GERÇEK MUHABİRLERİN DEVRİ RADİKAL'DE BAŞLIYOR!. RADİKAL MUHABİRLERİNİ ÖYKÜ VE ANALİZ HABERCİLİĞİYLE KÖŞE YAZARI YAPIYOR
Gerçek muhabirlerin devri başlıyor!.. Radikal iyi yazı yazan muhabirlerinin önünü açıyor. Radikal muhabirleri tıpkı İndependent, Newyork Times ve Guardian'daki gibi öykü ve analiz haberciliği yapacak!..
Radikal Yayın Yönetmeni İsmet Berkan Orhan Pamuk ile başlattıkları hafta sonu gazetesi projesini anlatırken muhabirlerinin önünü açacak projeyi açıkladı...
Berkan, medyada bir çok yöneticinin sözünü edip, hayata geçirmediği projenin bir ay içinde hazırlıklarının başlayacağı sözü verdi. İşte Berkan'ın Milliyet'teki söyleşisi!..
Nobelli Orhan Pamuk'un "konuk editörlüğü" ile 10'uncu yıl etkinliklerine başlayan Radikal Gazetesi hem tirajını hem imajını cilaladı. Pamuk'un Nâzım Hikmet'li manşeti övgü kadar eleştirilere de yol açsa da, Radikal pazar günlerimize renk katan bir "merak aurası" yarattı: "Yarın Sezen Aksu var, ne yapacak? Yoksa bir sonraki isim Cem Yılmaz mı olacak?"
Altı hafta sürecek bu serüvende "kim, ne zaman, nasıl" soruları bitmeyecek gibi gözüküyor. Radikal'in Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan ise kaçamak cevaplarla konudan uzaklaşsa da başka bomba ipuçları veriyor: Radikal'de çok yakında yepyeni bir habercilik anlayışı başlıyor.
Ve Berkan bu doğrultudaki yeni projesini ilk kez Milliyet'e açıklıyor: "Vatandaş gazeteciliği". "Kaldırımımız bozuk", "şurada çukur var" gibi küçük meseleleriniz yakında Radikal sayfalarında yer bulabilir. Özlenen köşe yazarlarının dönüşü ise "şaşırtıcı" isimlerle gerçekleşebilir. Ama tabii ki hiçbir şey kesin değil... Kesin olan bir şey varsa, o da İsmet Berkan'ın Orhan Pamuk'a gelen eleştirilere verdiği net ve keskin cevaplar...
Radikal gazetesinin 10'uncu yılı şerefine seçtiği "konuk editör"lerden ilki Orhan Pamuk'tu. Beklediğiniz ilgiyle karşılaştınız mı?
Karşılaştık, hatta beklediğimizden çok daha fazlasıyla. Biz aslında bunu büyük ses ve tiraj getirecek bir proje olarak değil de, Radikal'in 10'uncu yılında aynı zamanda Radikal okuru da olan kanaat önderlerine, sanatçılara bir borcu ödemek olarak tasarlamıştık. Fakat ilki çok ses getirdi, tirajı çok yükseltti. Bakalım ne olacak?
Yine bir 10'uncu yıl projesi olan RadikalArt'ın ana teması "Özeleştiri", sloganı ise "Geçmişe ardından bakma, karşısına çık!". Orhan Pamuk'un yaptığı gazetede de bir "geçmişin karşısına çıkma" durumu var. 1951 yılında Cumhuriyet'in attığı manşeti yeniden kullanmasına yönelik eleştirilere sizin bakışınız nasıl?
Türkiye'de sanatçıların, farklı düşünen, farklı söz söyleyenlerin başına neler geldiğini hepimiz biliyoruz. Bugün de gelmeye devam ediyor. Daha salı günkü Radikal'de Taner Akçam'la Hrant Dink'e yeniden soruşturma açıldığı haberi vardı. Normalden birazcık farklı olmaya çalıştığınız zaman, başınıza olmadık işler geliyor. Bu işleri de her zaman devlet ve mahkemeler yapmıyor. Çoğu zaman büyük bir medya katkısıyla da oluyor. Ve bir linç kampanyasına dönüşüyor.
Bu bilmediğimiz bir şey değil ama bir kez daha hatırlatmakta ve hatırlamakta fayda var. Türkiye'de böyle linçler uygulanıp sonra da tavır değiştiriliyor üstelik. Nâzım Hikmet önce linç ediliyor, sonra Alparslan Türkeş onun şiirlerini okuyor filan... Bugün Orhan Pamuk'u linç edenler, bundan 20-30 yıl sonra ne yapacaklar acaba? Çok merak ediyorum.
"Gönüllü bir danışman ordumuz var"
Birçok kişi Radikal'in projesini değil ama Orhan Pamuk'un seçimlerini eleştirdi. Nâzım manşetini kullanmasını yaratıcı bulmadığını, bunun sadece Pamuk'un kişisel hesaplaşması olduğunu belirtenlere cevabınız nedir?
Ben o kanıda değilim. Çok yaratıcı bulup bulmama, o tartışılır kısmı. Kendi görüşleri. Ama bunun kişisel hesaplaşması olduğu kanısında değ