlar henüz gelişmemiş oluyor. Gerçeklik algısı 5-6 yaşlarında gelişmeye başlıyor. Bu dönemdeki bilgileri çocuk, çok fazla sorgulamadan doğru bilgi gibi alıyor. Bu nedenle çocuk travmaya çok açık, hayır diyemiyor. " değerlendirmesini yaptı.
Göç gibi sosyal olaylardan en çok çocukların etkilendiğini yineleyen Tarhan, şunları kaydetti:
"Göç gibi sosyal olaylardan en çok çocuklar etkileniyor. En çok bedeli çocuklar ödüyor. Bu nedenle çocuklara özel davranmak, onlara özel ortam sağlamak, özel imkan sağlamak daha da önemli hale geliyor. Çocuk söylenenleri değil yaşananları örnek alır. Çocuk en çok davranış diliyle öğreniyor. Bu dönemde yaşanan yalan söylemeler, hırsızlık olayları çeşitli suç davranışların çoğunu çocuk doğal kabul etmeye başlıyor. Bu nedenle göç dönemindeki düzensizlik çocuğun gelişen ruhunda hastalıklara yol açabiliyor ve suç davranışları şeklinde ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Barışçıl ortamlar için erken çocukluk gelişimi programları şart"
Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer ise son yıllarda Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de ve dünyanın pek çok yerinde çeşitli sorunlar yaşadıklarını, bu sorunların çözümüne ilişkin konuların mutlaka konuşulması gerektiğini belirtti.
Dünyada sosyal uyum programları uygulamalarını ve bu alanda yapılan çalışmaların sempozyumda ele alınacağını hatırlana Ülküer, "Derneğimiz göçmen, sığınmacı ve yerli tüm çocukları ve aileleri için evde, toplumda, okulda, her yerde sosyal uyum ve barışçıl uyumun önemini anlatmak, bu konuda farkındalık oluşturmak ve uygulamaya dönük programları yayınlayıp uygulamak amacıyla bu sempozyumu ve çalıştayı planladı. Sempozyum erken çocukluk döneminden başlayarak çocuklar arasında sosyal uyumun yerini ve neler yapılabileceğini konuşmak için bize bir platform oluşturacak." ifadelerini kullandı.
- "Erken çocukluk dönemi insanlığın geleceğidir"
Unicef Türkiye Temsilcisi Phillipe Duamelle ise 0-3 yaş arasındaki erken çocukluk döneminde sosyal uyum konusunda yapılacak çalışmaların sadece çocuklar ve onların geleceği için değil, dünyanın geleceği açısından da çok önemli sonuçları olacağını vurguladı. Erken çocukluk döneminin hayatın en özel dönemlerinden biri olduğunun altını çizen Duamelle, şunları kaydetti:
"Araştırmalar, eğitimle beraber çocuğa sunulan fırsatların her bir çocuğun gelişimine çok önemli katkılar yaptığını ortaya koyuyor. Ne yazık ki bugün dünya genelinde milyonlarca çocuk enformasyon yıllarını, potansiyelinin tamamını geliştiremediği ortamlarda geçiriyor. Erken çocukluk dönemi insanlığın geleceğidir. Erken çocukluk dönemi eğitimine küresel olarak erişimin artması gerekiyor."
Duamelle, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne ve Milli Eğitim Bakanlığı'na Suriyeli çocuklara okul öncesi dönemde en az 1 yıl süreyle eğitim verilmesine ilişkin kararı için teşekkür etti.
- Kuzey İrlanda'daki programları anlattı
Açılışın ardından İrlanda Erken Yıllar Vakfı Başkanı Siobhan Fitzpartick, "Erken Çocuklukta Sosyal Uyum" başlıklı konferans verdi. Farklılıklara saygı gösterilmesinin önemine işaret eden Siobhan Fitzpartick, Kuzey İrlanda'da yapılan çalışmalardan örnekler verdi.
Konferansın ardından "Göç, göçmen, mülteci ve sığınmacı çocuklar ve sosyal uyum: Dünyada ve ülkemizde durum" konulu oturum düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abulfaz Süleymanov'ın başkanlığını yürüttüğü panelde Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı Canan Mırık, UNICEF Türkiye Eğitim Birimi Bölüm Başkanı Dr. Brenda Haplik, Bahçeşehir Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ulaş Sunata konuşmacı olarak yer aldı.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nilgün Sarp'ın başkanlığını yaptığı ikinci oturumda ise "Türkiye'de erken çocukluk ve okul programları çerçevesinde ve sosyal uyum ile ilgili yapılan çalışmalar" ele alındı. Oturuma Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı Genel Sekreteri Mehmet Duman, AÇEV Program Sorumlusu Suna Hanöz, Türkiye Okul Öncesi Eğitimini Geliştirme Derneği Başkanı Doç. Dr. Serap Erdoğan, Yuva Derneği Eğitim Yöneticisi Ebru Açıkgöz katıldı.
Sempozyumun ikinci gününde ise grup çalışmaları yapılacak.
Çalışmalara sektör ve yerel yönetim uygulayıcıları ve alanda çalışan çocuk gelişimi, okul öncesi eğitimi, sosyal hizmetler, sosyoloji, psikoloji ve benzeri alanlarda çalışan uygulamacılar ve akademisyenler katılacak.